25 Eylül sabahı 05.52’de Koç burcunda bir dolunay yaşayacağız. Dolunay öncesi ve sonrasında birkaç gün boyunca büyüyen Ay ile birlikte bizim de hayatımızda bir yerlerde bir şeyler büyür, olgunlaşır ve ortaya çıkar. Yani, ışıklar birden yanar. Açmak üzere olan çiçek birden patlar. Klasik ifadeyle farkındalık kazanırız, beklediğimiz bir haber gelir, bir girişim olgunlaşır. Tüm çıplaklığıyla her şeyi olduğu gibi görmeye başlarız. Ayarız, aydınlanırız. Belki de o bilgi ya da olay, orada zaten duruyordur ama görmemişizdir ya da postacı henüz kapıyı çalmamıştır. Bir şeyden kaçmak, gizlenmek, ertelemeye çalışmak mümkün olmaz. Dolayısıyla her dolunay beraberinde bir yüzleşmeyi getirir.
Hayatınızın bu döneminde gündemde olan sorunları veya gelişen olayları görmezden gelip, etliye sütlüye karışmam diyebilirsiniz elbette. Ama bu sizin seçiminiz peki ya diğerlerinin tercihleri? Güneş, “birlikteliği” anlatan Terazi burcundayken, Ay “ben” diyen Koç da olacak. Öyleyse sadece bu bilgiden yola çıkarak bile ikili ve sosyal ilişkilerin, ilişki içindeki ben-sen dengesinin önem kazanacağını tahmin edebiliriz. Tek başınıza bir konuda insiyatif alıp seçimlerde bulunmak veya bir adım atmak öyle kolay olmayacaktır. İşin içinde verilmiş sözler, anlaşmalar, bağlar olabilir. Yani bana uymadı gidiyorum demek öyle kolay değil.
Bugünler de tıpkı bir tahterevalli gibi olayların, bir aşağı bir yukarı çıkması normal.
Koç burcundaki Ay, bizim yaralı şifacı olarak adlandırdığımız Kiron ile birleşiyor. Tam karşısında Güneş ve Merkür, diğer köşede de Satürn olacak. Yani ortada bir restleşmenin yanında bizi bir yerlere çeken iteleyen bir meselenin olduğunu da söyleyebiliriz. Böyle bir gökyüzünde aldığınız riskler, attığınız adımlar, yazılı veya sözlü verdiğiniz sözler, kiminle görüşüp konuştuğunuz, ortaklı meseleler, ilişkiler, iş veya özel ilişki içinde olduğunuz insanlar önem kazanır. Bir sözle açılmış bir yarayı tamir edebileceğiniz gibi, var olanı daha da büyütebilirsiniz.
O yüzden Dolunay öncesi ve sonrası birkaç gün boyunca, bir konuda karar alırken bu atmosfer ve onun yaratacağı sonuçlar aklınızda olsun. Sabırsız davranmak, anlık tepkiler ilişkilerdeki dengeyi alt üst edebilir. Bu ister para ister gönül ister iş ilişkisi olsun. Geçmişten getirilen prensipler, evet-hayır’lar uzlaşıya varmayı engelleyebilir. Onun yerine oyunda kalın, geri çekilmeyin, pazarlığı iletişimi sürdürün. Varlık gösterin. Bugünler de tıpkı bir tahterevalli gibi olayların, bir aşağı bir yukarı çıkması normal. Ama karşı taraf yerinde otururken siz veya o birden kalkarsa canınız yanabilir ve bir daha bu oyunu hiç oynamak istemeyebilirsiniz.
2018-2019 döneminde birbirinden farklı ve ilgi çekici konularıyla pek çok dizi ekranlarımızda olacak. Bu dizilerin listesini, konu ve oyuncu kadrolarıyla birlikte sizin için derledik.
Hangisi öne çıkacak şimdiden kestirmek zor olsa da bizim dikkatimizi çekenler ve yeni sezon dizilerinin listesi şöyle,
Bozkır Dizisi
Blue Tv’nin yeni internet dizisinde, başrolleri Yiğit Özşener, Ekin Koç, Ahmet Varlı ve Nur Fettahoğlu gibi isimler paylaşıyor. Konu, bir polisiye dizisi ve ünü oyuncu Altan Erkekli de dizinin kadrosunda. Tam yayın tarihi belli olmasa da 2018 aralık gibi online platformlarda yerini alacak.
Organizasyon Bizim İşimiz
Murat Cemcir ve Ahmet Kural’ın başrollerini paylaşacakları bir komedi dizisi geliyor. Senaryo yine Selçuk Aydemir’den. Dizide başka kimlerin oynayacağı konusu henüz netlik kazanmadı.
