Devamı
    Ana Sayfa Blog Sayfa 294

    Beş Adımda Ofis Makyajı

    0

    İş hayatı, günlük yaşantımızın neredeyse tamamını kapsıyor. Hal böyle olunca, hem kendimize vakit ayırabilmek hem de ofiste iyi görünebilmek oldukça zor. Bu nedenle sizlere, çok çaba sarf etmeden yapabileceğiniz, enerjinizi yükseltecek beş dakikalık ofis makyajı önerisi paylaşıyor olacağız! İster ofiste, ister arabada, ister de evde makyajınıza ayıracağınız küçücük bir zaman ile, günün bütün stresini karşılamaya hazır olacaksınız.

     

    İlk Adım:

    Makyajı ne ölçüde yaparsak yapalım, iyi bir zemin oluşturmak için makyaj bazına ihtiyacımız var. Merak etmeyin, bazı uygulamak bir dakikanızı bile almayacak. Bu adımda gözenekli ciltlere Benefit – Porefessional, daha solgun ciltlere ise Mac – Strobe Cream öneriyoruz. Fondöteni tüm yüze uygulamak ise, sabahın erken saatlerinde bir işkence olabilir. Yves Saint Laurent’in Touche Eclat kapatıcısı ile göz altlarınızı ve problemli bölgelerinizi kapatıp, ten makyajını hızlıca bitirebilirsiniz.

    İkinci Adım:

    Makyajda vazgeçilmeziniz nedir? Mesela bizce bronzer uygulamasak da olur, ama allığın kesinlikle olmazsa olmaz olduğunu düşünüyoruz. Allık favorileri çok kişiseldir fakat Mac’in Gingerly allığına veya Benefit’in Cha Cha Tint’ine de bakmadan geçmeyin demesek olmazdı!

    Üçüncü Adım:

    Gözler, yorgunluğu hem en çok yansıtan, hem de en rahat saklayabileceğiniz alandır makyajda. Uzun uzadıya bir far makyajı yapmak sabahları pek mümkün değil, ancak krem farlarla hızlı ve pratik bir far uygulaması yapmak çok kolay. Krem farı parmaklarınızla yedirdikten sonra göz pınarlarına ufak bir aydınlatıcı dokunuşu geçebilirsiniz. Arkasından, yoğun bir maskara uygulaması ile gözleriniz çok daha açık görünecektir.

    Dördüncü Adım:

    Rujda seçenekleri aza indirmek mümkün değil, ama biz herkese yakışacak popüler bir ruj seçmek istedik. Mac’in Velvet Teddy ismindeki mat yapılı rujuyla mat ve tüm günü kurtaran bir görünüm elde edebilir, veya Maybelline Wooden Brown ile dudakları daha kremsi bırakabilirsiniz.

    Beşinci Adım:

    Son olarak, cildinizde parlama yapabilecek bölgelere bir transparan pudra geçmenizi öneriyoruz. Biz bu iş için Nars – Crystal pudrayı seçmek istedik. Böylece makyaja ekstra bir doku katmadan pudralama işlemini tamamlayabilirsiniz. Dilerseniz, sonrasında bir sabitleme spreyi veya termal su kullanıp, makyajınızın cildinize daha iyi oturmasını sağlayabilirsiniz.

     

    Kadinvesaglik.org

    Sarmaşık’ın Kraliçesi: Merve Aksak Stili

    0

    Bugün, Ufak Tefek Cinayetler dizisinin en çok konuşulan kadını Merve Aksak’ın stilini inceleyeceğiz. Kötü ama renkli karekteri, cesur ve iddialı giyim tarzı ile ekranda ondan gözümüzü alamadığımız bir gerçek. Merve sadece yaşadığı site olan Sarmaşık’ın değil, bizlerin de gönüllerine taht kurdu bile. Peki, bu ilham verici kadının tarzını nasıl kendimize uyarlayabiliriz, gelin birlikte görelim.

    Merve’nin en iyi bildiği şeylerden biri, renkleri korkusuzca kullanabilmek. Kombinlerini yaparken, bir rengin birkaç tonunu bir araya getirip içimizi açıyor. Üstelik bu tek renk kombinlerinde renklerin içinde boğulmuyoruz. Chanel’de görmeye alışık olduğumuz tüvit modellerini ise, kendisi dizide tek kullanan kadın.

    Merve, çoğu zaman kendini renklerin tutkusuna bıraksa da, bazen de onu siyahlar içinde görüyoruz. Yine de, siyahı bile kendisine uyarlamanın yolunu buluyor Merve. Aşırı lüks takıları, iddialı paltosu veya kırmızı ojeleriyle; Merve yine tarzına heyecan katmayı başarıyor.

    Merve’nin bir diğer imza hareketi ise, neredeyse her bölümde kıyafetlerinde sıklamen rengine yer vermesi. Rengi cömertçe kullanmasının yanı sıra, biz kombin seçimlerinde tulum veya asimetrik modellere yer vermesini de çok seviyoruz.

    Sizler için, güncel sezon parçalarıyla oluşturabileceğiniz Merve Aksak ilhamlı kombinler hazırladık. Eğer siz de, bu kışa Merve gibi capcanlı girmek istiyorsanız, kombinlere bir göz atın deriz.

