Hayatın devamlılığı deyin, fizyolojik ihtiyaç deyin, zevk deyin ama cinsellik asla arka plana atılmamalı.
Uzmanların zamanla azalır dediği cinsel gücünüzü nasıl koruyacağınızı biliyor musunuz?
Yaradılışımız gereği üreme güdüsüne sahip varlıklarız ne de olsa. Tabii ne kadar yoğun bir hormon salgısı ile ihtiyaç hasıl oluyor her birimizde, bunu bilmek zor. Ve gerçek şu ki; her zaman istediğiniz ya da beklediğiniz gibi bir doyuma ulaşma şansınız olmayabiliyor. Her şeye rağmen kendinizi baskılamadan, doğru insanlarla ve korunarak yaşandığı sürece cinsel hayatınız; her daim zinde hissetmenizi sağlayacak, vücudunuzun dengelerini her zaman yerinde tutacak ve yaşlanma etkilerini olabildiği kadar geciktirecektir.

Kaç yaşındasınız? Evli misiniz? Cinsiyetiniz ne? Tek eşlilikten mi çok eşlilikten yana mısınız? Nerede ve nasıl bir tempoyla yaşıyorsunuz? Mesleğiniz ne?
Pek tabii bu soruların yanında beslenme alışkanlıklarınız, gelir durumunuz, stres düzeyiniz, duygusal iniş-çıkışlarınız, uyku düzeniniz, ilaç kullanımlarınız, temizlik alışkanlıklarınız, yalnız yaşıyorsanız hayatınızı idame ettirme şekliniz ve varsa spor hayatınız gibi birçok etken cinsel tercihlerinizi ve seks hayatınızı çok etkiliyor. Peki sizce cinsel hayatın daha kaliteli olması için nelere dikkat etmeliyiz? Öncelikle aktif bir cinsel hayatı olanların yılda en az bir kez cinsel check-up yaptırmasını öneriyor konunun uzmanları. Sonrasında takviyeler alacaksanız doğal yollardan almanız öneriliyor. Yani hem bu konuda kendinizi iyi değerlendirmeniz hem de mevcut (psikolojik, biyolojik, ekonomik vb.) durumunuz için gerçekleri kabul etmeniz gerekiyor.
30’lu Yaşlardan sonra seks hormonu azalıyor mu?
Cinsiyet ayrımına girmeden genel hatlarıyla bir bilgilendirme yapmak istesem de erkeklerin bu konudaki hassasiyeti ve uzmanların da 30’lu yaşlardan itibaren vücuttaki seks hormonunun azalmaya başladığını ifade etmeleri nedeniyle altını çizmek isterim. Sigara, stres, alkol kullanımı ve düzensiz beslenme gibi faktörlerden uzak durmaya çalışmaları gerekiyor. Cinsel bölgeyi çevreleyen cilt, cilt altı dokuları, sinir ve damar sistemleri normal yaşlanma süreci ve çeşitli hastalıklar sebebiyle yıpranıp zedelendiği için, yukarıda bahsettiğim etkenler cinsel bölge sağlığını olumsuz etkiliyor.

Bu durumun etkisiyle birlikte özellikle 40 yaş üstü erkeklerde sertleşme sorunu, erken ya da geç boşalma, cinsel isteksizlik, penis eğriliği, peniste plakların oluşması, penis ve çevresinde şiddetli ağrı yaratıyor
Fiziksel etkilerin önüne geçebilmek adına da o bölgedeki yapıları canlandırmak ve cinsel performansta gençleşme hedefine ilerlemek hedeflenmelidir. Özellikle sperm sağlığını korumak, uzun ve sağlıklı bir cinsel yaşam sürdürmek için yaşam şeklinize, fiziksel aktiviteye önem vermenize, hormonal dengenize ve beslenmenize önem vermeniz şart. Tüm bunlara dikkate ettiniz diyelim, yapacaklarınız bitti mi? Hayır.

Mevsim geçişlerinde performansınızı düşüren geçici soğuk algınlığı, grip, nezle gibi hastalıklara karşı da aşılarınızı yaptırmanız, kanınızdaki çinko seviyesini kontrol ettirmeniz ve gerekiyorsa çinko ve c vitamini desteği almanız hayat kalitenizi de arttıracaktır. Kalp- damar rahatsızlıkları, şeker hastalığı, kolesterol, kanser ve hormon bozuklukları isteksizlik ve boşalma sorununa yol açabildiği için cinsel check-up yaptırmayı deneyebilir; bu sayede de testis bozuklukları, yerleşimi, varikosel, penis şekil bozuklukları, hacim eksiklikleri, prostat büyümesi, idrar yolu enfeksiyonları ve cinsel yolla bulaşan hastalıkların tespit edilmesi sağlanabilir.