Geride Kalan
Furkan Andıç ile anlaşılan ve Kanal D ekranlarında yer alacak Pastel Filmin yeni dizisi, hem dram yönü hemde aksiyon yönü kuvvetli bir dizi olacağı tahmin ediliyor. Geride Kalan dizisinin yapımcılığını Pastel Film’in üstleneceği, yönetmenliğini ise son olarak Siyah Beyaz Aşk dizisini yöneten ünü yönetmen Yasin Uslu’nun yapacağı açıklandı.
İkizler
Nehir Erdoğan ve Burak Hakkı baş rollerinde yer alacağı yeni dizi, Erler Film yapımcılığında ekranlarda olacak. Kanal D ekranları için hazırlanan dizi de ikiz kardeşlerin etkileyici hikayesi anlatılacak. Daha önce Arka Sokaklar gibi uzun soluklu bir diziyi ekranlara getiren Erler Film şimdi İkizler dizisi için kolları sıvadı. Yetenekli oyuncu kadrosuyla da bu dizide tutacak ve izlenecek gibi görünüyor.
Muhteşem İkili
İbrahim Çelikkol, Kerem Bursin ve Hande Erçel’in başrollerini paylaşacağı Kanal D ekranlarında izleyicisi ile buluşacak. Tmc Filmin yeni dizisinde Mustafa Kerim Can ve Mert Barca adlı iki narkotik polisin renkli hikayesini anlatılacak. Şehrin en büyük uyuşturucu baronun uyuşturucu sevkıyatını yakalar ve uyuşturucu baronunu tutuklamak ister; ancak hem zengin hemde tehlikeli olan bu adam Mustafa Kerim Can ve Mert Barca’yı öldürdüğü bir adamı öldürmekle suçlar. İki kafadar üzerilerine atılan bir iftira ile hapse girer. Şimdi hapiste olan Mustafa Kerim Can ve Mert Barca hapisten çıkacak hem onurlarını hemde mesleklerini kurtarmak için savaş verecektir.
Nöbet 7/24
Cahit Kayaoğlu ve Ertuğrul Şakar’ın baş rollerinde yer alacağı Pana Film’in yeni asker dizisi. Kayaoğlu dizi de Jandarma Yüzbaşı Murat Soylu karakteri ile izleyici karşısına çıkarken, Şakar’da Jandarma Üstçavuş Vedat Leblebici karakterini oynayacak. Show Tv de ekim sonunda ekranlarda olması bekleniyor.
Sevene Kadar Aşk
Baş rollerinde Barış Arduç ve Aybüke Pusat’ın olacağı yeni bir dizi için hazırlıklara başlandı. Ayrıca Haluk Bilginer’in de oyuncular arasında adı geçiyor. Dizinin romantik komedi tarzında olması bekleniyor. Bir savcı ve öğretmenin tutkulu aşkını konu alacak dizinin yapımcılığını Tims B üstlenecek.
Bir Umut Yeter
MF Yapım’ın yapımcılığını üstlendiği Barış Pirhasan’ın yönetmenliğini yapacağı, senaristliğini Melis Civelek’in üstleneceği dizi eylül ayında Kanal D‘de ekranlarında yer alacak. Esra Bilgiç ve Tolgahan Sayışman dizide baş rolde oynayacak. Kanal D’nin yeni dizisi Bir Umut Yeter’in tanıtım çekimleri tamamlandı.
Keşke Büyümeseydik
Mint Yapım’ın Show Tv ekranlarında yayınlanacak başrolünde Hakan Yılmaz’ın yer alacağı yeni mahalle dizisi. 30 yıllık bir zaman diliminin konu edileceği dizide; Babalarının ölümüyle çocukluk anılarını, gençlik bunalımlarını, ilk aşklarını ve kavgalarını yaşadıkları yere yıllar sonra geri dönen kardeşlerin hikayesi anlatılıyor.
Kızım
Med Yapım’ın Tv8 için hazırladığı Kızım dizisi ilk bölümü ile 19 Eylül Çarşamba günü Tv8 ekranlarında olacak. My Fair Lady isimli bir Kore dizisinin uyarlaması.
Çarpışma
Uzun zamandır sessizliğini koruyan Ay Yapım Kıvanç Tatlıtuğ’un erkek başrol olarak yer alacağı çok büyük bütçeli bir dizi ile izleyicisi karşısında olacak. Bol aksiyon sahneli bir dizi olmasını beklediğimiz Çarpışma dizisinin yönetmenliğini Hilal Saral yapacak. Çarpışma dizisinde Alperen Duymaz, Serenay Sarıkaya ve Cansu Dere ile görüşmeler devam ediyor.