    Merve’nin birden fazla bu Gucci marka çantaya sahip olduğunu biliyoruz! Önü detaylı mor tulumu, leoparlı paltosu ve kombinine uyum sağlayacak bu takılarla Merve Aksak, Sarmaşık’ta sıradan bir gününü geçirmeye hazır. (Palto: H&M, tulum: Mango, takılar ve çanta: Gucci)

    Merve’nin sadece renklerin değil, bazen de siyahların kadını olduğundan bahsetmiştik. Kalem elbisesinin üstüne atabileceği bu büyük peluş ve büyükçe takılarıyla, bir akşam davetinde Merve gibi görünmeniz çok kolay olacaktır. (Kaban, fular, kolye: Zara, elbise: Forever New, küpeler: H&M)

    Bizce Merve’yi yansıtan birçok tarz var ama biz en çok onun davet kombinlerine bayılıyoruz! Lüks takılar, kadifeler ve her şeyin bir tık “fazlaya” kaçtığı bu kombinleri, kendine yakıştırabilen her kadının üzerinde hayran hayran izleyeceğiz! (Elbise: Bebe, kaban: Zara, aksesuarlar: Gucci, gözlük: Chanel)

     

    Kadinvesaglik.org

     

    Göbeklitepe, Her Şeyin Başlangıcı Mı?

    0

    İnsanlık tarihi ile ilgili bildiklerinizi unutun. Yok önce taş devri vardı sonra tunç falan filan… Şanlıurfa’da yapılan son arkeolojik kazılar diyor ki oldukça uzun zamandır bu dünyanın insanıyız. Şu meşhur göktaşı dünyaya düşmeden önce yaşamış bile olabiliriz. Hatta onu taşlara resmederken bize çarpıp gitti ve sonra her şey yeniden başladı, kimbilir? Temmuz 2018’de UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan Göbeklitepe, bize her şeyi yeni baştan yazdıracak gibi görünüyor.

    Göbeklitepe M.Ö. 9.600 yani günümüzden yaklaşık 11.600 yıl öncesine ait, Çanak Çömleğin bile olmadığı Neolitik Dönem’e ait bir inanç merkezi. İngiltere’deki ünlü Stonehenge’den 6.600 yıl, Mısır Piramitleri’nden 7.100 yıl, Malta Adası’nda bulunan tapınaklardan ise 6.100 yıl daha eski. Hiçbir araç gereç yokken devasa taşlarla inşa edilmiş, bu taşlar üzerinde yer alan şekillerle de hayranlık uyandıran bir kültür mirası. Yoksa henüz gidip görmediniz mi?

    Bilim İnsanlarını Şaşırtan Şey Ne?

    Göbeklitepe’de yapılan kazılarda, yerleşik yaşama geçişle ilgili mevcut bilgileri altüst eden bir tarih ortaya çıktı. İnsanlık tarihi, insanoğlunun avcı ve toplayıcı toplumdan yerleşik topluma geçmesi ile başlar. Şanlıurfa’da özellikle Harran Ovası’nı 30-40 kilometrelik mesafelerle bir hilal şeklinde çevreleyen tepelerde bulunan 80 dönümlük alana sahip olan ören yerleri; Göbeklitepe, Karahan Tepe, Sefer Tepe, Hamzan Tepe ve Balıklıgöl çevresi Neolitik Dönem’in en önemli bölgeleridir. Buluntular bu bölgede yaşayan insanların ibadetlerini Göbeklitepe’ye gidip yaptıklarını gösteriyor. Yani burası yaklaşık 12.000 yıl öncesine ait bir inanç merkezi.

    Bir yandan insanlık tarihindeki birçok sırrı açığa çıkartırken çözülmesi gereken birçok gizemi de beraberinde getiriyor. Yapılan arkeolojik araştırmalar göstermiştir ki; tapınakların ortasında yer alan “T” biçimli anıtsal dikilitaşların bazıları kollar, eller ve giysi tasviirleriyle insan şeklinde biçimlendirilmiş. Kesin olmamakla beraber tapınağın bizzat onu kullananlar tarafından gömüldüğü tahmin ediliyor.

    İnsanlık Tarihi Nasıl Başladı?

    Dünyada kabul gören arkeolojik görüşe göre, insanoğlunun avcı ve toplayıcı yaşam biçiminden yerleşik hayata geçmesindeki en önemli neden, açlık korkusu ve korunma içgüdüsü. Ancak Göbeklitepe bu görüşü yıkıyor. Ortaya çıkan tablo, yerleşik yaşama geçişte dinsel inanışların etkisinin olduğunu ispatlıyor.

    Günümüze bu denli mükemmel olarak korunmuş şekilde kalmasını sağlayan şey, yapıldıktan yaklaşık 1.000 yıl sonra onlarca ton toprak ve çakmaktaşı ile tamamıyla gömülmesi. Peki kim ve neden gömdü? Bu sorunun yanıtını henüz bilen yok. Tapınaklarda yer alan, insanları tasvir eden “T” biçimindeki sütunların ağırlıkları 10 ile 15 ton arasında değişiyor. İlkel el aletlerinden başka bir aletin olmadığı bu dönemde sütunların nasıl taşındığı ve dikildiği arkeologlar tarafından henüz çözülemedi. İnsanlığın avcı toplayıcı döneminde yerleşim ve tarım kavramlarından çok uzak olduğu 11.600 yıl öncesinde bu yapıların nasıl tasarlandığı sorusu da henüz cevaplanmadı. Belki tüm bu sorular cevap bulduğunda insanlık tarihi yeniden yazılabilecek.

