Çocukları uzun süre maskeyle tutmak pek kolay değil. Pandemi süresince maske kullanımı elbette çocuklarımız için de geçerli, onlar da koronavirüsten maskeyle korunacaklar.
Alınan tedbirler ve uygulanan kısıtlamalar aşamalı olarak azaltılırken hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı çocuklara mutlaka anlatılmalı. Peki çocuklar maskeye nasıl alışacak?
Pandemi sürecinde sokağa çıkma kısıtlaması 18 yaş altına çarşamba ve cuma günlerinde, 14.00-20.00 saatleri arasında olacak şekilde yeniden düzenlendi. Aileleriyle birlikte parklara gelen çocuklar oyun oynadı, sahilde bisiklet sürdü, piknik yaptı ve arkadaşlarıyla bir araya geldi. Maske kullanımı elbette çocuklarımız için de geçerli, onlar da koronavirüsten maskeyle korunacaklar. Bu konuya özen göstermek gerekiyor. Peki çocuklar maskeye nasıl alışacak?
Maske koruyor
Koronavirüsün kişiden kişiye solunum yoluyla bulaşması nedeniyle ağız, burun ve gözlerimizi korumak için çeşitli ürünler bulunuyor. Bunların en başında da sağlık maskeleri geliyor. Uzmanlar 2 yaşından büyük çocukların ağız ve burunlarını kapatmadan kalabalık ortamlara girmemesini tavsiye ediyorlar. Ancak anne ve babaların çocuklarına maskeleri takma ve takılı kalmasını sağlama konusunda sıkıntı yaşadıklarını biliyoruz. Yaz da gelirken, maskeleri nasıl yüzlerinde tutabiliriz?
Maskeyi birlikte seçin
Çocuğunuza maske takmasını söylemek pek bir yere varmayabilir. Maske almaya birlikte gidin ya da internetten sipariş verirken onun seçmesine izin verin. Maskeyi olduğundan daha eğlenceli hale getirmek için süslemesini önerebilirsiniz. Çıkarma yapıştırmak, yırtmayacak yumuşak kalemlerle boyamak ya da en sevdiği çizgi film karakterinin resmini koymak gibi fikirler üretilebilir. Çocuk, maskeyi kendisinin bir eşyası olarak kabul ettiğinde, üzerinde kontrolü olduğunda daha kolay benimseyecektir. Kendisi seçsin, boyasın, süslesin ve maske artık onun olsun.
Maskenizi takın
Çocuklarımız her zaman bizi örnek alırlar. Ayrıca maske takmanın sadece onlara uygulanan bir durum olmadığını da anlamaları önemlidir. Evin içinde, birlikte olduğunuz zamanlarda çeşitli bahanelerle maskenizi takın. Kapıyı açıp çöpü dışarı koymak gibi basit gerekçeler olabilir. Ayrıca evdeki herkesin maskesini takıp birlikte fotoğraf çektirebilirsiniz. Bu sayede çocuk, maskenin sadece kendisinin değil çevresindekilerin de taktığı bir koruyucu olduğunu anlayacaktır. Çocuklarınızın yanında maskeden şikayet etmeyin, rahatsız ve sinir bozucu olmasından bahsetmeyin, çünkü çocuk bu duygularınızı da örnek alacaktır.
Maskeyi günlük basit bir olaya çevirin
Maske ne kadar büyük bir mesele olursa çocuklar da o kadar korkacaklardır. Oysa maske onların gözünde basit, zaten sürekli hayatımızda olan, alelade bir şeymiş gibi görünmelidir. Maskenin yaratabileceği tehditleri ortadan kaldırmaya çalışın. Evin içinde gündelik aktivitelerin bazılarını maskeyle yapın, mesela telefondan video seyretmek ya da balkonda oynamak gibi… Maskeyi takma süresini her defasında biraz daha uzatın, önce 5 dakika, sonra 15 dakika ve yarım saat… Yüzünden maskeyi çıkartıp atmasından çok takmasını özendirmeye çalışın.
Neden maske taktığımız hakkında konuşun
Neden maske taktığımızı bilmek çocuklar için önemlidir, anladıkları şeyleri daha kolay kabul ederler, önemini kavrarlar. Onlardan nedensiz bir şey istemiyoruz. Bizler bu maskeyi takarak birbirimizi koruyoruz, anne çocuğunu koruyorsa çocuk da annesini ve babasını korur. Ailemize hastalık girmesini istemeyiz, öyle değil mi? Ses tonu yumuşak olmalı ve kesinlikle korkuya neden olmadan, bunun geçici bir süreç olduğunu ve maskeyi taktığı sürece hepimizin güvende olacağını anlatabilirsiniz. Eğer fazla soru sorarsa ve çocuğunuz küçükse gereksiz detaylara girmeyin, sürecin onlarda kaygıya neden olmasını ancak böyle engelleyebiliriz.
Sokaktaki büyükler de maske takıyor
Parkta oynarken, sokakta yürürken etrafında herkes maske takıyor olacak. Bunu görmek çocuğun kendisini tehdit altında ve yalnız hissetmesini engelleyecektir. Maskeli insanların ne kadar çok olduğunu görmesi, maskeyi takmaya ikna olmasına yardımcı olabilir.