Kardeş Çocukları
Mehmet Aslantuğ ve Ayça Bingöl Gold Film yeni dizisi Kardeş Çocukları’nda yer alacak. Dizinin şuanda cast çalışmaları devam ediyor. Ocak 2019 da ekranlarda olması bekleniyor.
Belli ki yeni sezonda hepimiz ekranlara kilitleneceğiz, İyi seyirler.
Birçok insan yaşlandıkça başkalarına yakın olmak ister. Bazıları için bu, aktif ve tatmin edici bir cinsel yaşam sürdürme arzusunu içerir. Yaşlanma ile cinsel aktiviteyi fiziksel, sağlık ve diğer değişimlere uyarlamak anlamına gelebilir.
Seks yapmak ve samimi olmak için tek başına ya da partnerinizle birlikte birçok farklı yol vardır. Cinselliğin ifadesi birçok türde dokunma veya uyarım içerebilir. Bazı yetişkinler, cinsel aktiviteye girmemeyi seçebilir ve bu da normaldir.
Normal Değişiklikler Nelerdir?
Normal yaşlanma, hem erkek hem de kadınlarda fiziksel değişiklikler getirir. Bu değişiklikler bazen cinsel ilişkiye girme ve eğlenme yeteneğini etkiler.
Bir kadın vajinasında değişiklikler fark edebilir. Bir kadın yaşlandıkça vajinası kısalabilir ve daralabilir. Vajinal duvarları daha ince ve biraz daha sert olabilir. Çoğu kadında daha az vajinal yağlama olur ve vajinanın doğal olarak kendini yağlaması daha fazla zaman alabilir. Bu değişiklikler, vajinal penetrasyon, ağrılı veya daha az arzu edilen bazı cinsel aktivite türlerine neden olabilir Bir kadın sıcak basmaları ya da diğer menopoz semptomlarını tedavi etmek için hormon tedavisi kullanıyorsa, hormon tedavisinden önce yaptıklarından daha sık seks yapmak isteyebilir.
Erkekler yaşlandıkça, iktidarsızlık (aynı zamanda erektil disfonksiyon veya ED olarak da adlandırılır) daha yaygın hale gelir. ED bir ereksiyona sahip olma ve devam etme yeteneğinin kaybıdır. ED bir erkeğin ereksiyonunun daha zor olmasına neden olabilir. Ereksiyonu, eskiden olduğu kadar uzun olmayabilir. Orgazm sonrası ereksiyon kaybı daha hızlı gerçekleşebilir veya başka bir ereksiyonun mümkün olabilmesi daha uzun sürebilir. ED her seferinde ve sonrasında meydana gelen bir sorun değildir, ancak sıklıkla ortaya çıkarsa doktorunuzla konuşmalısınız.
Bu değişiklikler normaldir, bu nedenle en önemlisi nasıl hissettiğiniz hakkında partnerinizle açıkça konuşmalısınız. Doktorunuz seks yapmayı kolaylaştırmaya yönelik önerilere sunabilir.
Cinsel Sorunlara Neden Olan Nedir?
Bazı hastalıklar, engelliler, ilaçlar ve ameliyatlar cinsel ilişkiye girme ve eğlenme yeteneğinizi etkileyebilir.
Kronik ağrı. Ağrı yaşlı insanlar arasındaki yakınlığı etkileyebilir. Kronik ağrının yaşlanmanın bir parçası olması gerekmez ve sıklıkla tedavi edilebilir. Ancak, bazı ağrıların ilaçları cinsel işleve müdahale edebilir. Herhangi bir ilacın yan etkisi varsa daima doktorunuzla konuşmalısınız.
Demans. Demanslı bazı kişiler cinsel ilişkiye ve fiziksel yakınlığa olan ilgiyi arttırmak isteyip, uygun cinsel davranışların hangileri olduğuna karar veremeyebilirler. Ağır demansı olanlar, eşlerini tanımayabilirler, ancak yine de cinsel ilişkiyi arzu ederler ve başka biriyle birlikte olma isteğine girebilirler.. Bu durumun nasıl ele alınacağını bilmek kafa karıştırıcı ve zor olabilir. Burada da bir doktor, hemşire ya da sosyal hizmet uzmanı ile demans tedavisi konusunda eğitim almak yararlı olabilir.
Diyabet. Bu, bazı erkeklerde ED’ye neden olabilecek hastalıklardan biridir. Çoğu durumda tıbbi tedavi yardımcı olabilir. Diyabetin yaşlı kadınlarda cinselliği nasıl etkilediği hakkında daha az şey bilinmektedir. Diyabetli kadınların, kaşıntı ve tahrişe neden olabilecek ve cinsel rahatsızlık verici veya istenmeyen hale gelebilecek vajinal mantar enfeksiyonlarına sahip olma olasılığı daha yüksektir. Maya enfeksiyonları tedavi edilebilir.
