Kremsi ve lezzet bakımından farklı olan keçi peyniri, dünyanın dört bir yanında sevilen bir süt ürünüdür. Keçi peyniri, yumuşak ve sürülebilir taze peynirden tuzlu, parçalanmış yaşlanmış peynire kadar çok çeşitli lezzet ve dokular haline gelebilir. Her ne kadar, ineğin sütünden elde edilen peynirle aynı işlemler yapılsa da, keçi peyniri besin içeriğinde farklılık gösterir. Buna ek olarak, keçi peyniri, inek sütünden farklı bir şekilde sindirilir ve ineğin sütünden yapılan peynire alerjisi olanlara bir alternatiftir.Bizlerse sizinle keçi peynirinin besinsel faydalarını ve lezzetli yapılış şekillerini paylaşmak istedik.
Keçi peyniri, keçi sütünden elde edilen herhangi bir peynirdir aslında. Taze günlük peynir, çedar ve birçok diğer formda mevcut bulunabilir. Keçi peynirinin besin içeriği, yaşlanma veya kürlenme gibi kullanılan işlem yöntemine bağlı olarak değişir.
Her çeşit keçi peyniri, sağlığınız için faydalı olan sağlıklı yağlar, protein, vitaminler ve mineraller gibi besin maddelerini içerir. Keçi peyniri için önerilen porsiyon büyüklüğü küçük olmasına rağmen, 28 gram yemek, etkileyici miktarda besin sağlar.
İnek Sütünden Daha Kolay Sindiriliyor
Birçok insan, inek sütü ürünlerinden keçi sütünden yapılanlara geçişinin sindirim sistemlerinde rahatlığa neden olduğunu söylüyor.
Dünya nüfusunun %70’e yakın bu tür şişkinlik, karın ağrısı, gaz ve ishal gibi sorunların laktoz kaynaklı olduğunu belirtiyor. Keçi sütü, inek sütünden daha az laktoza sahip olduğundan, yoğurt ve peynir dahil keçi sütünden elde edilen ürünler, laktoz intoleransı olanlar için daha iyi bir seçenek olabilir.
Bununla birlikte, laktoz intoleransı olanlar, peynirin hangi sütünden yapıldığına bakılmaksızın, yumuşak peynirlerin; sert ve yaşlı peynirlerden daha fazla laktoza sahip olduğunu akılda tutmalıdır.
Diğer Peynirlerden Daha Çabuk Doyuruyor
Örneğin, keçi sütünden elde edilen süt ürünlerinin, açlığın azalmasına yardımcı olduğu gösterilmiştir.
Keçi sütü ile yapılan ürünler, peynir dahil, tokluğun kolaylaşmasına yardımcı olabilir ve kilo kaybını teşvik edebilecek şekilde, açlık hislerini azaltabilir.
İşte diyetinize keçi peyniri eklemek için bazı yaratıcı yöntemler:
Kremalı ve doyurucu bir salata yapmak için taze yeşillik üzerine yumuşak keçi peyniri parçalayın.
Avokado, sotelenmiş sebzeler ve yumurtalar eşliğinde ızarmış kahvaltılık bir kombinasyon için kızarttığınız peynirleri tostunuzun içine ekleyin.
Kalabalık bir meze için, çırpılmış keçi peyniri ve dilimlenmiş incir ile mini bir tart doldurun.
En sevdiğiniz krakerleri keçi peynirlerine sürüp tüketin.
Keçi peyniri ve taze otlar ile tavuk göğsünü doldurun, ardından tüm ailenin tadını çıkaracağı bir akşam yemeği için fırında kızartın.
Keçi peyniri, mantar ve taze otlar ile omlet yapın.
Eşsiz bir lezzet için patates püresine keçi peyniri ekleyin.
Çorbanın kremasında ağır bir krema veya tereyağı yerine, keçi peyniri ekleyerek doku ve lezzet katın.
Çırpılmış keçi peyniri biraz balla birleştirin ve daha sağlıklı bir tatlı için dilimlenmiş meyve ile servis yapın. Afiyet olsun!
En sevdiğimiz kadın liderliğindeki dizileri sizlerle de paylaşmak istedik. Güzel, zeki, güçlü ve cesur kadınları öne çıkaran ve dünyaya kadının gücünü gösteren dizileri biz heyecanla izliyoruz.
Siz de, kız arkadaşınızı, kız kardeşinizi, annenizi yanınıza alın ve aralarından birini seçmek için ekran karşısına geçin!
Jessica Jones
Kadın süper kahraman boşluğuna el atmak için karşımızda Jessica Jones var. Onun tek farkı, bir süper kahraman kostümü ile dolaşmıyor oluşu. Karakteri, aynı zamanda, zihni kontrol etme yeteneğine sahip olan gösterinin kötü adamı Killgrave tarafından zihinsel ve cinsel istismara uğradıktan sonra post-travmatik stres bozukluğu ile ilgilenmesi bakımından da benzersiz bir örnek oluyor.
Riverdale
Evet, şovun Archie Comics’e dayandığını biliyoruz; ama aynı zamanda gösterinin iki ateşli ve şık önde gelen hanımı Veronica Lodge ve Betty Cooper olmadan hiçbir şeyin olmayacağını biliyoruz. Riverdale dizisi orijinal çizgi romanlardan çok daha karanlık bir alanda hüküm sürse de, Archie’nin sevgisi için savaşan iki kızın her şeyi yapabileceğini görmek oldukça heyecan verici.
Dizi ikinci sezonunda ise, cinsel saldırı gibi önemli konuları da ele alıyor.
Jane the Virgin
Güçlü bir kadın karakteri arıyorsanız, Jane the Virgin’dan başka bir yere bakmayın. Jane’in hatasız olmamasına rağmen, her zaman doğru olanı yapmaya ve kalbini takip etmeye çalıştığını göreceksiniz.
Latina lideri aşırı ilgi karşısında kafa karışıklığı yaşarken, yazma kariyerine odaklanmayı sürdürür ve ailesini öncelik listesinin en başında tutar. Jane the Virgin, üç kuşak güçlü iradeli kadına sahip olmak ve ailenizdeki özel kadın figürünün tadını çıkarmak için mükemmel bir seridir.
Pretty Little Liars
Lise yıllarında zor zamanlar geçirdiğinizi düşünüyorsanız, bir de bu kızların hikayesini izleyin deriz. 4 genç kızın yaşadıkları aksiyonlu olaylar, şantaj olayları ve cinayetler ile; bu kızların başı beladan kurtulmayacak.
Gilmore Girls
Neredeyse yirmi yıl önce yaratılmış bir dizi için, çağın diğer gösterilerine kıyasla kadınların ilerici temsilleri açısından zamanının ötesinde olduğunu söyleyebiliriz.