Maskenin rahatsızlık vermediğinden emin olun
Sadece “Maske rahatsızlık veriyor mu?” diye sormak yeterli değil. Eğer maskesini çok seviyorsa zaten hayır diyecektir, maskeyi takmak istemiyorsa da evet cevabı verecektir. Kulaklarının arkasında, burnunun üzerinde, yanaklarında maske izi olup olmadığını kontrol edebilirsiniz. Maske takarken nefes almakta zorlanıp zorlanmadığını da gözlemleyebilirsiniz. Tam olarak yüzüne oturmadığını da kenarlardaki açıklıklardan anlayabilirsiniz. Bunun ayakkabı almaktan çok fazla farkı olmadığını düşünün.
Baskı yapmayın
Hastanelerde çeşitli hastalıklar nedeniyle sürekli maske takmak zorunda olan çocuklarda karşılaşılan bir durum, bazıları maske takamıyor, rahatsızlık hissediyorlar. 3 yaşından küçük çocuklar ise maskenin anlamını kavrayamadıklarından takmıyorlar. Bazı çocuklar ise psikolojik olarak itiraz etmeye meyillidirler. Çoğunlukla çocuklar karşılaştıkları tepkiye göre reaksiyon gösterirler. Bu gibi durumlarda zorlamanın bir faydası olmayacaktır. Her defasında ne kadar ilerleyebildiğinize bakmaya çalışın. Eğer maske takmaya ikna edemiyorsanız, sosyal mesafeyi öğretmeye çalışın.
En az 2 metre mesafeyi koruyun
Çocukların serbest oldukları zamanlarda, mevsim olarak da uygun olduğu için açık alanlarda yürüyüş, bisiklet, scooter, top oynama ve piknik gibi aktivitelerin seçilebileceğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Gözer, “En az 2 metre mesafeyi korumak koşulu ile sosyal temas kurulabilir. Bu durumda maske kullanılması uygun olur. Çocukların mümkünse kendi oyuncakları ile oynaması sağlanmalı. Oyun parklarındaki ortak oyuncaklar ile oynanıyorsa el hijyeni sağlanmalı ve elini ağzına götürmemesi için maske kullanılmalı. Kapalı oyun alanlarından uzak durulmalı” dedi.
Parkta maske takılmalı, yiyecekler evden getirilmeli
Başka çocukların varlığında maskenin kullanılmasının uygun olduğunu dile getiren Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Gözer, “Sosyal mesafenin korunması çok önemli. Kaydırak veya salıncak gibi ortak kullanılan oyuncakları sırayla ve belli mesafeyi gözeterek kullanmaları, yakın temastan kaçınmaları ve el temizliğinin sık sık yapılması uygun olur. Bu konuda mutlaka öncesinde, basit ve anlaşılır şekilde neden dikkat etmeleri gerektiği de, çocukları korkutmadan anlatılmalı” hatırlatmasında bulundu.
Açık alanlarda vakit geçirilirken açıkta satılan yiyecek ve içecek tüketilmemesi gerektiğine de dikkat çeken Dr. Ebru Gözer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çocuklarınızla birlikte parklarda veya açık alanlarda vakit geçirirken mümkünse yiyeceklerinizi evden getirin, kapalı ve hijyenik olarak yanınızda bulundurun. Yeme ve içme öncesi yine el temizliği sağlanmalı. Restaurant, cafe, AVM gibi alanlarda çocukları kontrol etmek zor olacağı için bu alanlardan da uzak durulmalı”…
Küçük çocuklara sevdiği çizgi film karakterlerinden maske dikilebilir
Çocuklar parkta oynarken maske takmalarının önemli olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Gözer, “Özellikle küçük çocukları özendirmek için sevdikleri çizgi film karakterlerinin resimleri ile hazırlanmış maskeler kullanılabilir. Anne ve babalar bu konuda yaratıcılıklarını kullanarak bez maskeler dikebilirler” açıklamasında bulundu.
Ağız ve burnu içine alacak, çocuğun yüzü ile uyumlu büyüklükte, lastikli maskelerin tercih edilmesi gerektiğini belirten Dr. Ebru Gözer, “Maskenin lastiklerden tutup çıkarılması ve rastgele ortalığa atılmaması gerektiği çocuğa öğretilmeli. Anne-baba ve eşlik eden büyükler de maske kullanımına özen göstererek çocuklara örnek olmalılar. Özellikle küçük çocuklarda özendirmek için sevdiği çizgi film karakterlerinin resimleri ile hazırlanmış maskeler kullanılabilir. Anne ve babalar bu konuda yaratıcılıklarını kullanarak bez maskeler dikebilirler” önerisinde bulundu.
Ebeveynler eve girince hijyene dikkat etmeli
Dengeli, sağlıklı beslenme ve yeterli uyku uyumasına özen gösterilerek D vitamini, C vitamini (sebze ve meyveler ile) ve çinko takviyesinin bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı olduğunu vurgulayan Dr. Ebru Gözer, “Bu süreçte işe gidip gelen ebeveynler özellikle çalıştıkları ortamın şartlarına göre kendilerini korumak konusunda azami özen göstermeli. Maske, gerektiğinde eldiven ve sosyal mesafenin korunması gibi. Eve geldiklerinde evin girişinde bir yerde giysilerini çıkarmalı, eller dirseklere kadar ve yüz iyice yıkanmalı, gerekirse duş alınmalıdır. Tüm bunlar sonrasında evdekiler ile yakın temas kurulmalıdır” dedi.