Kalp hastalığı. Damarların daralması ve sertleşmesi, kanın serbestçe akmaması için kan damarlarını değiştirebilir. Sonuç olarak, erkekler ve kadınlar orgazm sorunları yaşayabilir. Hem erkekler hem de kadınlar için, uyarılmak daha uzun zaman alabilir ve bazı erkekler için, ereksiyona sahip olmak veya sürdürmek zor olabilir. Kalp krizi geçiren kişiler veya eşleri, seks yapmanın başka bir saldırıya neden olacağından korkabilirler. Cinsel aktivite genellikle güvenli olmasına rağmen, her zaman doktorunuzun tavsiyesine uyun. Kalp problemleriniz daha da kötüleşirse ve istirahat halindeyken göğüs ağrınız ya da nefes darlığınız varsa doktorunuz tedavi planınızı değiştirmek isteyebilir.
İdrar kaçırma. Mesane kontrolü veya idrar sızıntısı, özellikle kadınların ileriki yaşlarında daha yaygındır. Seks sırasında göbekte ekstra basınç idrar kaybına neden olabilir. Bu, pozisyonları değiştirerek veya mesaneyi seks öncesi ve sonrası boşaltmak yardımcı olabilir. İyi haber, inkontinansın genellikle tedavi edilebilmesidir.
Depresyon. Mahremiyet ve cinsel aktivite gibi zevk aldığınız aktivitelere ilginizin olmaması, depresyonun bir belirtisi olabilir. Bazen depresyonda olup olmadığınızı bilmek zordur. Mutlaka doktorunuzla konuşun ve depresyonun tedavi edilebilir olduğunu unutmayın.
Ameliyat. Birçoğumuz herhangi bir ameliyat geçirme konusunda endişe duyuyoruz – göğüsler veya genital bölgeler dahil olduğunda daha da rahatsız edici olabilir. Yine de çoğu insan ameliyattan önceki seks hayatına rahatlıkla geri döner.
Histerektomi, genellikle, yaşlı bir kadın histerektomiye sahip olduğunda, yumurtalıklar da çıkarılır. Bu ameliyatın gerekip gerekmediğine karar vermek hem kadınları hem de partnerlerinin gelecekteki cinsel yaşamları hakkında endişelendirebilir. Bir histerektomi ile yaşayabileceğiniz herhangi bir değişiklikten endişe ediyorsanız, jinekoloğunuzla veya cerrahınızla konuşmalısınız.
Mastektomi, meme kanseri nedeniyle bir kadının göğsünün tamamının veya bir kısmının alındığı bir ameliyattır. Bu cerrahi işlem, bazı kadınların cinsel ilgilerini kaybetmelerine neden olabilir ya da eşleri için daha az çekici hissetmelerine yol açabilir. Doktorunuzla konuşmaya ek olarak, bazen bu ameliyatı olan diğer kadınlarla konuşmak da yararlıdır. Memenin yeniden yapılandırılmasını istiyorsanız da(rekonstrüksiyon), kanser doktorunuzla veya cerrahınızla bu durumu paylaşmalısınız.
İlaçlar. Bazı ilaçlar cinsel sorunlara neden olabilir. Bunlar arasında bazı tansiyon ilaçları, antihistaminikler, antidepresanlar, sakinleştiriciler, Parkinson hastalığı veya kanser ilaçları, iştah baskılayıcılar, zihinsel sorunlar için ilaçlar ve ülser ilaçları sayılabilir. Bazıları ED’ye yol açabilir veya erkeklerin boşalmasını zorlaştırabilir. Bazı ilaçlar kadının cinsel isteğini azaltabilir veya vajinal kuruluma veya uyarılma ve orgazm zorluğuna neden olabilir. Bu yan etki olmadan farklı bir ilaç olup olmadığını görmek için doktorunuza danışın.
Güvenli Seks Hakkında Endişelenmek İçin Yaşlı mıyım?
Yaş, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmanızı sağlamaz. Cinsel olarak aktif olan yaşlı insanlar, sifiliz, gonore, klamidyal enfeksiyon, genital herpes, hepatit B, genital siğiller ve trikomonasis gibi hastalıklar için risk altında olabilir. Bu yüzden hiçbir zaman güvenli seks için yaşlı sayılmazsınız.
Cinsel olarak aktif olan hemen hemen herkes, AIDS’e neden olan virüs HIV ile enfekte olma riski altındadır. HIV / AIDS’li yaşlıların sayısı artıyor olmakta olduğunu da lütfen unutmayın. Siz ya da eşinizin korumasız bir cinsel ilişki içerisinde iseniz, ya da birden fazla cinsel partneriniz varsa, HIV / AIDS riski altındasınız. Kendinizi korumak için, her zaman prezervatif kullanın.
