Devamı

    Diğer Başlıklarımız

    Adrenalin İyi Mi Kötü Mü?

    Sonbahar geldi, bir senenin daha sonuna hızla yaklaşıyoruz. Güneşin azalan enerjisi ve yazın bitmesinin verdiği üzüntü sizi biraz eve hapsetmiş olabilir. İş yerindeki yoğunluk, evdeki işler, çocukların okul hazırlığı derken ihtiyacınız olan şey belki de biraz adrenalindir, diye düşündük. Ama konunun içine girince kafamız karıştı. Zaman her şeyi çözer, seneye yeniden yaz gelir gevşeriz, öyle değil mi? Bu kadar yorgunluğa heyecana strese değer mi? demeye başladık.

    Adrenalin Nedir?

    C9H13NO3 ,diğer adıyla Adrenalin, böbrek üstü bezlerinin iç kısımları tarafından salgılanan bir hormon. Doğada bu hormonun görevi, organizmayı acil harekete hazırlamak. Heyecan tehlike öfke ve korku hissettiğimizde adrenalin salgılanması artıp ve kan damarlarını genişletiyor. Sonrasında biz de kendimizi sokağa atmaya karar veriyoruz. Kılıçlarımızı kuşanıp ejderhalarla savaşıyoruz. Aletli pilatese başlıyoruz ya da kışlıkları çıkarma cesaretini gösterip tüm dolaplardaki eşyaları elden geçiyoruz. Spor yaptığımız zaman iyi hissetmemizi sağlayan bu hormon; hoşlandığımız biriyle karşılaşınca midemizde kelebekler uçmasına ve her günkü tehlikelere karşı tetikte olmamızı sağlıyor. Yani hayatımızda olmazsa olmazlardan.

    Ne İşe Yarar?

    Bazı insanlar hayatlarındaki tek düzelikten kurtulmak için adrenaline ihtiyaç duyar. Bu da hayatı ya dolu dolu yaşamamıza ya da boşluğu doldurmak için sık sık kendimizi riske atmamıza yol açar. Yeteri kadar adrenalin, hayatta kalmak ve başkalarının hayatta kalmasına yardım etmek için bize güç verir. Yanı başınızda duran birinin düşeceğini anladığınızda çok hızlı bir hareketle, eliniz kolunuz dolu bile olsa, bir anda onu yakalarsınız. Böyle anlarda dikkatimizi artar, çevredeki sesler azalır, göz bebekleri büyür, kalp atış hızı artar, kaslara kan pompalanır. Adrenalin kasları harekete geçirip, sizi bir kahramana dönüştürür.

    Adrenalinin Karanlık Yanı

    Fazla adrenalin ciddi yan etkilere sahip. Adrenalin patlamasını ister ani tehlike karşısında, ister direksiyon sınavında, ister yamaç paraşütü atlayışı sırasında yaşayalım, vücut bu aşırı güç patlamasını uzun süre taşıyamayacağından, pompalanan kimyasalların temizlenmesi süreci aşırı bir yorgunluk hissi yaratıyor. Eğer önümüzde duran meseleyi çözemezsek de anksiyete ve kronik stres de yaşayabiliyoruz.

    Adrenalin hayatta kalma içgüdüsünü ateşlerken aynı zamanda bağımlı davranışlara eğilimli olmamıza yol açar. Çok fazla spor yapmak, aşırı hız yapmak, yüksekten atlamak gibi ekstrem aktiviteler ile o anın siz de yarattığı duyguya bağımlı hale gelebilirsiniz. Bu bağımlılık hali zaman içinde başka şeylerden keyif almamanıza neden olur. Vücutta salgılanan adrenalin zamanla bedeni yorar. Aslında rutinden kaçarken bir başka kısır döngüye girmiş olursunuz. Bugünler de süren bir tartışma var, neler spor sayılıyor neler sayılmıyor? Kimi içinde yeterince adrenalin olmadığını savunup satrancı elemek istiyor, kimiyse yamaçla atlamanın sağlığa ne faydası olabilir ki bu spor değil diyor. Kısaca, spor otoritelerinin de kafası bu konuda pek karışık. En güzeli tadımızı tuzumuzu kaçırmadan yüzümüzü güldüren kalbimizi artıran ama hayatımızı riske atmayan şeyleri daha çok gündelik yaşama katmak.

    Latest Posts

    Haberler

    spot_img