Yaratan Amy Sherman-Palladino, akıllı, bağımsız kadınları ve kusursuz bir şekilde feminist bakış açılarını dizilerin hızlı tempolu diyalog ve hikayesine aktardığı bir şova dönüştürdü. Dizi, kadın adayları gibi, esprili, zeki ve açık sözlü ve genç kızların bakabileceği güçlü rol modelleriyle dolup taşıyor.
Once Upon A Time
Adından da anlaşılacağı gibi Once Upon A Time, diğer dizilere hiç benzemiyor. Bir masal serüvenin içinde geçen bu dizinin başrolünde Emma Swan karakteri var. Ve bu dünyayı kurtarmak onun elinde!
Hepimizin giyim tarzı, saç rengi, rujunu nasıl sürdüğü birbirinden çok çok farklı. Yağmurlu bir İstanbul havasından, Çeşme tatilindeki halimize bile kendi içimizde değişebiliyoruz. Hal böyle olunca, kokuların karakterinin olmaması mümkün değil. Peki, biz kendimize uygun parfümü nasıl seçeceğiz? İşte size parfüm seçmenin ipuçları.
1. Her zaman parfümleri sabah deneyin
Sabah, yeni bir kokuyu denemek ve size uygun olanı seçmek için en uygun zamandır. Bu zaman aralığında koku duyusu daha doğrudur çünkü gün içinde yaşadığınız kokulardan etkilenmemiş olursunuz. Her zaman size uyan kombinasyonları değerlendirmek için sabahları parfüm satın almanızı öneririz.
2.Kendinize en çok hangi kokuyu tercih ettiğini sorun
Beğendiğiniz parfümü seçin. Her zaman sizi çeken ve sizi mutlu eden parfümü düşünün. Bu parfüme benzeyen notalardan yola çıkarak, doğru parfümü bulabilirsiniz.
3.Cilt tipinizi dikkate alın
Parfümler cildin doğası ile reaksiyona girer. Her bir koku, her kişiye göre farklı tepki verdiğinden, cildinizde kokuyu denemelisiniz. Bileğinize sürtmeden, sıkarak denemeye dikkat edin çünkü sürtmeyle, bileşimi ısı nedeniyle parçalanacak ve böylece kokusunu kaybedecektir. Cildinize kokuyu emmesi için zaman verin.
Bunların yanı sıra, kışın oryantal kokuların daha çok tercih edildiği bir gerçek. Yine de ezberden gitmeyip, karakterimize uygun kokuyu gelin beraber seçelim.
Romantikler için: Çiçek kokuları
Aromatik notlar: Yasemin, gül, leylak
Çiçek esanslarının ince ve yumuşak notaları, kadife gibi yumuşak, dikkatli ve tutkulu kişilikleri olanlara uyar.
Çiçek parfümleri genellikle çocukluk anılarını hatırlatır ve bu nedenle rahatlıkla eş anlamlıdır. Bu kokular romantik ruhlara sahip olanlar ve bulutlar içinde yaşayanlar için tavsiye edilir.
Bu notaları içeren parfümler:
Very Irresistible by Givenchy
Anaïs Anaïs by Cacharel
L’eau by Nina Ricci
Enerjik ve hareketli karakterler için: Hesperidian (turunçgil bazlı) kokular
Aromatik notlar: Limon, bergamot, greyfurt
Dinamik ve enerjik olanlar için ideal olan kokular, narenciye esanslarından elde edilir.
Sizinle etkileşim halinde olan herkes, parfümünüzü koklandığı andan itibaren enerji kazanacaktır!
CK One by Calvin Klein
Happy by Clinique
Feminenliği öne çıkarmak isteyenler için: oryantal veya amber kokular
Aromatik notlar: vanilya, tarçın, kişniş
Amber kokuları güçlü ve şehvetli bir karaktere sahiptir. Bu tip bir parfüm, kullanıcının etrafında kadifemsi bir koku izi bırakır. Macerayı ve yeni deneyimleri sevenler için, bu koku ailesi çok uygundur!
Chypre parfümleri hem kadınlar hem de erkekler için uygundur ve ilgi çekici bir tarihe sahiptir. 1917’de François Coty tarafından yaratıldıklarında, liken ve yeşilliklerin buketleriniden ilham alınmışlardı.
Bu kokuların karmaşıklığı, gizemli ve özgün kişilik tiplerine sahip olanlar için idealdir.
Birçoğumuz, makyaja aşırı zaman harcamasa da, kozmetik alışverişini oldukça rahatlatıcı buluyoruz. E haksız da sayılmayız! Peki, çoğu ürünü gerçekten etkilerini bildiğimiz için mi satın alıyoruz? Yoksa zaman zaman ambalajlarına kandığımız da oluyor mu? Sanırım olmuyor desek yalan olur… O zaman biz makyaj koleksiyonu meraklıları için, bizi hayal kırıklığına uğratmayacak, paketlemesi 15 şık makyaj ürününü derlemek istedik.
1 - 15
Görüntü olarak çok tatlı olmasının yanı sıra, buram buram çikolata kokan bir far paleti: Too Faced - Chocolate Bar
Bourjouis markası ülkemizden çekilse de, hala tatlı mı tatlı ambalajlarıyla anılıyor. Bir çikolata paketini anlatan bu bronzer'ın, kapağı da çikolata paketi ile birebir. Bourjouis - Bronzer.
Guerlain, tüm koleksiyon ürünleriyle muhteşem bir marka olsa da, bu bronzer & higlighter paletini ayrı sevdik.
Benefit's son çıkan allığı "Gold Rush" ismi gibi ışıl ışıl parlıyor.
Yine sadece ambalajı değil, kokusuyla da sizi büyüleyecek bir üründen bahsetmek istedik. Physicians Formula - Butter Bronzer, hindistan cevizi kokusuyla sizi yaz aylarına taşıyacak.
Milani'nin bu allıklarına sahip olmak istemeyecek birini tanımıyoruz!
Ürün kalitesinden ödün vermeden, makyaj masanıza bir aksesuar gibi bırakabileceğiniz bu allık: NARS - Erdem koleksiyonu.
Color pop'un geniş renk skalasını bu far paletinde de görüyoruz. Renklerin dizilimine ise bayıldık.
Sephora uygun fiyatlı markalar arasında en yenilikçi olanlardan. 2018'in yeni koleksiyonu Lip Stories, farklı şehirlerden ve temalardan esinlenmiş ambalajlara sahip.
Too Faced ambalaj, ürün kalitesi ikilisine lezzetli kokular eklemeyi unutmuyor. Bu far paletini kullanırken şeftali bahçesinde gibi hissedeceksiniz. Too Faced - Sweet Peach far paleti.
Highlighterlar hepimizin gözdesi. Bu kalpli kutuların içindeki highlighterlar ise tam hediyelik. Revolution - Highlighter.