Medyum veya psişik güçler içeren hikayeler hepimizin ilgisini çekmiştir. Küçük yaşlardan beri, akşam sohbetlerinin vazgeçilmez konularından olmuştur her zaman. Medyumluk, sonradan kazanılacak bir kabiliyet olmadığı gibi, doğuştan gelen bir yetenek olduğuna inanılır. Medyumlar ‘diğer dünya’ ile iletişim kurabildiklerinden, oldukça etkileyici tahminlerde bulunabilirler. Ölüler ile iletişim kurabilmek, kendilerine daha önce verilmemiş bilgilere ulaşabilmek gibi özelliklerin önemli özellikleri olduğu bilinir. Ayrıca, insanlar çoğu zaman medyumlara geleceğe dair bilgi almak için başvurur. Bugün de yine bu konuyla bağlantılı ama biraz uzak topraklardan, İngiltere’nin Kuzeydoğusundan gerçek bir medyum hikayesini sizlerle paylaşacağız. Daha önce hiç medyuma gitmemiş bir kadının hikayesini…
Koruyucu Melek
“Ya tuhaf ve geleceğe bakabilen bir adama rastladım ya da gerçekten koruyucu meleğimle karşılaştım.
Beş yıl önce kansere yakalandım. Bu sırada kemoterapiye devam ediyordum.
Yerel barda hızlıca bir şeyler içmek çin durduğumuzda kocamla yürüyüşe çıkmıştım. Kocam içeriye, bara gitmemi istedi ve ben de masada oturdum. Bir adam bana yaklaştı ve bize katılıp katılamayacağını merak ettiğini söyledi, ve ben onun oturmasını istedim.
Birkaç dakika sonra bana bakmaya başladı ki bu beni çok gergin hissettirdi. Sonra konuşmaya başladı ve bunlar onun tam olarak söylediği sözlerdi: “Sahip olduğunuz şeyi biliyorum, sol tarafta göğüs kanseri. Haklıyım, değil mi? ”
Evet, diye cevap verdim, ve yorumuna şok oldum. Devam etti, “Endişelenme, iyi olacaksın, gerçekten iyileşeceksin.” Bu noktada kocam, neler olup bittiğine dair şaşkın görünen bir halde masaya gelmişti. Yabancı adamın bana ne dediğini kocama tekrarladım ve kocam, “Oh öyle mi, fakat doktorlar ne olacağını bilmiyorlar. Öyle mi?” dedi.
Adam sakin bir şekilde gözlerime baktı ve cevap verdi: “Ben senin korucu meleğinim ve bugün, size iyi olacağını söylemek için geldim. Bana inanmadığını biliyorum, ama sözlerimi işaretle, söylediğim her şey gerçek olacak. ”
Bununla beraber ayağa kalktı ve bardan çıktı. Onu bir daha hiç görmedik ama burada, beş sene sonrasında hala yaşıyorum. Ve iyi hissediyorum.
Yani, o iki şeyden biri o gece oldu. Ya da tuhaf olan ve geleceğe bakabilen bir adama rastladım ya da gerçekten korucu meleğimle karşılaştım. Her kimse, ne konuştuğunu ve ne hakkında olduğunu kesinlikle biliyordu ve bu adamın (ya da meleğin) göğüs kanserine yakalandığımı nasıl anladığını asla açıklayamayacağım.”
Sufle’nin kıvamını tutturamam diye korkmayın, bu sefer bu iş olacak!
Tatlı krizimiz geldiğinde ilk aklımıza gelen, olsa da yesem, dediğimiz şeylerden biri çikolatalı sufle. Hatta yemeğe gittiğinizde, sıra tatlıya geldiğinde listede adını görmek bile bize yeter. Tatlı menüsünü hemen bir kenara koyup zaman kaybetmeden, “Ben ne istediğimi biliyorum” çikolatalı sufle deyiveririz.
Tuzlusu da bir o kadar lezzetli ve doyurucu bir atıştırmalık. Tadı ve görünümü ile oldukça göz doldurucu. Öğle arasında, akşam yemeği yanında harika gider. Hem ikramlık ve hem de kendimizi şımartmalık.
