Kıpır kıpır, deli dolu, heyecanlı ama hep yenilenen ve artık kendimin bile unuttuğu hayallerimden bir tanesini gerçekleştirmenin keyfiyle basıyorum dilimin play tuşuna
Yılın başında yazdığım yazımda ‘bu yıl yapılacaklar‘ listesinin ilk sırasında mekan değişikliği yapma niyetimin olduğumu yazmıştım. Evet, çok şükür iğnesinden ipliğine benim tercihlerimle oluşturulan bir yuvam var artık benim. Her aşamasında minimum harcamanın yanı sıra maksimum rahatlığın ve sadeliğin hakim olduğu bir yaşam alanı oluşturmaya çalıştım kendime. Hala da çalışıyorum.

Hazır ben bu haldeyken, dekorasyonla ilgili fikirlere ihtiyacı olanlara da “Evet ya, bak bu da olabilir. Hadi şunu da şöyle yapalım” dedirtecek bir şeyler söylemek istedim bu yazımda
Efendim, dediğim gibi dekorasyondan bahsedeceğiz bugün. Evimizde hangi alanlarda hangi eşya için yer açalım? Yapılacak değişimler eve nasıl bir hava katar? Renklerin uyumu nasıl sağlanır? gibi fikirler ve minik minik tüyolar vereceğim size. Elbette ki işin ustalarının yanında benim yorumlarım nacizane tavsiye niteliğinde olacaktır, farkındayım bunun ancak zevklerimi ve kurgularımı paylaşmanın hazzının beni de beslediğini belirterek detaylara geçeceğim.
Sizce bir evin en önemli yaşam alanı neresidir?
Salon? Oturma odası? Mutfak? Balkon? Teras kat?.. Peki kocaman bir evde mi yaşamak isterdiniz, küçücük, kutu gibi sevimli bir yerde mi? Yükseklerden şehre bakarak mı geceye kavuşmalıydı gözleriniz yoksa toprağa basarak mı güne başlamalıydı ayaklarınız?
Ya odalarınız? Kral dairesi gibi bir yatak odası mı yoksa ahşap bazalı, dokuma perdeli, sade bir yatak odası mı olmalı? Mutfaklarınız, aşkla yemek yaparken içinden çıkmak istemeyeceğiniz şekilde mi döşenmeli yoksa temel eşyaları içinde barındıran ve işlerinizi bitirdikten sonra en sevdiğiniz odaya geçeceğiniz basit bir alan mı olmalı? E tabii gerçekleri de var bu dünyanın, değil mi? Büyük bir eve sahip değilseniz, düzen konusunda da başarılı sayılmazsanız evinizin çok keyifli bir alan olması beklenemez.
İçinize sinecek dekorasyon fikirlerini birkaç dokunuşla evinize uyarlayıp keyifli yaşam alanları oluşturmanız mümkün
Vallahi ben sıkışık alanlara sığabilen bir ruh değilim maalesef. Evimin her yerinde eşit derecede keyif alabilmeliyim. Her yerin kendine has bir kokusu, dokusu, kişiliği olmalı bence. Şöyle açayım ne demeye çalıştığımı. Diyelim ki banyodasınız, duş alacaksınız. Sadece suya, sabuna, havluya mı ihtiyacınız var? Sanki birkaç şey daha daha olsa güzel olmaz mı? Mesela su deyince benim aklıma uçsuz bucaksız, masmavi denizler geliyor.

Bir cam fanusun içine biraz kum dökün. Kumun üzerine yatırın deniz kabuklarını. Sonra varsa banyo dolabınız ya da küçük eşya dolaplarınız, koyun üzerlerine birkaç kokulu mumu, lavanta keseciklerinizi… Koku deyince tabii, rahatlatıcı masaj yağlarınız olsa banyoda bir köşede?

Kollarınıza, bacaklarınıza, ensenize biraz masaj yapıp suya bıraksanız kendinizi mesela? Güzel olmaz mı?
Elzem malzemeler vardır banyoda. Bir çöp kovası mesela? Neden farklı bir renkte olmasın?
Eşya neden illa bilindik şekillerde olsun ki? Paspaslar, halılar neden hep aynıdır?İnternet sitelerinde öyle çeşitli seçenekler var ki. Dokuma halı değil hasır örme bir kilim yahut sadece ıslak zeminde kaymanıza engel olacak zeminlik de olabilir sizin banyonuzu ferah kılan.

Özellikle kadınların en çok vakit geçirdiği alan: Mutfak
Ben öyle her şeyin ortada olduğu, temizliği zor, görüntü kirliliği olan, aradığımı bulamadığım yerleri pek sevmem. Siz de benim gibi düşünenlerdenseniz, baharatlık rafı, çekmecesi, dolabı gibi bir alana yer açabilirsiniz mutfağınızda. Minik kavanozlara koyduğunuz baharatları, yerleştirin yemek yaparken en yakınınızdaki çekmeceye, rahat edin gitsin. Varsa dolaplarda kalan ufak alanlar kavanozlarda ya da kutularda duran malzemeleri koyuverin o boşluklara. Rahat edeceksiniz, emin olun.

