İlk gözlemler ve bilimsel çalışmalar 1920’lerde yapılmış ve halen yapılıyor ama biz çok yakın sayılacak bir geçmişte stresi konuşmaya, yazıp çizmeye başladık.
Stres kavramıyla tanıştığımızda bunun daha çok şehirli insanın sıkıntısı olduğunu düşünüyorduk. Metropollerde kalabalığın, trafiğin, karmaşanın; ses, görüntü ve hava kirliliğinin, küreselleşen dünyanın durmaksızın ve hızla büyüyen rekabetçi arenalarının, sektörü ve yaka rengi fark etmeyen savaşçılarının ortak bunalımı sanıyorduk stresi…
Bugün görüyoruz ki bu rekabet sarmalına girmeyip stresten nasibini almamış çok az topluluk kaldı.
Stresle baş etmeye çalışmadan önce stresin ne olduğunu bilmeli, ondan sonra da her birimiz kendi stresimizi ve tetikleyicilerini tanımalıyız.
Her biri akıl ve beden üzerinde farklı etkileri olan iki tür stres varmış:
Akut stres
Bu, belirli olaylardan veya durumlardan kaynaklanan stres. Bu stres türü sizin için iyi olabilir çünkü salınan stres hormonları size durumla başa çıkmada yardımcı olur.
Kronik stres
Bu, stres hormonlarının salgılanmasına neden olan durumlara tekrar tekrar maruz kalmaktan kaynaklanan strestir. Bu tür bir stres zihninizde ve vücudunuzda yıpranmaya neden olabilir. Birçok bilim insanı, strese müdahale sistemimizin sürekli aktif olacak şekilde tasarlanmadığını düşünüyor. Bu, birçok bedensel sistemin bozulmasına neden olabilir.
Sizinki akut mu kronik mi? Kronikse hangi aşamada?
Çünkü bunun 3 aşaması da var. Bunları da anladıysak sıradaki mesele stresi yönetmek.
Montreal İnsan Stresi Araştırmalar Merkezi‘nin çalışmaları neticesine göre stresi yönetmek mümkün.
Nasıl mümkün?
İki seçeneğimiz var.
1 – Hayatımızdan stresi çıkarmak: Mümkün mü? Değil
2 – Stresle yaşamayı öğrenmek: Mümkün mü? Evet
Stresle yaşamayı öğreneceksek de şu iki kuralı unutmayacağız.
· Kolay çözüm diye bir şey yok.
· Evrensel çözüm diye bir şey yok.
Bir durum ancak SİZ stresli olarak yorumluyorsanız streslidir.
Eski cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirel “Meseleyi mesele etmezsen ortada mesele kalmaz.” dediğinde gülmüştük ama adam haklıymış. – Bir duruma stresli demeniz için, Yenilik, Öngörülemezlik, Ego tehdidi ve Zayıf Kontrol Hissini içerdiğini hissetmelisiniz. Bu nedenle stres bireysel ve oldukça kişisel bir olgudur.
Herkes stresle farklı şekilde başa çıkar. Bazıları çekilir, bazıları atılır, bazıları strese girmeyi sürdürür! Yani evrensel stres yönetimi teknikleri diye bir şey yoktur.
Meditasyon veya yoga bazıları için olumlu etkilerken, diğerleri için işkence ve daha fazla stres sebebi olacaktır! Hepimiz stresle başa çıkabilmenin kişisel yollarını bulmalıyız.