Sağlık Bilimleri Üniversitesinde yeni tip corona virüs ile ağız sağlığı ilişkisi üzerine yapılan araştırmada, ağız sağlığı kötü olan kişilerin hastalığı daha şiddetli geçirdiği belirlendi.
SBÜ Hamidiye Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Dursun Ali Şirin, Verileri istatiksel olarak karşılaştırdığımızda dental hasarı şiddetli olan, yani ağız ve diş sağlığı en kötü olan grubun Covid-19 hastalığını daha şiddetli geçirdiğini tespit ettik. Bu grup aynı zamanda kronik hastalıkların, yaş ortalamasının ve ölümlerin en çok olduğu gruptu” dedi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Hamidiye Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Dursun Ali Şirin ile Hamidiye Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Özçelik tarafından ilginç bir araştırma yapıldı. Buna göre corona viürs ile ağız sağlığı arasındaki ilişki incelendi.
Ağız sağlığı kötü olan kişilerde hastalığın daha şiddetli olduğu gözlemlendi. Sonuçları uluslararası bilim dergilerinde yayınlanan çalışma, Almanya ve Japonya’dan da atıflar aldı. Ayrıca İngiltere merkezli iki farklı yayın kuruluşundan bu konuyla alakalı derleme yayınlandı, kitap bölümü ise kısa sürede yayınlanacak.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ ZAYIFLATIYOR
Çalışmayla ilgili bilgi veren Dr. Öğretim Üyesi Dursun Ali Şirin, ağız ve diş sağlığının bozuk olmasının, kalp ve damar sistemi dahil olmak üzere vücudun genel sağlığını ve bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğini ifade etti.
Şirin, araştırmalarında bağışıklık sistemini zayıflatarak kronik hastalıklara yol açan bu durumun, corona virüs semptomlarıyla ilişkisi üzerinde durduklarını söyledi.
Covid-19’u ciddi komplikasyonlarla geçiren ve hayatını kaybeden hastaların çoğunlukla bağışıklık sistemi zayıf, akciğer hastalıkları, obezite, diyabet, hipertansiyon gibi ciddi sistemik hastalıkları bulunan kişiler olduğunu aktaran Şirin, buna paralel olarak diş ve diş eti hastalıkları ile sistemik hastalıklar arasında bir ilişki olduğuna dair birçok kanıt bulunduğunu anlattı.
Şirin, “Ağız boşluğu, solunum yolu patojenlerini barındıran bir kaynaktır ve periodontal hastalığı olan hastalarda sağlıklı bireylere göre pnömoni gelişme olasılığı daha yüksektir. Bu nedenle ağız ve diş sağlığının iyileştirilmesinin Covid-19 semptomlarının şiddetini azaltabileceğini düşünüyoruz” dedi.
20 İLE 65 YAŞ ARASINDA BİN 516 HASTA İNCELENDİ
Araştırmaya, 20 ile 65 yaş arası PCR testi ile tanısı konmuş 1516 Covid-19 hastasının, oral muayene kayıtları ve panaromik röntgenleri taranarak dahil edildiğini belirten Şirin, şu bilgileri verdi:
“Tüm hastaların dental radyolojik görüntülerini inceleyip, diş çürüğü, periodontal kemik kaybı, kronik diş kökü enfeksiyonları ve geçirmiş oldukları bütün tedaviler yönünden değerlendirerek, ağız ve diş sağlığının radyografik bir göstergesi olarak dental hasar skalası geliştirdik. Bu dental hasar skalasına göre hastaları sağlıklı, hafif, orta ve şiddetli olarak 4 gruba ayırdık. Daha sonra bu grupların Covid-19 hastalığını nasıl geçirdiklerini anlamak için klinik bulguları ile karşılaştırdık. Hastalık sırasında semptom oluşup oluşmadığı, hangi semptomları gösterdiği, ayaktan mı yoksa yatarak mı tedavi gördüğü, yatarak tedavi gördü ise kaç gün hastanede kaldığı, solunum cihazına bağlanmış mı, entübe edilmiş veya hayatını kaybetmiş mi, hangi kronik hastalıklara sahip gibi bütün verileri topladık. Verileri istatiksel olarak karşılaştırdığımızda dental hasarı şiddetli olan yani ağız ve diş sağlığı en kötü olan grubun Covid-19 hastalığını daha şiddetli geçirdiğini tespit ettik. Bu grup aynı zamanda kronik hastalıkların, yaş ortalamasının ve ölümlerin en çok olduğu gruptu.”
Covid-19‘un en yaygın bulaşma yolunun ağız ve solunum yolları olduğunu hatırlatan Şirin, “Sağlıklı ağız, bakteri ve virüsler için ilk doğal bariyeri oluşturmaktadır. Bu nedenle kötü bir ağız sağlığı hastalık yapan virüs ve bakterilerin tutunmasına ve buradan solunum yoluna geçmesine sebep olacaktır” dedi.
Dr. Şirin, bağışıklığı desteklemek için beslenme kadar ağız sağlığına dikkat etmenin de önemli olduğunu dile getirerek, salgın boyunca hastane ve tedaviye ihtiyaç duymamak için ağız ve diş sağlığına her zamankinden daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini kaydetti.