Devamı

    Diğer Başlıklarımız

    2021…

    “Tüm insanlık için dileklerime gelsin şimdi de sıra” demişim geçen sene neredeyse aynı zamana denk gelen yazımda!

    Güzelliklere boğulduğumuz, dünyanın dengesini bozmadan, üzerimize düşen tüm sorumluluklarımızı yerine getirerek, maddi ve manevi kaynakların çoktan aza doğru akan yolculuğunda el ele, yüz yüze, fikir fikir kenetlenerek yol aldığımız bir yıl diliyorum hepimize.

    Muhabbetle kalın dostlar. 2020 şans, başarı, sağlık, huzur, bereket ve nezaket sunsun her birimizin hayatına diyerek de devam etmişim ama…

    Olmamış! Olamamış..!

    Sanki olacakları bilircesine Dünya üzerinde yaşayan her canlı için samimiyetle ve samimi niyetle içimden geçenlerin tam aksine, etkisinin hala çok yoğun bir şekilde yaşandığı 2020 yılını geride bıraktık.

    Peki sizce “insanlık” bunca hengamenin ve can korkusunun yanında ne öğrendi?

    Bana kalırsa kocaman bir “hiç”..!

    Neden mi? Çünkü hala sevmeyi, “bir” olmayı, egonun zarar veren tarafını bertaraf edip uzak-yakın demeden bağrına basmayı öğrenemedi insanoğlu. Yazık ki çok basit bulduğumuz meşgalelerimizi dahi mumla arar olduk.

    Hani çok sıkılınca kafamızı camdan dışarı çıkarmayı geçtim, sokaklarda başı boş dolaşmayı bile özlemek nedir derinden hissettik. Birçok insan işsiz kaldı. Pek çoğumuzun bir şekilde bildiği bir yakını aramızdan ayrıldı. Öyle çok özlem duyduk ki sevdiklerimize! Sarılamadık onlara hatta göremedik bile o çok sevdiğimiz yüzlerini. Basit ama ne mühim şeylerle günlerimiz güzel geçiyormuş, farketmiyormuşuz dedik. Hayat aslında kendi eksenimiz etrafında değil, kendi dengesinde dönüyormuş diye söylendik bazen…

    Doğanın isyanı, depremler, fırtınalar, yangınlar, maddi ve manevi kayıplar derken ümitlerimizi bir sonraki güne emanet ettik. Kimine göre senaryo ile düzen değişikliği için savaşsız bir yıkım olan bu salgın, geride bıraktıklarımıza şükrettirecek hale getirmese bizleri diye düşünür olduk. Hala anlamadığımız nice karar mekanizmasının içinde oradan oraya savrulur gibi yaşamaya devam ediyoruz. Sabah olduğunda nasıl bir dünyaya uyanacağını bilen insan sayısı çok az…Çünkü insanlığın azımsanamayacak bir kitlesi maalesef karar verici pozisyonunda değil ve kim ne derse yaşadığı yerde, o kurallara uyumlanmak zorunda bırakılıyor.

    Hayıflanmayı oldum olası sevmedim şu hayatta ancak şunu yaparsak rotamız değişebilir belki dediğim konularla kendimi sarsmayı tercih ettim hep…

    Şimdi de aynı zihniyette yaklaşıyorum hayata. Plan yapın ama bu planın tek lokomotifinin siz olmadığını asla unutmayın. Olmaz olmaz demeyin hiçbir şey için…Kimseye koşulsuz şartsız güvenmeyin. Bir inancınız ve yaşam amacınız olsun muhakkak. Nereden nereye gidiyorsunuz az çok bilin. Kaynaklarınızı hoyratça ve bencilce tüketmeyin. Attığınız her adımın, sizden sonra aynı yoldan geçenlerin önünü tıkamaması için olabildiğince temkinli hareket edin. Okuyun, araştırın. Anlamaya çalışın. Basite indirgemeyin olan biten hiçbir şeyi. Yardıma ihtiyacı olan hiç kimseye sırtınızı dönmeyin.

