Kızlı erkekli buluşmaların hastayız. Ancak bazen kız kıza oturup, sadece birbirimizin anlayabileceği muhabbetler yapıp, sonra da bu muhabbetleri ruh durumumuza uygun filmlerle taçlandırmakta da bir sakınca görmüyoruz. Sonuçta “kızlar gecesi” tüm kadınların olmazsa olmaz aktivitelerinden biri sayılır! O gecede ne dedikodular paylaşılacağı, hangi bakımlar uygulanacağı bir yana, ekranda olmazsa olmaz filmlere de ihtiyacımız var! Canımız yalnızlar için bir film gecesi düzenlemek isterse ve ne izleyeceğimiz konusunda kararsız kalırsak bu listeye bir göz atabiliriz.
Pijama, bira/şarap ve zararlı yiyecekler eşliğinde izlenebilecek film önerileri huzurlarınızda!
1.Annie Hall (1977)
Woody Allen’ın kadın-erkek ilişkilerine dair müthiş saptamalarının yer aldığı ve tüm replikleri ayrı birer olay olan film. İncelikli bir komediden hoşlanıyorsanız ve “beni kabul eden bir kulübe asla üye olmak istemem” diyebilme potansiyeline sahipseniz mutlaka izleyin. Kendinize ve ilişkilerinize dair de birçok şey bulmanız garanti.
2.Before Sunrise (1995)
Celine ve Jesse tesadüfen bir trende karşılaşırlar. Geceyi Viyana’da güneş doğana dek birlikte geçirirler ve yabancılık hissetmeksizin hayata dair duygu ve düşüncelerini de birbirleriyle paylaşırlar. O gece, hayatlarını derinden etkileyecek yılların da başlangıcı olur. Filmi izledikten sonra, ya bunlar filmlerde olur diyerek hayıflanmaya devam ederiz ya da içimizi bir umut kaplar ve kendi şansımızı yaratmak için yola çıkarız.
3.500 Days of Summer (2009)
Gerçek aşka inanmayan bir kadın, ona aşık olan bir adam ve ayrılığın ardından yaşananlar. Bir aşk hikayesi değil ama aşk hakkında bir hikaye. Üzülelim, ağlayalım ama biz yine de aşka inanalım.
4.Begin Again (2013)
Şarkıcı ve söz yazarı bir kadın sevgilisinden ayrılır, hayatına farklı bir yön verme aşamasında şans eseri müzik prodüktörü bir adamla New York’ta karşılaşır ve olaylar gelişir. Sadece müzikleri için bile izlenmesi gereken ve bizi samimiyeti ile içine alan bir film.
5.Far From The Madding Crowd (2015)
Güçlü bir kadın ve onu seven üç erkeğin hikayesini anlatan filmde, kadın için her aşkın farklı bir anlama geldiğine tanıklık ediyoruz. “Ben olsam ne yapardım?” diye sıkça sorduğumuz film aynı zamanda replikleri ile de aklımıza kazınıyor.
6.Perks of Being a Wallflower (2012)
Ergenlik çağımızda yaşadığımız tüm duygusal iniş çıkışlarımızı, kabul edilme ve farklı olma ihtiyaçlarımızı hatırlamamızı sağlayan, içinde tabi ki aşkı da barındıran duygu yüklü bir film. Hangimizin yeterince iyi olmadığını hissettiği zamanlar olmadı ya da hala olmuyor ki?
7.One Day (2011)
Aynı üniversiteden mezun zıt kutuplarda yetişmiş iki genç tanışırlar ve birlikte olurlar. Ancak birbirlerinden elektrik alamadıkları için dost olmaya karar verirler. 20 yıl boyunca her yıl aynı gün buluştuklarında hayatlarındaki değişimlere tanıklık ederiz. Sonunda her ikisi de “kaderlerini” yaşarlar. Biz ise film bittiğinde kendi kararsızlıklarımızı ve “acaba” larımızı sorgularız.
8.Before We Go (2014)
Yardıma ihtiyacı olan bir kadına, tanımadığı bir adam Manhattan sokaklarında yardım eli uzatır ve kısa sürede aralarında bir “güven” oluşur. Geçirdikleri gece boyunca her ikisi de kendi korkuları ile yüzleşirler ve hayatlarının kontrolünü kendi ellerine alma konusunda birbirlerine cesaret verirler. İçin işine aşk de girer. Biz de film boyunca aşkın ötesinde, bir yabancıya güvenebilme, kendimizi açabilme naifliğine özlem duyarız.
9.Forgetting Sarah Marshall (2008)
Sevgilisi tarafından terk edilen bir adam bunalımını atlatmak için Hawaii’ye tatile gider. Terk eden sevgilisi de oldukça yüzeysel bir karaktere sahip yeni erkek arkadaşıyla Hawaii’de aynı otele tatile gelmiştir. Eski sevgililerin karşılaşması sonrası “çivi çiviyi söker” tarzı hesaplaşmalarla gülünçlüğe varan melankolik durumları harmanlayan bu film kafa dağıtmak için birebirdir.
Kadinvesaglik.org
Bu yazı, https://medium.com/@LaLoba/ sitesinden derlenmiştir.