Mac'in koleksiyon konusunda en hızlı makalardan biri olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama Cindrella'nın büyüsüne kapılmayacak kadın eminiz ki yoktur! Mac - Cindrella Koleksiyonu
Uzun zaman sosyal medyanın odağında olmuş bu far paleti aslında oldukça uygun fiyatlı ve ulaşılabilir. Gezegenlere dokunmaya kıyamadık! BH Cosmetics.
Mac yaptı yine yapacağını diyoruz! Morun tutkunun rengi olduğunu biliyorduk ancak bu koleksiyon gördüğünüz yerde almak isteyeceğiniz türden. Mac - Kelly Osbourne
Guerlain'ın ikonik ürünlerinden Meteorites makyaj bazı, minik pembe toplarıyla inci tanelerini çağrıştırıyor. Ciltte bıraktığı etki de adete inci parlaklığı!
Menopoz bir yıl boyunca adet dönemi geçirmemiş kadınlar için kullanılan bir terimdir. Menapozu yaşayacağınız yaş değişebilir, ancak genellikle 40’ların sonunda veya 50’lerin başında gerçekleşir.
Menopoz, vücudunuzda birçok değişikliğe neden olabilir. Semptomlar yumurtalıklarınızda azalan östrojen ve progesteron üretiminin bir sonucudur. Semptomlar sıcak basmaları, kilo alımı veya vajinal kuruluk içerebilir. Bununla birlikte, rahatsız edici cinsel ilişkiye neden olan vajinal dokuların iltihaplanması ve incelmesi durumu gerçekleşebilir. Menopozdan geçmenin tıbbi dikkat gerektirdiğini görebilirsiniz. Veya bir doktorla semptomları ve tedavi seçeneklerini tartışmaya karar verebilirsiniz.
Her kadının, menopoz hakkında bilmesi gereken 5 önemli noktayı öğrenmek için okumaya devam edin.
1. Menopoza girerken kaç yaşında olacağım?
Menopozun başlangıç yaşı genelde 51’dir. Kadınların çoğu 45 ila 55 yaşları arasında bir zaman diliminde menapoza girer. Yumurtalık fonksiyonlarımın azalmasının başlangıç evreleri, bazı kadınlarda yıllar öncesinden başlayabilir. Diğerleri, 50’lerin sonlarına doğru adet döneminin bittiğini de görebilirler.
Menopozun yaşının genetik olarak belirlendiği düşünülmektedir, ancak sigara veya kemoterapi gibi şeyler daha erken menopoz ile sonuçlanarak yumurtalık kaybını hızlandırabilir.
2. Vücudumdaki azalmış östrojen seviyelerinin neden olduğu semptomlar nelerdir?
Kadınların yaklaşık yüzde 75’i menopoz döneminde sıcak basması yaşar ve bu sıcak basmalarını, menopoz dönemindeki kadınların yaşadığı en yaygın semptom haline getirir. Sıcak basmaları gündüz veya gece boyunca meydana gelebilir. Bazı kadınlar kas ve eklem ağrıları da yaşayabilir. Bu semptomların hormonlarınızdaki, yaşam koşullarınızdaki veya yaşlanma sürecindeki değişimlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirlemek zor olabilir.
3. Nedir bu sıcaklamalar?
Sıcak basmaları vücudunuzun üst yarısını etkiler. Bu ısınma, terlemeye, kalp çarpıntısına ve baş dönmesine yol açabilir. Sıcak basmalarından sonra vücudunuzda soğukluk hissedebilirsiniz. Sıcak basmaları her gün veya günde birkaç kez tekrarlanabilir. Bu durumu, bir yıl hatta birkaç yıl boyunca deneyimleyebilirsiniz.
Tetikleyicileri önlemek, yaşadığınız sıcak basma sayısını azaltabilir. Bunlar tetikleyiciler genelde şunları içerebilir:
Alkol veya kafein tüketmek
Baharatlı yemek yemek
Stresli hissetmek
Sıcak bir yerde olmak
Aşırı kilolu olmak ve sigara içmek ayrıca sıcak basmalarını daha da kötüleştirebilir. Birkaç önlem ile, sıcak basmaları ve semptomlarını azaltabilirsiniz:
Sıcak basmalarına engel olmak için katmanlar halinde giyinin ve evinizde veya ofisinizde bir fan kullanın.
Sıcak çarpma sırasında nefes egzersizleri yapmaya çalışın.
Doğum kontrol hapları, hormon tedavisi veya hatta diğer reçeteli ilaçlar, sıcak basmalarını azaltmanıza yardımcı olabilir. Kendi kendinize sıcak basmaları yönetmekte zorluk çekiyorsanız, doktorunuza danışmanızı tavsiye ederiz.
4. Menopoz kemik sağlığımı nasıl etkiler?
Östrojen üretimindeki düşüş, kemiklerinizdeki kalsiyum miktarını etkileyebilir. Bu, kemik yoğunluğunda önemli azalmaya neden olarak, osteoporoz olarak bilinen bir duruma yol açabilir. Ayrıca sizi, kalça, omurga ve diğer kemik kırıklarına daha duyarlı hale getirebilir. Birçok kadın, son adet döneminden sonraki ilk birkaç yıl içinde kemik kaybını hızlandığını söylemekte.
Kemiklerinizi sağlıklı tutmak için:
Süt ürünleri veya koyu yapraklı yeşillikler gibi birçok kalsiyum içeren yiyecekleri tüketmeye çalışın.
D vitamini takviyeleri alın.
Düzenli egzersiz yapın ve egzersiz rutininizde ağırlık antrenmanı yapın.
Alkol tüketimini azaltın.
Sigara içmekten kaçının.
Ayrıca, kemik kaybını önlemek için doktorunuza danışabileceğiniz reçeteli ilaçlar bulunmaktadır.
5. Kalp hastalığı, menopoz ile bağlantılı mıdır?
Kalbinizle ilgili durumlar, (baş dönmesi veya kalp çarpıntısı gibi) menopoz sırasında ortaya çıkabilir. Azalmış östrojen seviyeleri vücudunuzun esnek arterleri tutmasını engelleyebilir. Bu kan akışını etkileyebilir.
Kilonuzu izlemek, sağlıklı ve dengeli bir diyet yapmak, egzersiz yapmak ve sigara içmemek, kalp hastalıklarının üstesinden gelme şansınızı azaltabilir.
6. Menopoz yaşadığımda kilo alır mıyım?
Hormon seviyelerinizdeki değişiklikler kilo almanıza neden olabilir. Bununla birlikte, yaşlanma da kilo alımına yol açabilir. Dengeli bir diyetin sürdürülmesine, düzenli olarak egzersiz yapmaya ve kilonuzu kontrol etmeye yardımcı olmak için diğer sağlıklı alışkanlıkları uygulamaya odaklanın. Çünkü aşırı kilo, kalp hastalıkları, diyabet ve diğer hastalıklara yakalanma riskinizi artırabilir.