Haftanın en az 4 günü, minimum 30 dakika yürüyüş yaparak özellikle erkeklerin cinsel fonksiyonlarındaki bozukluğun %65 daha az görülüyor
Kış aylarında azalan gün ışığı ile birlikte vücudumuzun iç saatlerinin de değiştiğini göz önünde bulundurursak, bu dönemde depresyona girmemek için evinizin, çalıştığınız ortamların olabildiğince güneş alacak şekilde aydınlatılmasını sağlayın. Beslenmenizde balık, omega-3 alımı ve semizotu gibi gıdaları daha çok tüketmeye bakın. C, E, B12, likopen , Co-enzim q, selenyum, çinko, folik asit, L-karnitin, arjinin gibi vitaminlerin alınması önemli. Karbonhidrattan, şekerden ve kafeinden uzak durulması da tavsiyeler arasında. Sebze-meyve ağırlıklı yemek seçimleri, protein alımını es geçmeden yapılan yemekler, 20’li yaşlarda süt,yumurta, yoğurt, peynir gibi kaynakların tüketimi, kereviz, roka, havuç gibi A vitamini deposu gıdaların öğünlere serpiştirilmesine dikkat edilmeli.

Yaş ilerledikçe vücuttaki eksiklikleri gidermek zorlaşıyor
Bundan kaçınmak için de yine 30’lu yaşların başından itibaren, avokado, muz, bal, incir, çam fıstığı, roka ,istiridye, ceviz, fındık, badem gibi demir ve çinko bakımından zengin besinleri sofranızdan ya da elinizin altından eksik etmemeniz, kırmızı et tüketimini aşırıya kaçmadan arttırmanız, böğürtlen, ahududu, müsli, yulaf gibi gıdaları sevmeseniz de ucundan kıyısından bünyenize katmanız yerinde tercihler olacaktır.
Asitli içeceklerden uzak durmak, saat 20.00′ den sonra birşeyler yememeye özen göstermekte bu konuda hayatınıza olumlu etkileri olacak davranışlardır diyebiliriz
Yediniz, içtiniz, hareket ettiniz iyi tamam da yatak odanıza asla girmeyecek olan ne asıl? Elbette stres… Yaz aylarında tatiller, güzel havalar, enerjisi yüksek haller ve insanlar sizi iyi hissettirebilir ancak sonbahar ve kış aylarında bu hali korumak iş- aile sorumlulukları, kötü havalar gibi sebepler yüzünden oldukça zorlaşıyor. Tabii negatif enerjiye geçişe yatkın haliniz, yatakta mutsuz, erekte olamayan, olsa bile bunu sürdüremeyen, erkenden boşalan ve partnerini de mutsuz eden kişiler olmanıza sebep olur. Onun için sadece partnerinize, ilişkinize ve an’a odaklanın ve ilişkinin keyfine varın. Bunu yapamıyorsanız da profesyonel bir uzmandan yardım alın. Yaşadığınız hiçbir cinsel sorunu ciddiye almamazlık etmeyin ve derhal çözüm yolu bulmaya çalışın duruma.
Hayatın akışı içinde koşturmacalı haliniz hızlı birlikteliklere meyil etmenize sebep olsa da eşinizle birlikte uzun vadeli bir cinsel faaliyet, tatmin duygusunu doyuma ulaştıracaktır
Unutmayın, orgazm varılması gereken bir hedef değildir ve yolun tadı orgazma ulaşmaktan çok daha keyiflidir. Veee ne olursa olsun zamanın, mekanın ve tüm koşulların uygun olduğu anı bekleyerek arzularınızı ötelemeyin. Çok yorgun, bakımsız , halsiz bile olsanız kendiliğinden gelişen isteklerin önünde durmayın ve hazzını sonuna kadar yaşayın bir olma halinin.

Çeşitli uyaranlarla duyularınızı teşvik edin ve tepe noktasında yaşayın cinselliği
Lütfen tabulaştırmayın cinsel yaşamınızı. Toplumsal kuralların yanı sıra kendinize ait yıkılmaz duvarlar yarattığınız sürece bu konuda, emin olun hayatınızın hiçbir alanında başarılı, mutlu ve yaşamaya hevesli insanlar olamazsınız. Hadi kendinizi, bedeninizi ve hazlarınızı sevmekle başlayın işe. Sonra da gücünüzü her yaşta ve her yaşam anında nefes nefese kullanın gitsin.
Sevgiyle, aşkla ve tutkuyla kalın
Arsal Şen