    Tapınaklar Gökyüzünü Gözlemek İçin Mİ Yapıldı?

    Bu konuyla ilgili bir sürü soru var. Dev anıtların bulunduğu antik yapı, Büyük Köpek Takımyıldızı’nın en parlak yıldızı Sirius’a tapınmak için mi inşa edildi? Ki bu yıldız Güneş’ten sonraki en parlak yıldız olarak bilinir. Milano’nun Polytechnic Üniversitesi’nden arkeo-astronom Giulio Magli, tıpkı İngiltere’deki Stonehenge gibi, Göbeklitepe’nin gök cisimlerinin hareketlerini takip etmek ve onlara tapınmak için yapıldığını iddia ediyor. Ancak, Alman Arkeoloji Enstitüsü üyesi Jens Notroff, “Göbeklitepe’deki anıtların bir çatısı olup olmadığını hala tartışıyoruz. Eğer zamanında bir çatı varsa, bu yıldızların gözlemlenmesini zorlaştıracaktı” diyor. Başta Göbeklitepe olmak üzere, içinde Neolitik Dönem’e ait birçok yerleşim alanı bulunduran Şanlıurfa’nın insanlık tarihinin karanlıkta kalmış gizemlerini açığa çıkaracak keşiflere ev sahipliği yapacağını söylemeye gerek yok. Bu durumun Şanlıurfa’yı tüm dünyada popüler hale getireceği kesin.

    Şanlıurfa

    Balıklıgöl, Şanlıurfa

    Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde İpekyolu güzergâhında yer alan en eski yerleşim yerlerinden biri. Üzerinde birçok bağımsız devlet ve beylik kurulmuş, birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış. Tarımın ilk olarak yapıldığı, ilk üniversitenin kurulduğu, üç semavi dinin yeşermesine ev sahipliği yapan ‘ateşin Hz. İbrahim’i yakmadığı’, farklı kültür unsurlarının bir arada yaşadığı ve misafirperver insanların harmanladığı özel bir şehir. Şanlıurfa tarihi, Balıklıgöl’de, Nevali Çori’de, Göbeklitepe’de ve bugüne kadar il genelinde yapılan arkeolojik kazıdan, elde edilen bulgulara göre, günümüzden 11.600 yıl öncesine kadar gidiyor. Balıklıgöl çevresinde yapılan kazı çalışmalarında, insan boyutunda olan dünyanın en eski heykeli bulunmuş. Yani muhteşem kebapları, var olan kültürel mirası ve tarihi yanında sönük kalacak gibi.

    Şekiller, Dünya’nın En Eski Heykelleri Mi?

    Göbeklitepe’deki steller (‘T’ şeklindeki dikilitaşlar) üzerinde bulunan kabartmalı yabani hayvan ve bitki figürleri dünyada heykeltıraşlık ve plastik sanatlarının ilk örneği olarak kabul ediliyor. Yani günümüz resim sanatının taşa kazınarak yapıldığı en eski resimler Göbeklitepe’de yapılan resimler.

    Kazı Alanı Nasıl Bir Yer?

    Göbeklitepe üzerinde yapılan jeomanyetik ve georadar taramalarda çapları 20 ile 30 metreye varan daire biçimli 20 adet tapınma amaçlı kullanılan alan tespit edilmiş, bunlardan ancak 6 yapı katı bugüne kadar ortaya çıkarılabilmiş. Ayrıca tapınakların yapılış biçiminde ortak bir özellik yakalanmış. Duvarlarının kalınlığı 1.4 metre olan 12 metre boyundaki ‘T’ biçiminde sütunlar ile çevrilmiş bu tapınakların merkezinde iki ‘T’ biçiminde sütun karşılıklı olarak yer alıyor. Arkeologların, boyları 3 ile 6 metre arasında değişen bu sütunların insan tasvirleri olduğunu düşünmelerinin sebebi, sütunlarda görülen kol ve el tasvirleri.

    Göbeklitepe, tarımın insanları yerleşim birimleri kurmaya ve sanat ile dini geliştirmeye neden olduğu tezini çürütüyor. Tarım değil inanç bizi bir araya getirmiş olabilir. İnsanlık tarihinde bilinen her şeyden öte avcı toplayıcı toplumdan, yerleşik hayata geçen ve hayvanları ehlileştiren bir toplum olduğunu gösteriyor.

    En Güzel Kış Şarkıları

    0

    Evde daha çok zaman geçirmeye başladığımız bugünlerde, biriz rutinin dışına çıkaracak şeyler de var neyse ki. Onlardan biri de müzik. Her gün aynı radyo ve televizyon kanalını dinlemekten sıkılmış olabilirsiniz. Bazen ne kadar çok çeşidimiz olsa da belli sesler ve melodiler arasında sıkışıp kalıyoruz. Evinizde plak ve cd albümünüz olsa bile hepimiz aynı çelişkiye düşüyoruz. Tekrar içinde olmak biraz canımızı sıkıyor, değil mi? Hadi biraz günümüzü çeşnilendirelim. Biraz romantizm katalım. Eskilere gidelim. İçinde hem klasikler de olsun. Yeter ki içimizi ısıtsın.

