Koronavirüs tedbirlerinin hiçe sayıldığı kentlerimizin başında gelen Diyarbakır’da yoğun bakım ünitelerinde ciddi yoğunluk yaşanıyor.
Artan vakalar sonrası vatandaşlar düğün, taziye ve toplu etkinliklerin iptal edilmesini talep ediyor.
Diyarbakır’da koronavirüs vakalarındaki artışı önce yoğun bakımda yatan hasta sayısı, ardından ise temaslı kişilerin pozitif vakaya dönüşme oranındaki artış izledi.
Mayıs ayına kıyasla Türkiye genelinde 1.3 oranında artan temaslı kişilerin pozitif vakaya dönüşme oranı Diyarbakır’da 1.4 kat artış gösterdi. Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve İl Pandemi Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, “Dezavantajımız biz çok kalabalık bir aile yapısına sahip olduğumuz için zaten önemli bir risk faktörümüz var. Bunun dışında bir de kişisel önlemleri almadığımız zaman ya da maske kullanım kurallarına riayet etmediğimiz zaman risk daha da artıyor” dedi.
Türkiye’de koronavirüs vakalarında artışın yaşandığı illerin başından gelen Diyarbakır ile ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın uyarıları sürüyor. Kentte koronavirüs vakalarındaki artışları, önce yoğun bakımda yatan hasta sayısı, ardında temaslı kişilerin pozitif vakaya dönüşme oranındaki artışlar izledi. Mayıs ayına kıyasla Türkiye genelinde yüzde 1.3 oranında artan temaslı kişilerin pozitif vakaya dönüşme oranında, Diyarbakır’da yüzde 1.4, Şanlıurfa‘da ise 1.7 oranında artış kaydedildi.
VAKA SAYILARINDA CİDDİ ARTIŞ VAR
Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve İl Pandemi Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, Diyarbakır’ın pandemi sürecinin ilk 2 ayında vaka sayılarındaki düşüşle dikkatleri üzerine çektiğini hatırlatarak, son 2.5 aylık süreçte ise vaka sayılarının artmaya başladığına dikkati çekti. Artışın yaşanmasında şehirlerarası seyahat kısıtlamasının etkisinin büyük olduğunu ifade eden Çelen, maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uyulmamasının yanı sıra Diyarbakır’ın çok kalabalık bir aile yapısına sahip olmasının dezavantaj oluşturduğunu, bunun da önemli bir risk faktörü olduğunu söyledi.
“KALABALIK AİLE YAPISI DEZAVANTAJ OLUŞTURUYOR”
Çelen, “Diyarbakır pandemi sürecinin başından bu yana 5 aylık süreçte ilk 2 ayda aldığımız en çok eleştiri vaka sayılarınız niye düşüktü. Son 2 buçuk ayda da vaka sayılarımız gerçekten de artış göstermeye başladı. Tabii ki burada şehirlerarası seyahat kısıtlamasının etkisi çok büyük oldu. Sadece Diyarbakır ile ilişkili değil. Tüm Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde özellikle batıdaki büyükşehirlerde olan kişilerin geri dönmesi ile birlikte bir nevi virüsü taşıdılar bu bölgeye. Dezavantajımız biz çok kalabalık bir aile yapısına sahip olduğumuz için zaten önemli bir risk faktörümüz var. Bunun dışında bir de kişisel önlemleri almadığımız zaman ya da maske kullanım kurallarına riayet etmediğimiz zaman risk daha da artıyor. Aslında bütün olay bununla ilişkili. Bizim İzmir Bölgesi’ndeki meslektaşlarımızla konuştuğumuzda oradaki vaka sayılarının ciddi oranda düştüğünü gördük. Fakat burada kişilerin kendi önlemleri son derece önem arz ediyor. Maalesef Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Diyarbakır’daki vaka sayıları maske kullanımı, sosyal mesafe ve kişisel hijyenle ilişkili olarak, özellikle el yıkamayla ilişkili olarak artış göstermektedir” dedi.
“HASTANELERE BAŞVURULAR ARTTI”
Hastanelere başvuruların arttığına da dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, hastanelerde yer kalmadığı ile ilgili iddiaların gerçekleri yansıtmadığını belirtti. Yoğun bakımdaki yatış sürecinin artmasına paralel olarak yoğun bakım hasta sayısında da artışın yaşandığını söyleyen Çelen, artık hastaneye yatış gereksinimi olmayan hastaların ilaçlarını sağlayarak evde tedavilerinin ve evde izolasyonlarının yapılması noktasında Sağlık Bakanlığı’nın öngörüsüyle ortak hareket edildiğini kaydederek, şunları söyledi: “Son 15, 20 günlük süreçte neler söyleyebiliriz? Aslında değişen çok bir şey olmadı. Hastanelere başvurular arttı, doğrudur. Hastanelerimizde yer kalmadığına dair söylemler var ama böyle bir durum söz konusu değil. Yoğun bakımlarda ülke genelinde sıkıntı var. Sadece Diyarbakır’a has bir olay değil bu. Çünkü yoğun bakımdaki yatış süreci arttı. Yatış süreci artınca yoğun bakıma ihtiyacı olan kişilerin de artması ile birlikte yoğun bakımlarda ciddi bir yoğunluk oluşmaya başladı. Bununla ilişkilidir. Fakat bunun dışında mevcut artışta son 15- 20 günlük süreçte çok büyük bir değişiklik yok. Fakat sosyal medyada da bununla ilgili çok haber var. ‘Özellikle hastanelere gidiyoruz ve kabul edilmiyoruz. Eve yollanıyoruz’ şeklinde bir yaklaşım var. Ama eve yollanıyoruz mantığı doğru değil. Sağlık Bakanlığı’nın da öngörüsü noktasında artık hastaneye yatış gereksinimi olmayan hastaların ilaçlarını sağlayarak evde tedavilerinin, evde izolasyonlarının yapılması noktasında hemfikiriz. Bu nedenle yatış ihtiyacı olmayan hastaları evde takip ve tedavi ediyoruz. Şu an için bir oran veremeyiz. Fakat doluluğa baktığımızda son 15 güne kadar çok büyük bir değişikliğin olmadığını görüyoruz.”
VATANDAŞLAR ACİL ÖNLEM ALINMASINI BEKLİYOR
Kent sakinleri de vaka artışlarını tedbir alınmamasına bağladı. Düğün, taziye ve toplu etkinliklerin iptal edilmesini talep eden vatandaşlar, denetimlerin de daha sık yapılması gerektiğini belirtti.