Son zamanlarda yoğunluktan kendimizle ilgilenecek zaman bulamıyoruz. Stres, şehir hayatı, fastfood tüketimi derken, sağlıksız ve biçimsiz görünmek maalesef kaçınılmaz oluyor. Tabii ki, sağlıklı yaşam, felsefe edinilmesi gereken bir yaşam tarzı, ancak geçici olarak da olsa kendimizi iyi hissetmek adına yapabileceklerimizi derlemek istedik. Sizi olduğunuzdan daha fit ve canlı gösterecek 6 önerimizle karşınızdayız!
Bronzlaşmak
Hepimiz yazın daha canlı ve sağlıklı göründüğümüzü fark etmişizdir. Bunda güneşin ve tenimizde bıraktığı etkinin varlığını görmezden gelemeyiz. Eh, önümüz kış olduğuna göre bronzluğu güneşten elde etmek mümkün değil. Solaryumdan elde edeceğiniz bronzluk size D vitamini kazandırmayacak olsa da, sizi çok daha canlı tutacağına eminiz. Yine de solaryum fikrine yabancı okuyalarımız için, geçici bronzlaştırıcı spreyleri de öneririz.
Detoks Suları ve Tuzdan Kaçmak
En çabuk sonuç alacağınız önerilerden biri de ödemi azaltacak her yola başvurmanız olacaktır. Tuzun fazla tüketimi vücuttaki suyu tuttuğundan, sizi hem olduğunuzdan daha kilolu hem de şiş gösterir. Sık sık limonlu, tarçınlı veya salatalıklı sular tüketmek, tuzdan ise olabildiğince kaçmak, bir haftada bile aynada inceldiğinizi fark etmenizi sağlayacaktır.
Vücut Şeklinizi İyi Bilmek
Genel olarak yanlış bilinen konulardan biri ise, herkesin beğendiği bir kıyafetin içinde kendini beğeneceği yanılgısı. Bazılarımız (özellikle ince belli kadınlar) beli tamamen sıkan elbiselerin içinde daha fit görünürken, bazılarımız ise basenlerimiz kalın ise tamamen o bölgeyi kapatmaktan yana olabiliyoruz. Bu durumda vücut şeklinizi tespit edebilmek için; vücudunuzda beğenmediğiniz bölgeleri düşünün ve en çok hangi kıyafetin içinde kendinizi beğendiğinizi hatırlamaya çalışın. Buradan yola çıkarak, nasıl giyinmeniz gerektiğini şekillendirebilirsiniz.
O Da Ne? Vatka mı?
Her vücut şeklinin sırrının farklı olduğunu söylesek de, çok geniş omuzlu olmayan çoğu kadının kurtarıcısı vatka diyebiliriz. Vatka, çoğumuzun için eski filmlerin modası olarak bir köşede unutulsa da, günlük yaşantınıza renk katacağınız ve üst vücut yapınızı yukarı taşıyacağından eminiz.
Yüksek Bel Etkisi
Yüksek belli kıyafetler, çok yeni değil ancak etkisi hala geçerli. Eteklerde ve pantolonlarda tercih edeceğiniz yüksek belli kıyafetler, bacak boyunuzu uzun göstereceği için vücudunuzun daha şekilli görünmesini sağlayacaktır. Yine elbiselerinize de, bel hizanızdan yukarıda takacağınız kemerler ile bu etkiyi güçlendirebilirsiniz.
Ufak Makyaj Hileleri
Her ne kadar fitliği ve canlılığı bedenin tamamına yorsak da, yüzünüze uygulayacağınız ufak hamleler de bunun birer parçası. Kontür ürünlerini (genelde cildinizden birkaç ton koyu ve soğuk alt tonlu) elmacık kemiklerinin altına uygulayarak daha ince bir yüz görünümü kazanabilir, elmacık kemiklerinize uygulayacağınız krem bir higlighter ile ışıldayabilir ve ten renginize uygun bir allıkla daha sağlıklı bir cilt rengine ulaşabilirsiniz.
Çok hızlı kilo vermenin birçok yolu vardır. Ancak, çoğu sizi aç ve sağlıksız bir şekilde kilo vermeye yönlendirir. Bu yazıda, gerekli besin ihtiyacınızı karşılayıp, sizi halsiz bırakmadan kilo verdiren formülleri paylaşacağız.
Özetlenen Plan:
İştahınızı önemli ölçüde azaltın.
Aç kalmadan kilo verin
Metabolizmanızı arttıran besinler tüketin
1. Şeker ve Nişastaya Hayır Demek
En önemli kısım şekerler ve nişastalar (karbonhidratlar) üzerinde kesinti yapmaktır. Bunu yaptığınızda, açlık seviyeniz düşer ve sonunda daha az kalori tüketir hale gelirsiniz. Bu sayede vücut depolanmış yağdan yakmaya başlar.
Karbonhidratı kesmenin bir diğer yararı, böbreklerin vücudunuzdan fazla sodyum ve su dökmesine neden olarak insülin seviyelerini düşürmesidir. Bu, şişkinliği ve gereksiz su ağırlığını azaltır.
Bu şekilde yemek yiyerek ilk haftada, hem vücutta hem de su ağırlığında ciddi ölçüde düşüş görebilirsiniz. Şekeri ve nişastaları (karbonhidrat) diyetinizden çıkarmanız iştahınızı azaltacak, insülin seviyenizi düşürecek ve kilo vermenizi sağlayacaktır.
2. Proteinin Gücü
Yemeklerinizin her biri bir protein kaynağı, bir yağ kaynağı ve düşük karbonhidratlı sebzeleri içermelidir. Yemeklerinizi bu şekilde oluşturmak, karbonhidrat alımını günde 20 ila 50 gram aralığa otomatik olarak getirecektir.
Protein Kaynakları
Et: Sığır eti, tavuk, kuzu, vb.
Balık ve Deniz Ürünleri: Somon, alabalık, karides vb.
Yumurta: Yumurta sarısı ile bütün yumurtalar.
Bol miktarda protein yemenin önemi yüksektir. Yüksek proteinli diyetler aynı zamanda yiyecekler hakkındaki istekleri ve obsesif düşünceleri %60 oranında azaltabilir, gece yarısı atıştırma isteğini yarı yarıya azaltabilir ve size otomatik olarak daha az kalori almanızı sağlar.
Düşük Karbonhidratlı Sebzeler
Brokoli
Karnıbahar
Ispanak
Domates
Lahana
Brüksel lahanası
Pazı
Marul
Salatalık
Çoğunlukla et ve sebzeye dayalı bir diyet, sağlıklı olmanız için gereken tüm lif, vitamin ve mineralleri içerir.