    Ayrıca oturup zamanınızı ayırmanız da gerekmiyor. Yemek yaparken, işyerindeki işleri eve taşıyıp bitirmeye çalışırken, çocuklar koşuştururken, arabada yolculuk yaparken yani hayat akarken anı renklendirecek önerilerimiz var size. En güzel ve içimizi ısıtan kış şarkılarını dinlemeye ne dersiniz?

    İlk önce yerli müziklerle başlayalım. Kış şarkısı, kar yağmur soğuk deyince aklınıza gelenleri duyar gibiyiz. Başlıyoruz eskilerden.

    Akrep Nalan, Karlar Düşer

    inşallah ol sende böyle
    aşık ol da bak birine
    ben oldum da ne oldu sanki
    senin gibi birisine

    karlar düşer
    düşer düşer ağlarım
    hep ismini anarım.

     

    Barış Manço, Kara Sevda

    Nasıl anlatsam bilemiyorum, içim içime sığmıyor
    O deli dolu neşe dolu kişi ben değilim sanki (sanki, sanki)
    Dışarısı buz gibi, lapa lapa kar var, benim içim yanıyor
    Eksi kırk derece soğuk suda bile yüzerim inan ki (inan ki, inan ki)

    Kara sevda Kara sevda, dedikleri daha ne olabilir ki?
    Kara sevda, kara sevda, seni benden kim ayırabilir ki?
    Çocukça bir aşk deyip de geçme, sakın gülme halime
    Nasıl olduğunu anlayamadım ama seviyorum seni delicesine

     

    Nilüfer, Kar Taneleri

    Alıcı kuşlar gibi başımın üstünde dönüp durmayın
    Alıcı kuşlar gibi başımın üstünde dönüp durmayın
    Kol kola girip yalnızlığımı vurmayın yüzüme kar taneleri
    Kol kola girip yalnızlığımı vurmayın yüzüme kar taneleri

    Ah özledim hemde çok özledim ezberledim beklemeyi
    Özledim hemde çok özledim ezberledim beklemeyi
    Yollar benim umudumdur yoları kapatmayın
    Yağmayın yollarıma durun kar taneleri

    Yollar benim umudumdur yoları kapatmayın
    Yağmayın yollarıma durun kar taneleri

     

    Kerim Tekin, Kar Beyazdır Ölüm

    Hasret vuruyor gecenin koynunda
    Anılar vuruyor gözyaşlarıma
    çılgın bulutlar dönüyor başımda
    Uykusuz geceler kapımda

    Yıkılsa dünya kıyamet kopsa
    Yine da vaz geçmem ölürüm derdimden
    Kar beyazdır ölüm ellerinden gülüm
    Yine yoksun diye düşmanım her güne
    Dursun dünya dönmesin sensiz
    Yaşatmasın of allahım sensiz

     

    Teoman, Kardelen

    Bir telefon çığlığıyla
    Yalnız bir güne uyandım
    Bir an yanımdasın sandım.
    ”Dün” de yok, ”yarın” da yok
    sonsuz bir şimdi içinde
    o an nefessiz kaldım

    Başka türlü bir şey bu
    Yalnız seni isteyen
    Başka türlü bir şey bu
    Sen gelsen aniden

    Kardelen, uçup gittin elimden
    Peki, yine döner misin?
    Sen kardelen, açıversen yeniden
    Beni hala ister misin?

     

    Tarkan, Kış Güneşi

     

    Frank Sinatra, Let It Snow

     

    Leonard Cohen, Winter Lady

     

    Red Hot Chili Peppers – Snow (Hey Oh)

     

    Her Yerde Kar Var, Salvatore Adamo, Aynı şarkıyı Nilüfer de çok güzel söyler.

    İkinci El Kıyafet Alışveriş Rehberi

    0

    Hızla eskiyen, kalitesiz kumaşlardan yapılan tasarımlara itiraz etmeye hepimiz alıştık aslında. Uzun zamandır, (paramızın kıymetini bilmeye başladığımızdan beri) maaliyeti ucuz ürünlere deliler gibi para dökülmemesi gerektiğini biliyoruz. Peki, hem kaliteli ürün alıp hem de cebimizi zorlamamayı istemez miyiz? Gelin, ikinci el kıyafetlerinin ruhunu tanımanıza fırsat verecek bir alışveriş rehberi hazırlayalım.

    Gardırobunuzdaki Boşlukları Tanımlayın

    İlk adım gardırobunuzda ne kullanabileceğinizi görmektir. Bir plan olmadan, körü körüne bir dükkana yürümek sadece sizi korkutur ve ihtiyacınız olmayan şeyleri satın almanıza neden olabilir.

    Bir Liste Yapın

    Ne arıyorsunuz? Tipik alım tuzaklarınız neler? Unutmamanız için bir kağıt listesi yapın veya ihtiyacınız olan öğeleri telefonunuza listeleyin.

    Bütçenizi Belirleyin

    Alışverişe gittiğiniz gün ne kadar harcamak istiyorsunuz? Dolabınızda gerçekten ihtiyacınız olan bir öğe varsa, ödeyebileceğiniz maksimum tutar ne kadar? Bir diğer önceliğiniz ise, karşılığında bir kıyafet mi satacağınız yoksa ödeme mi yapacağınız olmalıdır.