Ya mutfağınızda hakim olan renk nedir desem?
Herkesin kendi evinde yaşamadığı, maddi imkanlarının aynı olmadığı, ev sahibi değil de kiracı olduğu evlerde, mutfağın rengine ve dokusuna müdahale etmek çok da mümkün olmayabiliyor. Benim kendi evimi dekore ederken avantajım olan bir detay vardı. Mutfağım beyazdı. Aklınızda olsun, mutfakta beyaz rengin hakim olması, daha geniş bir alanda hareket ettiğiniz hissini doğuracaktır. Şayet rengarenk bir mutfak hayaliniz varsa da minik saksılar, dekoraif çiçekler, farklı renkte küçük sandalyeler, genel renk hakimiyetine uygun minik bir mutfak masası seçimi, yine farklı bir asimetriye sahip ve en önemlisi bol ışık yayan bir avize hoş bir mutfağa sahibim demeniz için yeterli olacaktır.

Çekmecelerin karmaşası birçok mutfağın derdidir
Ben zaten genel olarak hayatın içinde düzeni seven bir insan olduğum için, çekmece içi aparatlar, birkaç küçük ahşap parçası ile büyük-küçük mutfak gereçlerinin ayrıştırılması için yerleştirilen bölmelerle mutfakta düzeni sağlamış bulunuyorum. Sürekli kullanılan aletleri ayrı bir çekmeceye ya da dolap gözüne koyup üzerine toz tutmayan raf ya da çekmece içi örtüleri örterek bu sorunu da çözdüm. Örtüleri yine Ikea, Koçtaş, Madame Coco‘dan temin etmeniz mümkün.
Duvarlarınız ne kadar boş ve yeni bir dolap koymak için yeriniz var mı? Bu dolaplara kaç tane tencere, tava ya da erzak kavanozu koyabilirsiniz bir düşünün bakalım
Benim dolaplarım eşyalarımı alacak kadar genişti, yine şanslı olduğum bir konu bu. Ancak alan sıkıntım olsaydı internetten dolap almayı tercih edecektim. Örneğin mevcut covid-19 salgını sebebiyle pek çok ev eşyamı trendyol‘dan aldım ve tavsiye ederim. Siz de hem gezmekten kurtulmuş olacaksınız hem kafanızın karışmasına sebep olacak onlarca alternatif arasından en uygun ve belki de en çok içinize sinen seçenekleri seçme imkanına ulaşmış olacaksınız.

Ayrıca dolap vs dışında mutfak duvarlarına kendi kültürümüze ait bitkilerin asılması, o bitkilerin kokusu ile mutfağın iştah açıcı bir mekan olmasına katkı sağlanması da olası… Bir düşünün bunu da.

Mutfakta tavana asılmış küçük avize yerine farklı aydınlatma alternatifleri
Şayet doğru bir ışıklandırma yöntemi seçerseniz ki bu enerji tasarrufunu orta ve üst seviyede sağlayacak ampullerle birlikte kullanışlı, şık ve iyi yansıtan avizeler yardımıyla olabilir ancak. Sıklıkla kullandığınız alanların ferah bir görünüme kavuşması için isterseniz üst dolapların altına gizli ışıklandırmalar yapabilir, yemek yaptığınız ve fırına ya da ocağınıza yakın bir yerlere de gözünüzü yormayacak ve yağ/buhar ikilisinden zarar görmeyecek ampuller yerleştirerek hem mutfağınızı hem de ruhunuzu da aydınlatabilirsiniz.

Kuru gıdalarınızı saklayabileceğiniz, fazla eşyalarınızı istifleyeceğiniz bir kileriniz var mı?
Dolaplarınızın içlerine döner raflar taktırmayı, kavanozları ve tenceleri birbirine dokunmayacak fakat çok az yer kaplayacak şekilde yerleştirmeyi denemeniz işe yarayabilir. Dolap içlerine özellikle lavabo altındaki büyük kapaklı dolapların – genel mutfak tasarımlarında büyük ve atıl dolaplar genelde bu bölmelerde oluyor – kapı içlerine askılar koyabilir, poşetlerinizi, küçük kutulu malzemeleri ve kavanozlarınızı bu alanlara yerleştirebilirsiniz. Ayrıca tencere kapaklarınızı koymak için de bir stand yaptırabilirsiniz kapı gözlerine. Yine çok sık tercih edilen ve mutfak temizlik malzemelerinin konulduğu bu alana da yatay ya da dikey küçük kaplar yerleştirilebilir. Bezler ve diğer ürünlerin birbirinden ayrı kalması hem derli toplu bir görüntü sağlıyor hem de aradıklarınızı kolaylıkla bulmanıza yardımcı oluyor.

Mutfak kapıları bazen alanı daraltması sebebiyle gereksiz hale gelebiliyor
Bunun çaresi de sürgülü kapılar ya da boncuklu, süslü iplerle yapılan sarkıt şeklindeki kapı perdeleri olabiliyor bazen. Merdiveniniz varsa onu tavana asabilir, asılabilecek malzemeleri merdivenin basamaklarına asarak yerden tasarruf sağlayabileceğinizi de unutmayın.
Tezgahı nasıl kullanıyorsunuz bilmiyorum ama ben steril kalabilmesi için tüm kullandığım materyallerin, kapalı alanlarda saklamayı doğru buluyorum
Şayet herşey gözümün önünde olsun diyenlerdenseniz, bıçaklarınız için mıknatıslı duvar tutucularını, tahta kaşıklarınız için ayrı bir kutuyu, kepçeleriniz ve büyük aparatlar için yine ayrı bir duvar askısı kullanırsanız konfor alanınızı oldukça genişletmiş ve gözünüzü de yormamış olursunuz.
Önereceklerim burada bitmiyor. Evin geri kalanı ile ilgili fikirlerimi yazımın ikinci bölümünde okuyabilirsiniz.
Arsal Şen