Dışarıda yemeye alıştığımız tatlı ve tuzlu sufleyi evde de kolaylıkla yapabiliriz. Kabarmıyor bu meret yapamıyorum, olmuyor demeyin. İşte işin sırrı;
Püf noktası
Sufle, içi yoğun ve ıslak durumda kalması gereken bir tatlıdır. Fanlı programda çalışan fırınlar suflenin içinin kurumasına yol açıyor. Vanilyayı, eritilmiş tereyağını ve bitter çikolatayı soğuduktan eklemeyin. Ayrıca, unu ekledikten sonra çırpma teli veya mikser yerine mutlaka, tahta bir kaşık yardımıyla sufle harcını karıştırın.
Olmazsa olmazlar
Isıya dayanıklı birer porsiyonluk seramik kase ve toprak güveç kaplarını sufle kabı kullanabilirsiniz. Sağlık açısından riskli olduğu için alüminyum kaplar tercih etmeyin.
Çikolatalı Sufle Tarifi
Malzemeler;
3 adet yumurta, 80 gram bitter çikolata, 3 yemek kaşığı tereyağı, 3 yemek kaşığı un, 3 yemek kaşığı toz şeker, 1/4 çay kaşığı tuz, 1 paket vanilya
Pişirme kaplarını yağlamak için, 1 yemek kaşığı tereyağı, 1 yemek kaşığı un
Servisi için, 1 yemek kaşığı pudra şekeri
Yapılışı;
Çikolata ve tereyağını eritip iyice karıştırın. İsterseniz benmari usulü ya da mikro dalga fırında eritebilirsiniz. Yumurtayı ve toz şekeri şekerli vanilyayı iyice çırpın üzerine eritilmiş tereyağı ve çikolata karışımını ilave edip iyice çırpın en son unu eleyerek ilave edip son bir kez daha iyice karıştırın.
Sütlaç kaselerini yağlayıp unlayın sufle harcını 4 kaseye bölüştürün ve önceden ısıtılmış 200 derece fırında 15 dakika pişirin. Eğer farklı fırın kapları kullanırsanız pişirme süresi değişir mesela ince demir kalıp kullanırsanız pişme süresi 8 ila 10 dakika arası değişir önemli olan suflenin üzerinin kalıp tutacak kadar pişmesi, çok fazla pişirirseniz içi akışkan olmaz, unutmayın.
Fırında çıkardığınız suflelerin ilk sıcaklığı azaldığında, dilerseniz servis tabağına ters çevirin ya da aynı kapta sıcakken servis yapın. Üzerine pudra şekeri serpin veya bir top dondurma koyun ve afiyetle yiyin.
Peynirli Sufle Tarifi
Malzemeler;
4 adet yumurta (akları sarıları ayrılmış)
25 gr un
25 gr tereyağı
250 ml süt
Tuz
Karabiber
Muskat (az)
Kaşar peyniri (80 gr)
Beyaz peynir (20 gr)
Kaplar için; tereyağı ve galeta unu
Yapılışı:
Sufle kaplarının içini tereyağı ile yağlayın, sonra içlerine galeta unu serpin. İçinin tamamen galeta unu ile kaplanmasına özen gösterin. Kapları bir kenara alın.
Bir sos tenceresinde tereyağını erittikten sonra unu ekleyin ve kavurun. Kokusu çıkan una ısıttığınız sıcak sütü ekleyin. Eklerken sürekli çırpın ki topaklanma olmasın. Tuz, karabiber ve muskat ekledikten sonra ayırdığınız yumurta sarılarını çırparken tek tek ekleyin. Yumurta sarıları tamamen karışınca ocağı kapatın. Sıcak karışıma rendelediğiniz peyniri ekleyin ve peynir eriyip karışım ılınıncaya kadar karıştırın. Yumurta aklarını çok az tuz ekleyerek kar gibi oluncaya kadar çırpın. (Çırptığınız aklar kabı ters çevirdiğinizde akmayacak kıvama gelmeli, unutmayın). Hazırlayıp soğuttuğunuz peynirli karışıma bir spatula yardımıyla 2-3 seferde alttan yukarıya doğru karıştırarak yumurta aklarını yedirin. Sufle kaplarına karışımı paylaştırın (4 kap) 200 derece önceden ısıtılmış fırında 8-10 dakika pişirin. Sıcak servis yapın. Afiyetler olsun.
Blog yazısı yazmak aslında tıpkı araba kullanmak gibidir; aylar boyunca sürücü kitapları okuyabilirsiniz (ya da bir blog yazısı yazmayı öğretici makaleleri okuyabilirsiniz), ancak hiçbir şey sizi direksiyona geçip yola çıkmak gibi gerçek şeylere hazırlayamayacaktır.
İşinizi büyütmek için blog yazmaya başlamanız gerektiğini biliyorsunuz, ancak nasıl olduğunu bilmiyorsunuz. Bu yazıda, bir blog yayınının insanların, gerçekten okumak isteyeceği postların beş basit adımda nasıl yazılacağını göreceğiz. Hazırsanız, biz hazırız!