    Önceliğiniz Kendi Şehriniz Olmalı

    Özellikle online alışverişlerde, aldığımız kıyafetin hiç umduğumuz gibi gelmediği olabiliyor. “Sıfır, yepyeni” diye tabir edilen bir ürün elimize deforme olmuş bir şekilde geçebiliyor ya da. Bu sorunla karşılaşmamak için, alacağınız ürünü yüz yüze temin etmeye çalışmanızı öneririz. Online alışveriş günümüzde çok tercih edilen bir yol olsa da, satıcıyla bir güven ilişkisi kurana dek, en güvenli yol bu olacaktır.

    Satıcı Puanlarını Gözden Geçirin

    Şehrinizde kendinize uygun bir ikinci el mağazası yoksa, internet sitelerinin bu iş için biçilmiş kaftan olduğunu biliyoruz. Bunun için özellikle, popüler uygulamaları tercih edebilirsiniz. Burada dikkat etmeniz gereken nokta, satıcıların daha önceki satışlarından gelen feedbackler olmalıdır. Özellikle hiç satış yapmamış hesaplardan ürün almanın riski olacağını belirtmek isteriz.

    Tarzınızı Yansıtan Mağazalar Keşfedin

    İkinci el giyimin en güzel özelliklerinden biri, mağazaların kendine ait tarzları olmasıdır. Bazı ikinci el mağazalar, yüksek fiyatlı tasarımcı kıyafetleri içerirken, bazı mağazalar daha vintage giyim üzerine yoğunlaşmış olabilir. Bu noktada, sizi daha iyi anlatan bir mağaza bulmak, sizi alışveriş yaparken çok daha mutlu hissettirecektir.

    Keyfini Çıkarın

    İkinci el alışverişin en güzel yanlarından biri de, onları daha önce giymiş kişilerin hikayeleri ve kullanım şekillerini görebilmektir. Fransa’da 1920’lerde giyilmiş bir elbiseyi, veya babaannenizin elleriyle ilk diktiği gömleği giymek, size yeni hiçbir giysinin sunamayacağı bir enerji verecektir. İkinci el kıyafetlerin, sizi geçmişe döndüren bir havası olduğunu unutmanızı hiç mi hiç istemeyiz. Eminim giydiğiniz kıyafetlere ekleyeceğiniz yeni anılar da size çok yakışacaktır.

     

    Kadinvesaglik.org

     

     

    Sadece 1 Seyahat Çantası ile Nasıl Yolculuğa Çıkabiliriz?

    0

    Kuşkusuz, en az seyahat planlamak kadar zor olan bir şey varsa, o da seyahat çantanızı minimum büyüklükte ve sayıda tutmaktır. Özellikle biz kadınların, tek bir bavulla seyahat etmesi oldukça zor. Bu topuklu ayakkabılar nereye sığacak, güneş kremlerimi nereye yerleştirmeliyim demeden, uçakta rahatlıkla bagaja verebileceğiniz bir seyahat çantasını nasıl hazırlayabileceğinizi sizlerle paylaşacağız.

    1. Ah, likit ürünler

    Uçak yolculuklarında belki de en zoru, kabine alamadığınız parfümleriniz ve kişisel bakım ürünleriniz olabilir. Bu ürünlerle ilgili vereceğimiz tüyo, ürünleri önce bir poşete yerleştirip, sonrasında çantanızdaki kıyafetlerin içine sarmanız olacak. Örneğin parfümünüzü bavula yerleştirirken, bavulun dış köşelerinden kaçınmalı ve onu yumuşak bir zemine yerleştirmelisiniz. Böylece, olası bir darbede parfümünüz sapasağlam kalacaktır.

    2. Kıyafet, kıyafet ve daha çok kıyafet!

    Seyahatiniz için yanınıza almayı planladığınız ürünleri önce bir kenara ayırın. Gerçekten bir güne iki gömlek almanıza gerek var mı? Seçeneklerinizi basit ve her kombine uyacak parçalara indirgemeye çalışın. Örneğin, sadece bir kombine uyarlayabileceğiniz çizgili eteğiniz yerine, her ortama uydurabileceğiniz siyah eteğinizi tercih edebilirsiniz. Bununla beraber, kombinlerinizi yaparken; her parçayı en az iki – üç defa kullanmayı kendinize şart koşun. Eminiz, çantanız oldukça hafifleyecektir.

    3. Ayakkabı saklama hileleri

    Kesinlikle bir bavulda en çok yer kaplayan eşya ayakkabı! Hem tek çiftle yetinmemiz imkansız, hem de her hava koşuluna uydurmamız. Bu yüzden, kıyafetleriniz için verdiğimiz tüyo geçerli olmakla beraber, ayakkabıları olabildiğince parçalara ayırıp koymaya çalışmanızı öneririz. Ayakkabılarınızı tekli olarak bavulunuzun köşelerine yerleştirirseniz, hem yer sorunundan, hem de ayakkabıların hasar alma ihtimalinden büyük ölçüde kurtulmuş olursunuz.