Yağ Kaynakları
Zeytin yağı
Hindistancevizi yağı
Avokado yağı
Tereyağı
Her öğün bir protein kaynağından, bir yağ kaynağından ve düşük karbonhidratlı sebzelerden alın. Bu sizi 20–50 gram karbonhidrat aralığına sokacak ve açlık seviyenizi önemli ölçüde azaltacaktır.
3. Egzersiz, Egzersiz ve Daha Çok Egzersiz!
Bu plan üzerinde kilo vermek için egzersiz yapmanıza gerek olmamasının yanı sıra, tavsiye edilir.
En iyi seçenek, haftada 3-4 kez spor salonuna gitmek olacaktır. Isınma ile başlayabilir, giderek tempoyu arttırabilirsiniz. Spor salonuna yeni iseniz, bazı öneriler için bir eğitmene danışın.
Ağırlıkları kaldırarak, çok fazla kalori yakacak ve metabolizmanızın yavaşlamasını engelleyeceksiniz, bu da kilo vermenin avantajlarından sayılabilir. Düşük karbonhidratlı diyetler üzerine yapılan çalışmalar, önemli miktarda vücut yağını kaybederken kas da kazanabileceğinizi göstermektedir.
Ağırlık kaldırmak sizin için bir seçenek değilse, yürüyüş, koşu, bisiklete binme veya yüzme gibi bazı kardiyo egzersizlerini yapmak yeterli olacaktır.
Bilmeyenler için Instagram kısaca, kullanıcıların fotoğraf ve videoları çekmesine ve paylaşmasına izin veren ücretsiz bir sosyal ağ uygulamasıdır. Ekim 2010’da Kevin Systrom ve Mike Krieger tarafından yaratılan Instagram, kısa bir süre önce, Facebook’un iki yıldan kısa bir sürede elde ettiği 100 milyondan fazla aktif kullanıcıyı çekerek popülerlik kazanmıştır. Instagram, 400 milyondan fazla kullanıcıya ulaşarak, Instagram’ı en üst düzey sosyal ağlardan biri haline getirmiştir.
Popüler kalmak için, şirket sürekli olarak yeni özellikler sunuyor (ancak bu aynı zamanda büyüyen listeyi de takip etmeyi zorlaştırabiliyor). Instagram’a uzun zamandır bağımlı olsanız da, ya da fotoğraf paylaşıma adına yeni bir marka haline gelmeye çalışıyorsanız, bu ipuçları ve püf noktaları size yardımcı olacaktır.
Instagram ve Profiliniz
Mobil cihazınızdan Instagram uygulamasına kolayca profil fotoğrafı ekleyebilirsiniz. Profil resminizin alt sağındaki profil resmine dokunarak profilinize gidin, adınıza ait boş daireye dokunun (bu, profil fotoğrafınızın nereye gideceğini gösterir) veya yeni bir fotoğraf çekin veya telefonunuzdan, Facebook’tan veya Twitter’dan bir tane fotoğrafı içe aktarın .Profili Düzenle menüsünde adınızın nasıl görüntülendiğini (gerçek veya takma isminizi) belirleyebilir, Instagram profilinizi değiştirebilir, başka bir web sitesini ekleyebilirsiniz ve bir biyografi oluşturabilirsiniz. Bunlar, herkese gösterilmese de, telefon numaranız ve cinsiyetiniz gibi özel bilgileri de listeleyebilirsiniz. Güzel olan şey, bu alanlardan herhangi birini doldurmanızı gerektirmediği gibi, istemediğiniz takdirde tam adınızı vermeniz de gerekmiyor.
Fotoğraflarınızı Bir İleri Seviyeye Taşımak İçin
Instagram, fotoğraflarınızı öne çıkarmak ve bir sonraki seviyeye taşımak ya da kötü olanları silinenlere değil, yeni içeriklere dönüştürmek için iyi bir filtre ve düzenleme araçları yelpazesi Instagram’ın bünyesinde mevcut. İşi bir ileri noktaya taşıyıp, yeni programlar kullanmak istiyorsanız; VSCO, Filmborn, Snapseed, Aviary ve Adobe’nin Photoshop Express ve SparkPost gibi birçok fotoğraf düzenleme uygulamasından yararlanabilirsiniz. (iOS sürümleri mevcuttur, ancak çoğu uygulama Google Play Store’da da mecut). VSCO, özellikle hazır ayarlar için iyi bilinirken,SparkPost gibi uygulamalar, kolajlar oluşturmanıza, metin ve grafik eklemeye ve daha pek çok şey yapmanıza olanak tanır.
Instagram ve Diğer Uygulamalar
Instagram,en popüler sosyal uygulamalardan biri olduğu için, tüm sosyal hesaplarınızı en iyi şekilde kullanmak için bağlamak isteyebilirsiniz. Twitter, Facebook, Tumblr ve Flickr hesaplarınızı bağlamayı seçebilirsiniz; Ameba ve VKontakte de dahil olmak üzere bağlantı kurabileceğiniz daha az popüler ağlar da mevcut. Sosyal hesaplarınızı bağlantılı hale getirmek için, Profil Sekmesi> Bağlantılı Hesaplar> PaylaşımAyarları’na gidin ve bağlanmak istediğiniz hesapları seçin. Instagram’a her fotoğraf yüklediğinizde, sosyal ağların her birine hangi fotoğrafları paylaşmak istediğinizi seçebilirsiniz. Fotoğraflarınızı sadece Instagram’da paylaşmayı da seçebilirsiniz.
Harika bir fotoğraf çektiniz ve bunu blog’unuzda paylaşmak mı istiyorsunuz? Instagram’a gidin ve paylaşmak istediğiniz fotoğrafı bulun, üç nokta olarak gösterilen simgeye tıklayın ve “Embed” seçeneğini belirleyin. Çektiğiniz fotoğrafı göstermek için kodu kopyalayıp web üzerinde herhangi bir yere yapıştırabilirsiniz. İçeriğiniz Instagram’da gizli olarak ayarlanmışsa, fotoğrafı paylaşamazsınız, buna dikkat edin.
Gözlüğümü nereye koymuştum? Evin anahtarı nerede? Ben Merve ile kaçta bulaşacaktım? Bugün günlerden ne? Facebook şifrem neydi? Neredeyse her gün aynı soruları kendimize sorar olduk. Ben neden böyle unutkan oldum? Hatırlamakta zorlandığım neden bunca şey var?
Birçoğumuz gün içinde çok koşuşturuyoruz. Hep yetişecek şeyler ve yapılacak işler var. Aman yoğurt almayı unutmayayım, yarın kızın sınavı var ders çalışmalıyız, bizimkilerin evlilik yıl dönümü bugündü, kaçırmayalım ayıp olur. Çok sayıda yapılacaklar listesi bizi bunaltıyor. Zihnimizin de bir kapasitesi var elbette. Peki, bu sorunu nasıl aşacağız ya da bu gerçekten bir sorun mu? Gelin inceleyelim.
