“Gerek ruhsal gerek bedensel olarak sıkışıp kaldığımız bu günlerde, hemen hepimizin sıklıkla deneyimlediği can sıkıntısı halinin bize ne anlattığını hiç merak ettiniz mi?”
Yaratılışımızda var olan her içgüdüsel tepkinin temelde fonksiyonel bir şeye hizmet ettiği bir gerçektir. Öfke, kaygı, depresif ruh hali ve benzeri her hal, daha geniş bir mercekte incelendiğinde hayatta kalma mekanizmamıza hizmet eden dinamiklerdir. Bu bağlamda sıkılmak da, mevcut koşullarda sahip olduğumuz uğraşların bizi yeterince tatmin etmediği durumlarda, yeni arayışlara girerek türümüzün devamlılığını etkin, üretken ve motive bir şekilde sürdürmemizi sağlayan bir ‘’harekete geç’’ çağrısıdır.
Sıkıntı olmadığında mekanizmamız duygusal, bilişsel ve sosyal olarak daha tatmin edici deneyimleri arayışa koyulmaz ve artık tatmin edici ya da ilgi çekici olmayan durumlarda sıkışıp kalır. Bireyler, sıkıntı sayesinde içinde buldukları durumun onlar için önemini sorgular ve şu anda yaptıklarının hedefleriyle uyumsuzluğunu keşfeder. Bizim için anlam ifade eden, yaşamamızı değerli ve anlamlı kıldığını hissettiğimiz işleri yaparken hep çok daha üretken ve mutluyuzdur. Doğamızın bize verdiği bu sinyal de, mevcut hedeflerimiz tatmin edici veya anlamlı olmayı bıraktığında yeni bir hedef arayışı için bizi motive eder ve uğraşlarımızın anlamlı olduğu yönündeki algımızı geri kazanmamıza yardımcı olur. Bizi şu andaki hedefimizden daha teşvik edici, ilginç veya zorlayıcı görünen bir hedefe ulaşmaya iten otonom bir uyaran olarak hareket eder.
Canımız Sıkıldığında Ne Yapmalı?
Herkes için cevabı farklı olan bu soruya popüler medyanın sayısız cevabı vardır. Kitap okumak, hobi edinmek, film tavsiyeleri, gezilecek yerler, oynanacak oyunlar, edinilecek beceriler gibi benim yazmaktan, sizin okumaktan yorulduğunuz klişelerden farklı olacak benim tavsiyem. Can sıkıntınızı dinleyin. Telefonunuzun şarjının bittiği, elektriklerin kesildiği, arkadaşlarınızın irtibat kurmadığı, kısacası dış dünyayla irtibatınızın kesildiği durumlarda kendinizle nasıl iletişim kurmanız gerektiğini öğrenin. Size, sadece sizinle ilgili olan çok önemli şeyler söylüyor ve içinizdeki potansiyeli açığa çıkarmaya çalışıyor olabilir. Can sıkıntısıyla baş etmeyi ve onu yapıcı aktivitelere yöneltmeyi öğrettiğiniz çocuklarınızın da, geleceklerinde hayattaki tüm aktiviteleri onları tatmin etmeyi bıraktığında alkol, uyuşturucu gibi alışkanlıklarda teselli aramayacaklarını düşünebilirsiniz.
Sıkıntıların önemi, bize hem dünya hakkında hem de kendimiz hakkında bir şeyler anlatması açısından açık bir şekilde görülmeli ve iyi irdelenmelidir. Can sıkıntınıza kulak vermeniz dileğimle…