    4. Makyaj çantası oluşturma

    Tek bir ruj, göz kalemi ile hiçbirimiz yetinemeyiz. Ama özellikle ten ürünlerinde (fondöten, bronzer veya allık gibi) küçülmenin kimseye zarar vermeyeceğini düşünüyoruz. Günlük en sık tercih ettiğiniz ürünleri bir çantaya toplayıp, gece makyajı için de spesifik olarak bir kırmızı ruj ve bir siyah eyeliner çantanıza atabilirsiniz. Böylece, tatilde çantanızı açtığınızda “bu mavi farı niye almışım ki,” diye söylenmekten kurtulmuş olacaksınız!

    5. Evinizi çantanızda taşınmayın

    Tabii ki ilaçları bu durumdan bağımsız tutuyoruz fakat, evde kullandığınız duş jelinden de seyahatte vazgeçebilirsiniz diye düşünüyoruz. Eğer kamp gibi bir etkinlik için hazırlanmıyorsanız, çoğu kişisel bakım ürününü kaldığınız yerde bulabileceksiniz. Bu nedenle “lazım olur” algısından kurtulup, çantanızı minimal tutmaya çalışmanızı öneririz. Böylece geçireceğiniz keyifli zamana odaklanmış olacaksınız, bavulunuzdakilere değil.

     

    Seyahat Çantası İpuçları

     

    Kadinvesaglik.org

    Hadi Sıcak Şarap Yapalım

    0

    Soğuk kış akşamlarında sizi ne yapmak mutlu eder? Battaniye altında film izlemek, fonda yumuşak bir müzik eşliğinde güzel bir kitap okumak… yok hayır bunlar değil dediğinizi duyar gibiyiz. Biraz sıradan olur, biz renk istiyoruz değil mi? Hadi gelin ortamı şenlendirelim ve baharatını artıralım. İlk önce yakın arkadaşlarınızı çağırın ya da apartmandaki favori komşularınıza haber verin. Sıcak şarap yapıyoruz.

    Öyle çok malzemeye ihtiyaç yok ve çok zaman almıyor. Havalar soğuduğunda buzdolabında yer alan meyveler işimizi görecek. Kalkıp manava pazara markete gitmeye gerek yok. Sıcak şarabı birlikte yaparak eğlenceyi artırabilirsiniz. Bir yandan elmalar portakallar doğranır bir yandan sohbet devam eder. Birlikte bir şeyler yapmanın tadı da başkadır. Böyle zamanlar “gerçekten nasılsın, ne var ne yok” demek için bir moladır aslında. Hazırlıklar bitip sıra sımsıcak şarapları içmeye gelince konuşulacak keyifli konular gelir akla.

    Evde Sıcak Şarap Yapımı İçin Hangi Şarabı Alalım?

    Lüks ya da kaliteli bir şarap almanıza gerek yok. Marketlerde satılan ortalama fiyattaki şaraplar bu iş için ideal. “Ben kaliteli şarap alayım, daha güzel olsun” diyenler, yapmayın kaliteli şarap alıp heba etmeyin. Eğer bir köşede içip, bitiremediğiniz kırmızı bir şarabınız varsa bu soğuk havalarda onu sıcak şarap yaparak değerlendirebilirsiniz.

    Püf Noktası Kaynatmamak

    Öncelikle malzemeleri ve şarabımızı tencereye koyup ısıtıyoruz. Aynı zamanda ara ara karıştırıp bir tadına bakmakta fayda var. Çok mu ekşi olmuş, fazlası eksiği var mı bakın, kontrol siz de olsun. Örneğin; ufak bir kaşık aldınız ve ekşi bir tat fark ettiniz portakalı çıkarabilirsiniz. Püf noktası ise; kaynatmamak. Karıştırıp denerken kaynamamasına özen gösterin. Yoksa şarabın alkolü uçar ve tatlanır. Hiç keyfi kalmaz. Ateşin yüksekliğine göre 15-20 dakika içerisinde hayli ısınan ve kaynamayan şarabı ocaktan alıp süzün ve servis yapın. Sıcak şarap için satılan kupalar servis için bizim gözdemiz elbette.

    Aslında sıcak şarap için belli bir tarife uymaya gerek yok. Denedikçe size uygun aromayı yakalayacağınıza eminiz. Örneğin, pişirme esnasında yıldız anason, zencefil, armut, bal, kuru meyveler kullananlar var. Belki hoşunuza gider belki gitmez. Tarifi zenginleştirmek sizin elinizde. Zaten bir kere kendiniz hazırlayınca hep yapmak isteyeceksiniz çünkü sıcak şarabın içerisindeki baharatların tadı efsane. Daha uzatmadan bir an önce tarifimize geçelim.

    Klasik Sıcak Şarap

    Malzemeler;

    • 1 şişe kırmızı şarap
    • 1 adet portakal
    • yarım limon
    • 10 adet karanfil
    • 1 adet elma
    • 3 adet tarçın çubuğu
    • 1,5 su bardağı su
    • 3/4 su bardağı esmer şeker

    Yapılışı

    Şarap hariç tüm malzemeleri bir tencereye koyuyoruz. Limonu ve portakalı sıkıp kabuklarını da içerisine koyun. Ben ekşi sevmiyorum derseniz, limonun kabuklarını kullanmayabilirsiniz çünkü limon suyunu ve kabuğunu fazla kaçırırsanız sıcak şarabınız biraz ekşi olabilir. Tamamen size kalmış. Sonrasında diğer meyveleri kabukları ile beraber birkaç parçaya ayırarak tencerenin içerisine koyun. Şekeri ilave edin, tadına bakarak gerekirse şeker miktarını arttırabilirsiniz. Koku bir süre sonra her yeri sarmaya başlayacaktır. Kaynamadan ocaktan alın. Afiyetler olsun.