Unutkanlık, hepimizin gündelik sorunu
Unutkanlık içinde bulunduğumuz çağın en büyük sorunlarından. Kimi zaman fiziksel kimi zaman da psikolojik nedenlerle ortaya çıkıyor ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Stres, zihinsel yorgunluk, depresyon gibi faktörler unutkanlığa neden olabiliyor. Günlük hayatın içinde yoğun iş temposunda stres yaşayan kişiler, genç yaşta bile olsalar pek çok şeyi unutabilirler. Kimse süper değil, aslında. Günlük hayatta o kadar çok uyarana maruz kalıyoruz ki, aslında hiçbir şeye tam olarak konsantre olamıyoruz. İşte bu nedenle uzmanlar, bu tarz unutkanlıklar günlük hayatımızı fazlasıyla etkiler halde değilse, endişelenecek bir şey olmadığını söylüyorlar. Eğer belli bir yaştan sonra unutkanlık başlamışsa, yaşlanmaya bağlı bunama kuşkusuyla nöroloğa başvurulması gerekiyor.
Neden Unutuyoruz?
İş yükü çocuklar ev geçim derdi haberler televizyon ve cep telefonları derken günümüzde aktif yaşamın içinde bulunan her birey bilgi bombardımanı altında kalıyor. Birim zamanda beynin işleyip kayıt edebildiği bilgi miktarı sınırlı olduğundan, herkes önceliklerine bağlı olarak bilgi kayıt işleminde bazı öncelikler yaratıyor. Dolayısıyla önceliğimizde olmayan konuları kayıt etmekte tembelleşiyor ve yeterince iyi kayıt edemiyoruz. Bu nedenle hatırlayamadığımız her bilgi parçacığı aslında unuttuğumuz değil, kayıt etmediğimiz bilgilerden oluşuyor. Yani unutmuyoruz, sadece kayda geçmiyoruz.
Genç Yaşta Unutkanlık
Genç yaşlarda, yani 40-50’li yaşlardan önce kalıcı ve günlük hayatı etkileyen unutkanlıklar yaşanıyorsanız; aynı zamanda keyifsizlik, moralsizlik, konsantrasyon eksikliği, işten kaçınma hali gibi diğer şeylerde buna eşlik ediyorsa, belki depresyon yaşıyor olabilirsiniz. İşte bu durumda gidilecek adres, psikiyatri uzmanı oluyor.
Uzmanlara göre, bunama, trafik kazası, kafa travması, menenjit geçirme gibi sağlık sorunlarını bir kenara koyarsak, unutkanlık çok sık görülen bir durum değil. Unutkanlık çoğu kez depresyon, kaygı bozukluğu ya da başka hastalıklarla ile birlikte görülüyor.
Uykusuzluk da bu durumun bir başka sebebi olabilir. Az uyku sonucu konsantrasyonunuz düşer ve unutkanlığa yol açar. Kalıcı olursa ve günlük hayatı etkilerse yardım almak gerekebilir, unutmayın.
Özetle, unutmaya neden olan şeyler
Damar sertliği (Ateroskleroz)
Yaşla beraber beynin glukoz metabolizmasının bozulması (Metabolik sendrom)
Hayatımızı zorlaştıran unutkanlık problemi ile nasıl baş edebiliriz?
Beynimiz için D ve E vitamini şart
Kırmızı meyveleri tüketin, beyniniz yaşlanmasın
B12 takviyesi alın
Bolca balık yiyin
Alkol ve sigarayı hayatınızdan çıkarmaya çalışın
Zihinsel aktivite yapın. Bulmaca, su doku çözebilirsiniz
Bir de düzenli yürüyüş ve spor elbette
Maalesef her şeyi biriktirir olduk. Yani duygusal ve zihinsel anlamda. Kendimizi rahatlatacak ve akışa bırakacak hobi ve uğraşlar, fiziksel aktiviteler bulmak da iyi bir fikir olabilir, bizce. Sağlıcakla kalın.
Bazı filmlerin etkisinden çıkmayız. Bizim vazgeçilmezimiz olurlar. Hem de bizi ağlatıyor olsalar bile. Peçeteleri hazırlayın, duygu yüklü birbirinden güzel ve bir klasik haline gelmiş filmleri sizler için bir araya getirdik. İyi seyirler,
La La Land
Türkçe adıyla, Aşıklar Şehri, yolları kesişen iki insanın hikayesini anlatıyor. Hayatlarında yön bulmaya çalışan iki tutkulu insan Sebastian ve Mia’nın yolları, Los Angeles’ta trafiğin sıkışık olduğu bir gün kesişir. Her ikisi de sanat tutkunu olan bu iki insan, hayallerini gerçekleştirme peşindedir. Sebastian geleneksel caz kulüp açma hayalinde, Mia ise bir kafede çalışırken aynı zamanda, oyunculuk seçmelerine katılan genç bir kadındır. Bu iki insanın kalpleri birbiri için atmaya başladığında ortaya çıkan manzarayı hayat şartları bozacak, onları yavaş yavaş hayallerinden uzaklaştırmaya başlayacaktır. Film uzun olsa da izlemeye değer. Oscar ödüllü Whiplash’in yazarı Damien Chazelle’in yazıp yönettiği bu romantik müzikal, modern zamana adanmış bir Hollywood masalı.
Silver Linings Playbook
Umut Işığım, eski bir tarih öğretmeni olan Pat (Bradley Cooper), yaşamında değer verdiği her şeyi bir günde yitirmiş bir adamdır. Yaşadığı ciddi bir travma sonrası sinir krizi yaaşr ve ardından mahkeme kararı ile 8 ay rehabilitasyon merkezinde tedavi görür. Çıktıktan sonra hayatını düzene koymak şartıyla ailesinin evine geri yerleşen Pat’in amacı düzgün bir adam olup, işini geri almak ve karısı Vicky’yi geri kazanmaktır. Fakat durum Pat için sandığından daha zor olacaktır. Bir yemekte, aile dostu Tiffany ile karşılaşan Pat, genç kadınla eski eşine ulaşmak amacıyla yakınlaşır. Bir ‘iyilik’ karşılığı Pat’e yardım teklif eden Tiffany, her ikisi içinde umut ışığı olacak yeni bir kapı açar.
I Am Sam
Benim Adım Sam, Beyninde bir gelişme problemi olduğu için, yedi yaşındaki bir çocuğun zekasına sahip karısı tarafından terk edilmiş ve kızıyla birlikte yaşayan bir baba var filmin başrolünde. Tüm zihinsel engellerine rağmen iyi bir sosyal çevresi ve mutlu bir ailesi olan Sam’in asıl sorunları kızı yedi yaşına geldiğinde başlar. Kızı Lucy’nin doğum günü partisinde eve gelen bir sosyal güvenlik çalışanı baba ve kızı trajik bir sona sürükler. Oscar olmak üzere çeşitli törenlerde ödüle aday gösterilen filmin başrollerinde ünlü oyuncular Sean Penn ve Michelle Pfeiffer bulunuyor. Kaçırmayın.