    Yediğinize, içtiğinize, giydiğinize ve her alanda temizliğe dikkat edin. Sizden sebep kimsenin hiçbir şartta mağdur olmasına bile isteye izin vermeyin. Aylardır yaşanan bu süreçte tüm insanların belli etsin ya da etmesin, psikolojik olarak ne kadar yıprandığının unutmadan yaklaşın her şeye. Kıymetini bilin elinizdeki her şeyin ve herkesin. Bugün var yarın yokuz ölüm denen gerçeğin olduğu şu Dünyada. Ağaç dikmeye, toprakla uğraşmaya, hayatınız için mutlaka birkaç senaryoyu halihazırda kullanılabilir kılmaya ve en önemlisi korku imparatorluğunda yaşamamaya bakın.

    Gördük ki, bir saniye bile nefes alamadığımızda, hayallerimiz, heyecanlarımız, kaprislerimiz, kızgınlık ve kırgınlıklarımız gelmiyor gözümüzün önüne…Dolayısıyla lütfen şu dakikadan itibaren önce kendinizi sevin. Keşke’lerle yaşamayın. Her ne yaşanacaksa geçmişinize ve geleceğinize katkısı olsun diye dua edin.

    Kendimden biliyorum çok hayalperestim ben ve yüksek kapasiteli bir bilgisayarın harddiskini dolduracak kadar çok hayalim var. Bunca şeyi hayata geçirebilmem içinse hiçbir kısıtımın olmaması gerekiyor. Halbuki en temel özgürlük alanlarımızın bile kapalı olduğu bir zaman diliminde niye kendimi yoruyorum ki diye susup kalmanız olası. Düşünüyorum da bu sene için zihnimde zaman dilimlerine varana kadar yaptığım plan ve projelerin hiçbirisi hayata geçirilemedi. Benim elimde değildi ama dış etkenler o kadar baskındı ki, ben Everest’in tepesine dahi çıksam yapamayacağım şeyler vardı kendi dünyam ve tüm insanoğlu için…

    Bu yılın öncekilere benzeyen tek tarafı, hala bir fincan kahve eşliğinde dost meclislerine ara ara zaman ayırabilmek oldu. Hayallerimden kısa vadede en önemli olanı, addettiğim kendi evimin kapısını açma hayalim gerçek oldu ve bu beni öyle huzurlu, öyle mutlu ve öyle keyifli kıldı ki… Geç oldu ama iyi ki şimdi oldu dedim kendi kendime.

    Hayal kırıklıklarım olmadı mı peki? Olmaz mı? O kadar sert darbeler aldım ki bedenime ve ruhuma, kendimi toplamam çok zamanımı aldı. Neyse ki, alışık olduğum ve hep tek başıma bulduğum çözümler sayesinde o dipsiz kuyulardan çıkabildim. Kızgın değilim kimseye, ağlamıyorum artık öyle deliler gibi…! Olanı olduğu gibi kabul etmenin hazzı ile basıyorum toprağın üzerine. Teslimiyete geçen her ruh gibi, gökyüzüne baktığımda daha net görüyorum varlığını bildiğim ve inandığım yegane gücü.

    Senelere bırakmayacağım bu sefer iyi niyetimi. Diyeceğim ki geçen her saliseye, bizi bize armağan et. Kalbimizden ve aklımızdan geçenlerin doğruluğunu bilemeyiz ancak sen yolumuzu aç ve daimi kolaylık ver yaşamımızdaki her alana. Bilmediğimiz nice sınırsız olasılığı farkedebilecek kadar idrak noktası açık yaşamak nasip olsun her canlıya.

    Kurguda hatalar yok, emin olun. Muazzam denklemlere sahip kainat ve bizler toz zerresi kadar bile olamayacağımız şu evrenin içinde haddimizi bilip bize verilen yeti ve yeteneklerle yolumuza devam etmenin müthiş keyfini yaşamak, dilerim mümkün olsun.

    Sağlık, huzur, tam ve bütün olma hali ile dolup taşsın geri kalan yaşamımız. Haykırmayın, sömürmeyin ve sakin kalmaya bakın her an. Sevdiğiniz herkesin gücü, gücünüzü coştursun içinizde…Güzel yarınlar ve hayallerinizden öte ne varsa layığınız olan, sizin olsun. Sağlıkla kalın.

    Arsal ŞEN
    Arsal ŞEN

    Twitter

    Instagram

    Arsalsen.com

    Latest Posts

    Haberler

    spot_img