    İlk Aşkımız: Andrea Bocelli

    0

    Andrea Bocelli’nin muhteşem karizmasını unutmadık değil mi? Bizce unutmak ne mümkün! Bir zamanların en çok konuşulan sanatçılarından Bocelli’yi biraz da kendi cümleleriyle analım istedik. Bu muhteşem opera sanatçısının bir de ruhunun derinliklerine inebilmek için!

    Bazılarımız müziğe duydukları zayıflık ile doğarlar. Müzik benim için, endişelenirsem, endişelenmemi engellerdi; ağlamaklı olduğumda ağlamamı durdururdu. Müzik benim için iyileştirici bir şeydi.

    Her zaman şarkı söyleyeceğimi biliyordum. Sadece başarılı olup olmayacağını bilmiyordum. Okulda, partilerde şarkı söyledim, kilisede şarkı söyledim. Herkes her zaman şarkı söylememi istedi. Arkadaşlarımla futbol oynardım fakat ailem de misafirleri için şarkı söylememi isterdi. Bundan hiçbir zaman memnun olmadım çünkü futbol oynamak istiyordum.

    Ben İtalyan bir erkeğim. İtalya’da doğdum ve büyüdüm. İtalyan zihniyeti ve kültürüyle aşılanmıştım. Ve herkes biliyor ki, bir İtalyan erkeği kadınlar için yaşar.

    Sahnede şarkı söylerken çıplaksın. Bu yüzden her seferinde korkuyorum. Kral ya da kraliçe ya da Papa için şarkı söylememin bir önemi yok, herhangi birinin önünde olmak heyecanlanmanız için yeterli.

    Immanuel Kant dünyanın en önemli düşünürüydü. Kant’tan, herkese sonuna kadar iyi davranmanız gerektiğini öğrendim. Bu, bana müzik endüstrisinde uyan bir düşünceydi.

    Doğam gereği inanılmaz derecede rekabetçiyim. Bu yüzden bir şarkıcı olmadan önce bir avukat olmam tesadüf değil.

    Müzik istismar edilmemelidir. Günümüzde her yerdedir: lokantalarda, asansörlerde, arabalarda. Bu çok tehlikeli çünkü iyileştirici bir ilaç olarak gücünü kaybediyor.

    Aşk benim için her zaman ilk bakıştadır. Bir süre sonra gelen sevginiz varsa, gerçek değil diye düşünüyorum. Aşk bir andadır ya da asla aşk değildir. Schopenhauer bunu en iyi şekilde söyledi: Sevgiye gelince, erkekler rüzgarda savrulan sazlar gibidir. Ne kadar zeki ya da kültürlü olmanız önemli değil. Aşık olduğunuzda, bu şeyler hiçbir şey ifade etmez.

    ‘Maço’ olarak adlandırılmayı sevmem. Maço temelde aptalca ve gerçek bir İtalyan erkeği maço değil, akıllıdır. Her iki duyuda da zekidir: zarif ve zeki.

     

    Kadinvesaglik.org

     

     

    Heidi Klum Hakkında Bilinmeyen 5 Gerçek

    0

    Heidi Klum’un yapamayacağı bir şey yok gibi görünüyor. Dört çocuk annesi olmanın yanı sıra, aynı zamanda bir süper model, tasarımcı, TV sunucusu ve oyuncu, ve bu buzdağının sadece görünen kısmı. İşte güzel mi güzel eski Victoria’nın Secret meleği hakkında bazı ilginç gerçekler.

    1. Bergisch Gladbach adında bir Alman kasabasında doğdu ve büyüdü. Bunu nasıl telaffuz edeceğimizi tam olarak bilmiyoruz, ama Almanya’nın Köln kentinin yaklaşık 20 mil ötesinde bir kasaba. Ve Instagram postlarına bakarsak ailesi hala orada yaşıyor gibi görünüyor.

    2. Klum’u model olmaya ikna eden aslında bir arkadaşı olmuş. 92 yılında katıldığı yarışmayı Klum kazandı ve Metropolitan Model New York ile 300.000 dolarlık bir sözleşme imzaladı.

    Heidi Klum ve Ric Pipino

    3. Klum, 23 yaşındayken 6 Eylül 1997’de Pipino’yla evlendi. Çift, 2002 yılında boşanmadan önce beş yıl boyunca birliktelerdi.

    4. Boşanmalarından bir yıl sonra, Mart 2003’te Klum İtalyan işadamı Flavio Briatore’yle görüşmeye başladı. Aralık ayında, hamile olduğunu açıkladı, ama o ve Briatore kısa bir süre sonra ayrıldı. Mayıs 2004’te kızları Helene’i doğurdu.

    5. Leni biyolojik olarak Briatore’nin kızı olmasına rağmen, Klum işadamının hayatına gerçekten dahil olmadığını söylüyor. Aslında, o, Leni’nin 2004 yılının Mayıs ayında doğduğu sırada orada olan erkek arkadaşı Seal idi ve Klum sürekli olarak Seal’in Leni’nin babası olduğunu söylüyordu. Leni 5 yaşındayken, Seal onu kabul etti.. Heidi Klum, Seal’den ayrıldıktan sonra, Klum’un 2012’den 2014’e kadar koruması olan Martin Kristen ile birlikte olduğu bildirildi. Bu günlerde, ise Tokio Hotel’in gitaristi Tom Kaulitz ile birlikte olduğu biliniyor.

