Kadınlar iş hayatının her alanında ayrımcılığa uğruyor. Ayrımcılığın daha işe alım yaparken başlandığını belirten Besa Holding Pazarlama Koordinatörü Şule Alp, “Aynı işi kadınlar da yapabilecekken bazı işler için sadece erkek aday aranıyor. İşe alım mülakatlarında kadınlara evlenmeyi düşünüp düşünmedikleri ya da çocuk sahibi değilse yakın zamanda böyle bir planını olup olmadığının sorulması artık çok normal geliyor” diye konuştu.
İş hayatında kadınlara yapılan ayrımcılığın ilerleyen evrelerde artarak devam ettiğini aktaran Alp, “Üst düzey pozisyonlara çıkmaları engelleniyor. Bazen mobbinge uğruyorlar. Ancak son yıllarda kadınları tüm bu engellemelere rağmen üst düzey pozisyonlarda görmeye başladık.
Bu sevindirici bir gelişme” dedi.Düzenleme şart Kadınların iş hayatına girmeleri için yasal düzenlemeler yapılması gerektiğine dikkat çeken Alp, ”Asıl görevi çocuk bakımı ve ev işleri olarak görülen kadınların istihdamını arttırmak üzere çocuk teşvikini de içeren düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmeli. Kadınların doğum izinlerini uzatacak düzeltmeler, doğum izninde olan kadın için işverene geçici çalışan verilmeli. Çocuk sahibi kadınların çalışma hayatına dönebilmesi için kreş desteği, emzirme odası, kariyer imkânları da ilk akla gelenler. Özellikle bazı sektörlerde hamile olduğu öğrenilen kadınlar tazminat verilerek işten çıkarılıyor. Bunların da önüne geçilmeli” ifadelerini kullandı.
Tüm topluma görev düşüyorKadına şiddetin sona ermesi için sorunun bütüncül olarak ele alınması gerektiğini aktaran Şule Alp, “Toplumun cinsiyetçi düşünce kalıplarından kurtulması gerekiyor. Kadınlar olarak bizim de bu sürece olumsuz katkılarımız olabiliyor.
Örneğin eşinin ev işlerine yardım etmediğinden yakınan bir kadın, kendisi de erkek evlat yetiştirirken aynı davranış kalıplarına uygulayabiliyor. En başta bunu düzeltmemiz gerekir. Hayat müşterek anlayışıyla ev işleri ve çocuk bakımında destek olma düşüncesi erkeklerde henüz yerleşemedi. Aynı kişiler evlilikte kadının çalışmasına da karşı olabiliyor. Halbuki yapılan araştırmalarda görülüyor ki kadının sosyoekonomik düzeyi yükseldikçe evlilik uyumu da artıyor ve çatışma eğilimi düşüyor. Bu yüzden kadınların iş hayatına katılımı çok önemli” dedi.
Tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlayan Şule Alp, şunları söyledi: “Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlara yönelik çok güzel bir sözü var. “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin?” Yine Atatürk, “Büyük başarılar kıymetli anaların yetiştirdikleri seçkin Evlâtları sayesinde olmuştur” demişti.