Letters To Juliet
Juliet’e Mektuplar. Tim Sullivan’ın senaryosunu Lise ve Ceil Friedman’ın kitabından uyarladığı film İtalya’ya seyahate giden genç bir çiftin yolculuk sırasında, birbirinden ayrı vakit geçirmeleriyle başlıyor. Genç bir yazar olan Sophie, İtalya sokaklarında bir grup kadınla tanışıyor. İlginç bir iş yapan bu kadınların hepsi birer Güzin Abla rolündeler. Aşkın evrensel kahramanlarından olan Juliet’e birçok aşık mektup yazar ve ondan gelecek cevabı umutla beklerler, Hikayede tam burada başlıyor. Gary Winick’in yönettiği ve Amanda Seyfried, Gael García Bernal, Vanessa Redgrave, Christopher Egan ile Franco Nero’un oynuyor.
Message in a Bottle
Theresa dinginliğe erişmek üzere tek başına bir tatile çıkar. Geldiği yerde bir gün sahilde gezinirken kumların üzerinde durmakta olan bir şişe karşısına çıkar. Şişenin içerisinden çıkan kağıdı alır ve okumaya başlar. Etkileyici bir üslupla yazılmış olan bu mektuptan çok etkilenir. Altında ‘G.’ imzası bulunan bu mektubun yazarını bulmaya karar vermiştir. ‘G.’nin cümleleri, Theresa’nın ruhuna hitap etmiştir. Mektubun yazarını bulmak için Theresa’nın çıktığı yolculuk, onu duygusal bir serüvenin tam ortasına bırakır. Robin Wright, Kevin Costner, Paul Newman ve John Savage gibi isimlerin başrollerinde oynadığı filmin her anı duygu yüklü.
Issız Adam
Bir kitap dükkanında tesadüf eseri karşılan, birbirinden tamamen farklı iki karakter olan Alper ve Ada’nın hayatları o günden itibaren bambaşka bir yöne evrilir. Varlıklı Alper önemli bir restoranda, yüksek mertebeli bir aşçıdır. Hayata dair pek bir beklentisi olmayan yalnız adamın tek tutkusu eski plakları dinlemektir. Cinsel hayatı sorunlu olan bu adam aşkı hiç tatmamıştır. Ada ise hayat dolu, zeki ve sosyal ilişkileri kuvvetli olan münzevi bir kızdır. Hayatını Beyoğlu’ndaki küçük dükkanında diktiği çocuk kostümleriyle kazanmaktadır. Bu iki farklı kişiliğin arasında o ilk anda filizlenen şey, ikisini de yıllar sürecek bir drama doğru sürükler. Son dönem Türk sinemasının en ses getiren yapımlarından biri olan Issız Adam, izleyen herkesi ağlatmıştı.
You’ve Got Mail
Mesajınız Var. Kalabalık New York şehrindeki milyonlarca yalnız insandan biri olan Joe Fox, hayalini kurduğu kitapçıyı açmak üzeredir. Boş vakitlerini bilgisayar başında geçiren Joe, chat kanallarından birinde tanıştığı bir kadınla samimi bir dostluk kurmaya başlar. Kely isimli bu kadın kendine ait kitapçısında çocuk kitapları satan sevimli ve içten bir kadındır. İkili konuştukça birbirlerine dair onlarca ortak nokta fark ederler ve aralarındaki ilişki büyülü bir bağa dönüşmeye başlar. Zamanı gelip buluşmaya ve tanışmaya karar verdiklerinde ise şaşırtıcı bir sürpriz onları bekiyordur. Sanal dünyada kurulan ilişkiler üzerine yapılmış ilk filmlerden biri olan sevimli ama bir o kadar da duygu yüklü filmin başrollerinde Meg Ryan ve Tom Hanks var.
Schindler’s List
Schindler’in Listesi, Oskar Schindler adlı bir Alman işadamının 2. Dünya Savaşı zamanında Polonya’da kurduğu fabrikada Yahudi işçileri çalıştırması ve bu sayede 1100 Yahudi’nin hayatını kurtarmasını konu alıyor. Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan film, ünlü yönetmen Steven Spielberg’in en önemli yapıtları arasında. Film, 1994 yılında 12 dalda Oscar’a aday olmuş ve 7 dalda ödül kazandı. Gerçek bir drama istiyorsanız, buyurun izleyin.
Saving Private Ryan
Er Ryan’ı Kurtarmak, dört çocuk annesi bir kadı İkinci Dünya Savaşı’nda kaybettiği üç oğlunun ardından fazlasıyla yaralanmıştır. Şimdi tek dileği hayatta kalan tek oğlunun savaştan sağ salim dönmesidir. Yakarışları karşılık bulur ve Başkan tarafından verilen bir emirle James Ryan’ın ne pahasına olursa olsun bu savaştan sağ çıkması sağlanacaktır. Normandiya çıkarmasının yapıldığı gün, sekiz kişilik bir asker birliği farklı bir göreve, Ryan’ı kurtarma görevine atanır. Ancak yüzbaşı John Miller tarafından yönetilen bu birim, can pazarının yaşandığı bu zorlu ortamda hakikatli bir yaşam mücadelesine atılacak; tek bir adamı kurtarmak için sekiz kişinin hayatının tehlikeye atılmasını sorgulayacaktır.
Rust And Bone
Katil balina eğitmeni olan Stephanie ile 5 yaşındaki oğlunu kaybettikten sonra kimsesiz, evsiz ve parasız kalan Ali’nin yolları bir gece kulübünde çıkan kavga sonrası tesadüfen kesişir. Aslında tamamen ayrı dünyaların insanı olan Stephanie ve Ali’ye kader bir oyun daha oynar. ulaşılmaz gibi görünen Stephanie akvaryumdaki bir kaza sonucu kötürüm kalır ve Ali ömrünün geri kalanını Stephanie’nın mutlu olmasına adar. Fransız yönetmen Jacques Audiard’ın, Craig Davidson’ın kısa hikayesinden Thomas Bidegain ile beraber uyarladığı ve yönetmenliğini üstlendiği filmin başrollerini ise Marion Cotillard ve Matthias Schoenaerts paylaşıyor.