    Heidi Klum, sansasyonel aşkları ile gündemde olan bir kadın olsa bile, çocuklarına karşı her zaman oldukça korumacı yaklaştığı ve onları medyadan uzak tuttuğu biliniyor. Bu güzel kadını sevip sevmemek ise tamamen size kalmış!

     

    Kadinvesaglik.org

    Sandra Bullock, Kariyeri ve Özel Yaşamı

    0

    Sandra Bullock, duru ama etkileyici bir güzelliğe sahip, başarılı bir kariyeri olan The Blinde Side (Kör Nokta) filmiyle, Altın Küre ve Oscar Ödülü’nü kazanan şu güzel kadın. Özellikle Keanu Reeves ile oynadığı Göl Evi filmindeki rolüyle bizlerin gönlündeki yeri başkadır, değil mi? Formuna koruyan ve ışıltılı cildiyle de ne zaman yaşlanacak acaba, dediğimiz isimler listesinde yer alıyor. Özel hayatının oynadığı filmler kadar bol çeşnili olduğunu biliyor muydunuz? Haydi biraz araştırma yapalım, derinlere inelim.

    Çocukluğu ve okul yılları

    Sandra Annette Bullock, ses öğretmeni bir baba ile Almanya doğumlu opera şarkıcısı bir annenin kızı olarak, 26 Temmuz 1964‘de Virginia‘da dünyaya geldi. Aile, kızları doğduktan kısa bir süre sonra Almanya’ya geri döndü. Almanya’da tam 12 yaşına kadar kalan oyuncu, o yıllarda bale, opera, drama gibi birçok sanatsal eğitim aldı. Anne ve babasının mesleği yüzünden küçüklüğünü, kız kardeşiyle birlikte yollarda geçirmek zorunda kaldı. 12 yaşındayken ailesiyle birlikte Washington‘a yerleşti ve 1982‘de Washington-Lee High School‘u bitirdi. Lise döneminde ponpon kızlardan biriydi, sınıf arkadaşları ona “güne neşe katan kız” diyorlardı. Üniversiteyi East Carolina University‘de okudu ve mezun olduktan sonra oyunculuk kariyerine başlamak için New York‘a taşındı.

    Çok sayıda dizi ve filmde rol aldıktan sonra kadrosunda; Sylvester Stallone ve Wesley Snipes gibi önemli oyuncuların bulunduğu 1993 yapımı, Demolition Man (Cezalandırıcı) adlı sinema filmi’nde yer aldı. Bundan bir yıl sonra ise Keanu Reaves ile başrolünü paylaştığı, Speed‘deki rolüyle kariyerinin asıl çıkışını gerçekleştirdi. Bu filmi hatırlamayan yoktur, her halde. Ünlü olmadan önce garsonluk, barmenlik gibi birçok işte çalıştı. Speed filminde sonra hızla yükselişe geçen sanatçı, Altın Küre ve Oscar ödülü sahibi. Ayrıca toplamda kendisine ödenen 56 milyon Dolar ile dünyanın en çok kazanan 5 kadın oyuncusundan biri ve Fortis Films adında bir yapım şirketinin de sahibi.

    Bol Çeşnili Aşk Hayatı

    Sandra Bullock ve Jesse James

    Geçmişte Troy Aikman, Matthew Mcconaughey ve Ryan Gosling ile ilişkiler yaşayan Bullock, aktör Tate Donovan‘la da bir dönem nişanlı kaldı. Sandra, 16 Haziran 2005‘de motosiklet toplayıcısı ve Monster Garage sahibi Jesse James ile evlendi. 5 yıl süren evliliğini 2010 yılında dramatik bir şekilde sonlandırma kararı aldı. Oscar ödülünün sevincini yaşadığı sırada eşinin kendisini Michelle McGee adında bir porno oyuncusuyla ve toplamda 4 kadınla daha aldattığını öğrendi. Sonrasında bir süre kariyerine ara verdi. Tam da o sırada Louis Bardo adında 3,5 yaşında bir çocuğu evlat edinmiş ve annelik duygusunu tatmaya başlamıştı.

    Sandra Bullock ve Sevgilisi Bryan Randall

    Bu süre zarfında sadece oğlu Louis’ye vakit ayırdı, kendini tamir etti ve tekrar oyunculuğa geri döndü. Oscar ödüllü oyuncu Sandra Bullock bir süredir yeni romantik ilişkisiyle gündemde. Kendisi bu konuda herhangi bir açıklama yapmasa da Bullock’ın bir süredir fotoğrafçı ve model Bryan Randall ile birlikte olduğu konuşuluyor. Sevgilisi bir süre eski bağımlılıklarıyla gündemde bolca yer alsa da 2015 yılından beri mutlu bir birliktelikleri var. Çiftin, Mart 2018 de gizlice evlendikleri bile konuşuluyor.

    Sandra Bullock’un baş rolünü oynadığı bazı filmlerden bir geçit töreni hazırladık sizlere,