Beş Kolay Adımda Blog Yazısı Nasıl Yazılır
Bir konu seçip, taslak oluşturarak, araştırma yaparak ve gerçekleri kontrol ederek blog yayınınızı planlayın.
Hem bilgilendirici hem de okuyucuların dikkatini çekecek bir başlık oluşturun.
Gönderinizi yazın, ya tek bir oturumda taslak yazabilir, bölümlerinin üzerine yavaş yavaş sözcük yazabilirsiniz.
Yayınınızı geliştirmek, akışını geliştirmek, mizah eklemek ve karmaşık konuları açıklamak için görseller kullanın.
Blog postunuzu düzenleyin. Tekrardan kaçındığınızdan emin olun, akışını kontrol etmek için yayınınızı okuyun, mümkünse bir başkasına da okutup geri bildirimde bulunmasını sağlayın. Cümleleri ve paragrafları kısa tutun, mükemmeliyetçi olmayın. Metni kesmekten korkmayın.
1. Adım: Planlama
İlk olarak, bir blog yazısını yazma sürecinin tamamı, her koşulda birkaç saatten fazla zaman alır. Fikrinin tohumundan “Yayınla” butonuna basmaya kadar, birkaç gün veya bir hafta bile zaman harcayabilirsiniz, ancak bu hayati saatleri harcamanızı, planlamak ve hatta yazınızı düşünmek için ayırmanız zaman kaybı değildir.
Yazmaya başlamadan çok önce, yazmak için ihtiyacınız olan her şeye sahip olduğunuzdan emin olmalısınız. Birçok yeni blogcu planlama sürecini gözden kaçırıyor ve planlama aşamasını atlamaktan kurtulabiliyorken, planlama adımını uygulamış olmak, size harcadığınız zamandan daha fazla zaman kazandıracak ve iyi bloglama alışkanlıkları geliştirmenize yardımcı olacak.
İlgi Alanlarınızdan Bir Konu Seçin
Gönderileriniz, “yazar için eğlenceli değil, okuyucu için eğlenceli olmalı” bunu unutmayın. Blogta yazacağınız yazılar sizin için inanılmaz sıkıcı olabilir, konuları siz seçmiyor olabilirsiniz. Ancak profesyonel bir blog yazıcısının ayırt edici özelliği, herhangi bir konuda iyi yazabilme yeteneğidir. konu, ne kadar sıkıcı olursa olsun. Bununla birlikte, blog yazmak, özellikle eğlenceli bir konu olduğunda sizin için de coşkulu olacaktır.
Yazdıklarınız hakkında editöryal kontrolünüz varsa, okumak istediğiniz konuları seçmeniz daha makul olacaktır. (niş sektörlerle ilgili olsa bile). Konunuz hakkında daha heyecanlı olursanız, okuyucularınız da okuduğunda daha heyecanlı olurlar. İlham almak için gerçekten çaresiz iseniz, size ilham verebilecek blogları incelemeniz oldukça faydalı olacaktır. Unutmayın ki, harika blog gönderileri sadece bir anda gerçekleşmez. En iyi blog yazarlarının bile, takip etmeleri için kaba bir fikre ihtiyaçları vardır. Ana hatların ise uzun ve hatta ayrıntılı olması gerekmez.
Ana Hatları Hazırlama
1. Bölüm – Bir Blog Gönderinin Planlanması
– Blogcuların kağıda yazı yazmadan önce yapmaları gereken şeyler – özet, araştırma vb.
2. Bölüm – Bir Blog Gönderinin Yazılması
– Yazmaya odaklanmak, blog yazarları için verimlilik ipuçları
3. Bölüm – Bir Blog Gönderinin Yeniden Yazılması / Düzenlenmesi
– Kendini düzenleme teknikleri, dikkat edilmesi gereken şeyler, ortak blog hataları
Bölüm 4 – Blog Gönderinin İyileştirilmesi
– Sosyal paylaşımlar / katılım vb. bir blog postuna nasıl optimize edilir?
Bölüm 5 – Sonuç
Araştırmanızı Yapın
Blog yazarlarının en büyük sırlarından biri, çoğu, o yazı hakkında yazmaya başlamadan önce konu hakkında bir şey bilmiyor olabilir. Bu, tüm blog yazarlarının samimiyetsiz birer sahtekâr olduğu anlamına gelmez. Tam tersine, birçok blogcunun doğal merakı, yaptıkları işlerde onları harika kılan şeydir. Bir konuda hiçbir şey bilmiyor olsanız bile bir konudan diğerine rahatça atlamanız gerekir. Bunu yapmanıza izin veren şey, bir blog gönderisini nasıl doğru bir şekilde araştıracağınızı bilmektir.
