Kimimiz imkansız diyor, kimimiz ise çoktan yaşadık. “İlk görüşte aşk” diye tanımladığımız bu duygu aşk mı değil mi bilmiyoruz ama hayatımızda bir şeyleri değiştirdiği kesin. Peki ansızın gelen, bu dünyanın en heyecanlı duygusu ile nasıl baş edeceğiz? Bir fikriniz var mı?
Nereye baksanız onu görüyorsunuz, aklınızdan bir türlü çıkmıyor. İçten içe “bu kadar güçlüsünü yaşayan olmamıştır,” diye düşünmüş bile olabilirsiniz. “Sabahları alarmın ilk tınısıyla düşünmeye başlayıp, geceleri boş boş tavanı izleten bu güçlü duygunun arkasında gerçekten ilk bakışma olabilir mi?” Bize soruyorsanız, neden olmasın diyeceğiz.
Bazı insanlar yıllarca hayatımızda olur ve yıllar sonra onlara karşı hislerimiz değişebilir. Bazı insanlar için ise durum tam tersidir. O kişiyi tanımak, hislerinizden emin olmak ve bir adım atmak için beklemek dahi istemezsiniz. O kişiyle karşılaştığınız an o kişinin “the one” olduğunu bilirsiniz. Oysa her zaman hislerimizin karşılıklı olduğunu düşünmememiz gerekir. İşte bu durum da sizi içinde sıkıştığınız, elinizi kolunuzu bağlayan ve sizi sabır duygusundan tamamen mahrum bırakan bir durumun içine sokar. Her şeyin olabildiğince hızlı ilerlemesini istersiniz fakat karşınızdaki kişinin dünyadan haberi yoktur. Hemen bir kahve içmeye çağırmak, numarasını istemek, hatta hislerinizi o an açıklamak isteyebilirsiniz. Ancak belki de bu yapacağınız en büyük hata olacaktır. Siz de eğer böyle biriyle tanıştıysanız ve çaresizce nasıl davranmanız gerektiğini düşünüyorsanız ise tebrikler. Doğru yazıdasınız. Şimdi, o telefonu sakince elinizden bırakın ve neler yapabileceğinize odaklanalım.
İçinizdekileri Dışarı Dökme İhtiyacı, Uzaklaşın Oradan
İlk görüşte aşık olduğunuzu bildiğimize göre, henüz karşı tarafın haberinin olmadığını farz ediyoruz. Eğer o kişiyle iletişiminiz henüz ufak merhaba’lar ve iyi akşamlar’dan ibaret ise, hemen açılmak atabileceğiniz en yanlış adım olacak. Unutmayın ki peri masalında yaşamadığımız gibi, bu sizi karşı tarafa ürkütücü göstermek dışında bir işe yaramayacak.
Hayatınızın Merkezi Ne İse Öyle Kalsın
Belki de biz kadınların yaptığı en büyük hatalardan biri. Bırakın biriyle sevgili olmayı, tanıştığımız andan itibaren o kişiyi odak noktamız haline getirmeye oldukça meyilliyiz. Bu durum, ilişkinizde artı bir durum yaratmayacağı gibi hem size zarar verecek, hem de karşınızdakinin kendini “sizden daha değerli” hissetmesine neden olacaksınız. Hissettiğiniz duygular ne kadar güçlü olursa olsun bunun sizin hayatınız olduğunu ve kimsenin sizden daha değerli olamayacağını aklınızdan çıkarmayın.
İşleri Basit Tutmaya Çalışın
İşleri ağırdan almamız gerektiğini kavradıysak, ikinci aşama ise olayı kafamızda çıkmaz hale getirmemek. Çoğu ilişkinin baştan olmamasının nedeni, kendi kafanızda kurduğunuz olayların hareketlerinizin önüne geçiyor olması. “Acaba yanındaki kim, neden benimle konuşmuyor, bu sabah selam verirken biraz soğuktu sanki,” gibi ve hatta kafanızdan geçen daha binlercesi, sizi olduğunuzdan başka biri haline dönüştürüyor. Oysaki her hareketinden anlam çıkarmak yerine, işleri oluruna bırakmak ve basit bir kahve içme teklifi, hem sizi hem de karşınızdaki kişiyi daha rahat hissettirecek.
Bazen Hislerinizi İçinizde Tutmanız Gerekebilir
“Bu hayatta neyi çok dillendirirseniz olmaz” diye bir laf var zaten. Ama bunu söylememizin asıl nedeni bu değil. Hislerinizin heyecanıyla anlattıklarınızın, bir süre sonra önünü alamayacağınız bir hale gelme ihtimali var. İş yerinizdeki otopark görevlisinden, karşı komşunuz Fatma Teyze’ye kadar anlattığınız duygularınız, dönüp dolaşıp onun kulağına gidebilir. Bu yüzden hislerinizi başkalarıyla paylaşırken biraz ketum davranmanızda yarar var.
Ve En Önemlisi: Hayatınıza Devam Edin
Hepimiz aşık oluyor, ayrılıyor, terk ediliyoruz… Unutmayın ki o kişiyle ilişkiye başlamanız illa bu durumu bir “mutlu son” hikayesine dönüştürmüyor. Bu yüzden evet, hisleriniz konusunda kendinize net olmanız güzel bir şey ama dozunda. Karşınızdaki kişide aynı hisleri gözlemleyemiyorsanız kendinize daha fazla işkence etmeyin. Emin olun, beklenmedik anlarda gelen mutluluklar daha güzel. Ya hiç olmazsa mı? Onu da başka bir yazımızda konuşuruz!
Kadinvesaglik.org