The Time Traveler’s Wife
Zaman Yolcusunun Karısı. Henry DeTamble, Chicago’daki bir kütüphanede Clare Abshire ile tanıştığında aslında Henry’nin bir zaman yolcusu olduğunu anlarlar. Clare, bu konu hakkında daha fazla bilgi sahibidir. Henry henüz yeterince zamanı dolaşmadığı için durumun farkında değildir. Henry, genç kadına aşık olur. Farklı zamanlarına yaptığı yolculuklarından birinde gelecekteki eşi Clare’in 6 yaşındaki hali ile tanışmıştır. Ressam Clare, yılların ardından yeniden karşılaştıklarında onunla evlenir. İlk zamanlarda kocasının ansızın ortadan kaybolmaları ile baş edebileceğini sanırken yalnızlık hissi ile sınanacaktır aşka dair. Film Audrey Niffenegger’ın romanından uyarlanmıştır. Her anı çok da romantizm doludur.
Titanic
Titanik, Dünyanın hatırlamak istemediği türden felaketlerden olan ‘Titanik faciası’, dev prodüksiyonların yönetmeni James Cameron tarafından çekilen görkemli bir film. Teknolojinin son sürat ilerlediği bir dönemde, insanlar üstesinden gelemeyecekleri hiç bir sorun olamayacağına inanmaya başlamışlardır. ‘Titanic’ adlı dev transatlantik ise, insanlığın doğaya karşı gövde gösterisi gibidir. Bu ‘Düşler Gemisi’ nin yolcuları arasında Avrupa`da birkaç yıl geçirdikten sonra Amerika’ya dönmekte olan, Jack adlı genç bir ressam ile nişanlısı ve annesiyle Philadelphia`ya giden Rose adlı genç bir kız da vardır. İki genç, şans eseri tanışacak, aralarındaki sınıf farkına aldırmaksızın birbirlerine yakınlaşacaktır. Bu arada doğa insanoğlunun günden güne artan kibirine bir nokta koymayı planlamaktadır. Yola çıkılmasından dört buçuk gün sonra, 10 Nisan 1912’de, Titanic iki saat kırk dakika süren ve sulara gömülmesiyle son bulan, hazin olayların başlamasına neden olacak buz dağına çarpacaktır. James Cameron’un, seyirciye bir zaman makinesiyle yolculuk ettiği hissini uyandırırcasına gerçeğe yakın filmi ‘Titanic’ tam 14 dalda Oscar adayı olarak ‘En İyi Film’ dahil 11 ödülü kazanmıştı.
Romeo and Juliet
Romeo ve Juliet’in destansı aşk hikayesi çağdaş dünyada vuku bulsaydı nasıl bir trajediye yol açardı. Yine aynı, ancak bu defa kılıçların yerini “kılıç adları” taşıyan modern silahlar alacaktır. Başarılı yönetmen Baz Luhrman, bu defa William Shakespeare’ın trajik aşk öyküsü Romeo ve Juliet’i beyazperde’ye aktardı. Avustralyalı dahi yönetmenin filminde olaylar günümüz Florida’sında geçiyor. Filmde Romeo (Leonardo DiCaprio) ve Juliet (Claire Danes), kentin iki düşman ailesinin çocuklarıdır. Trajik bir rastlantı sonucu iki genç birbirlerine aşık olurlar ve ailelerin savaşının ortasında bir kaçış bulmaya çalışırlar.
Labour Day
İşçi Bayramı. 13 yaşındaki Henry Wheeler hem ergenliğin getirdiği ruhsal sorunlarla mücadele eder hem de evde asosyal hayat süren annesi Adele’ye bakmaya çalışır. Bir gün alışverişten dönerken yardıma muhtaç ama bir o kadar da korkutucu Frank Chambers ile karşılşırlar ve kısa sürede adamın kaçak bir suçlu olduğunu öğrenirler. Adam bir şekilde bu anne-oğlun yanına yerleşir ve İşçi Bayramı’na denk gelen bu hafta sonu ikisi içinde dönem noktası olur.
Facing Windows
Karşı Pencere, Yönetmeni Ferzan Özpetek ve Türk oyuncu Serra Yılmaz’ın da yer aldığı bir Romantik-Dram filmi. Giovanna, tavuk paketleyen bir bir firmada muhasebecidir. Biraz şüpheli bir işi olan, mezarlıkta çalışan bir adamla evlidir. Genç kadın, ilk başta karşı apartmanda oturan genç bir adamın hayatını merak etmeye başlar. Sonrasında da ona aşık olur. Aralarındaki ilişki, Giovanna’nın yaşlı bir adamdan öğrendikleri doğrultusunda giderek daha da güçlenir. Bu yaşlı adam ansızın hayatlarına girmiştir. Yaşlı adam 1943 yılı sonbaharında yaşanan bazı olaylara takıktır halen ve hafızasını oralarda bir yerlerde yitirmiştir sanki. Giovanna ile kendine bir sığınak bulmuştur. Filmin yönetmeni Ferzan Özepetek, İtalyan Oscarlarında beş kategoride ödüle layık görülmüştür.
Başka Dilde Aşk
Onur’un tüm yaşamı, beraber spor yaptığı arkadaşlarından birinin doğum günü partisinde beklenmedik bir dönüşüme uğrayacaktır. Beraberce kürek takımında yer aldığı arkadaşı Vedat’ın doğum günü partisinde Zeynep’le tanışır ve hayatı değişir. Kalabalık ve gürültülü bir barda hiç konuşmadan geçen gecenin sonunda Zeynep, Onur’un işitme engelli olduğunu fark eder. Ama bu alışılmadık durum Zeynep’i Onur’dan soğutmaz. İşiyle, ailesiyle sorunlar yaşayan Zeynep, yaşadığı çevreyi sorgularken birazda bilmediği bir dünyanın meraklıyla unuttuğu ceketini bahane ederek Onur’u ziyaret etmeye karar verir. Hikaye başlar.
Sweet November
Kasımda Aşk Başkadır. Nelson Moss, tüm hayatı işi olan, işkolik bir adamdır. Bir gün ehliyet almak üzere girdiği bir sınavda Sara isimli deli-dolu bir kızla tanışır. Sara, Nelson’dan en azından bir ay boyunca onunla yaşamasını ister. Nelson, teklifi kabul edecektir. Kısa sürede aynı eve taşınan iki insan, yine kısa sürede birbirlerine aşık olacaklardır. Sara, hayatında ilk kez birisine aşık olmuştur. Nelson’ın bilmediği ise aşık olduğu Sara’nın kanser olduğudur. İki insan, ölümle hayatın girdabına beraber tutulmuşlardır.
Autumn in New York
New York’ta bir sonbahar. New York’un en bilindik simalarından birisi olan Will Keane, kadınların karşı koyamadığı yakışıklı bir adamdır. Birçok kadını ayartmıştır. Dolayısıyla da ismi her gece başka biriyle anılmıştır. Bir gün yaşı geçkin bir erkekle ilişki hevesinde olan Charlotte Fielding ile tanışır. Keane, Charlotte’ta o güne kadar hiçbir kadında göremediği bir kıvılcımı görmüştür. Birbirlerinden çok farklı beklentileri olan bu iki insan, bir araya gelmenin mutluluğunu ne kadar tadabileceklerdir?