Neredeyse söylemeye gerek yok, ama sadece bir Wikipedia kaynağı olarak Wikipedia’ya güvenmek neredeyse her zaman kötü bir fikir olacaktır. Evet, Wikipedia’nın binlerce mükemmel araştırılmış makalesi var, ancak bunlar hatasız değildir ve hatalı içerikler site editörleri fark etmeden makalelere girebilirler. Ayrıca, sitedeki her doğrulanabilir gerçek, web’deki başka yerlerden alıntılanmıştır, o yüzden, alınan kaynağa gitmek her zaman daha risksiz olacaktır.
Blog yayınınızı yazmak için üçüncü taraf bilgilerine güveniyorsanız, yetkili kaynakları seçin. Resmi dernekler, hükümet web siteleri, yoğun alıntı yapılan araştırma makaleleri ve önde gelen endüstri uzmanları iyi örneklerdir. Kimse her zaman haklı değil, bu yüzden her kaynağı bir gazetecinin uyguladığı şüphecilikle ele alın ve olumlu olana kadar her şeyi sorgulayın, bilgilerinizi sağlama almaya gayret edin.
Gerçekleri Kontrol Etmek
Güvenilirliğinizi depolamak için gereken tek şey göze çarpan bir hatadan kaçmaktır. Herkes hata yapar, ancak böyle bir şeyden kaçınmak çok önemlidir. Eğer yeni başlıyorsanız, güvenilir bilgiler yayınlarsanız, güvenilirliğiniz ve otoriteniz büyük bir ölçüde oturur. Bir aldatmacaya düştüğünüzde, düzenlemeleriniz hakkında şeffaf olun. Dürüst olun, hesap verebilir olun ve hatanızı hızlıca düzeltin.
Bir Başlık Ustası Olun
Herkesin, ilkokul öğrencilerinin bile manşetlere dair bir fikri vardır. Bazıları, mümkün olduğunca spesifik olmanız gerektiğini söylerken (okurlarınızı yanıltmaktan ve beklentilerini yönetmekten kaçınmak için), diğerleri ise daha soyut bir yaklaşım önermektedir. Başlıklarınızı neye göre yazarsanız yazın, dikkat çekici olmalarına dikkat etmelisiniz. Yazının okunması için %100 etkili olmasa da, yazıya tıklanmasında başlıkların tek başına etkisi oldukça fazla.
Yazmak
Yani, araştırmanızı yaptınız, şimdi bir blog yazısı yazmaya hazırsınız. Öyleyse başlayın.
Başlıklara benzer şekilde, blog yazısı yazmanın iki ana yaklaşımı vardır. Oturup tüm taslakları tek bir oturumda yazabilir veya zaman içinde aşamalı olarak parçalayabilirsiniz. Burada doğru ya da yanlış bir cevap yoktur. İsteğinizi seçebilirsiniz. Ancak, mümkün olduğunca tek bir oturumda çok şey yapmanız daha kolay olacaktır. Bu, konuya odaklanmayı kolaylaştırır, önemli noktaları unutma ihtimalinizi en aza indirir.
Kısa bölümler halinde daha etkili çalışsanız bile, bu oturumlarda yaptığınız yazı miktarını en üst düzeye çıkarmaya çalışın.
Çoğu yetenek gibi, yazı da zamanla yazması daha kolay hale gelen bir süreçtir. İlk başladığınızda, bir gönderi yazmanın bir hafta (veya daha uzun) sürdüğünü görebilirsiniz, ancak pratikte birkaç saatte harika şeyler yayınlamaya başlayabileceksiniz.
Görüntüleri Etkili Olarak Kullanmak
Web için yazmak, baskı için yazmaktan tamamen farklı bir olaydır Çoğu zaman, insanlar görsel uyarı olmadan uzun blog yayınlarına odaklanmak için zamana, iradeye veya yeteneğe sahip olmazlar. Sadece metinden oluşan iyi biçimlendirilmiş bir blog gönderisinin bile okuyucunuzu dakikalar içinde Twitter’a geri göndermesi muhtemeldir, bu yüzden yazılarınıza resim eklemeniz çok önemlidir.
Düzenleme Bölümü
Bir blog yazısı yazmak zor ise, blog gönderisini düzenlemek daha zordur. Her ne kadar cümle yapısı ve dilbilgisi çok önemli olsa da, kurgu, parçanın bir bütün olarak görülmesi ve bazen de (bunları yazmak için harcanan saatlerin) fedakarlık edilmesi gerektiğini bilmelisiniz.
Ve Ayrıca, Mükemmel Olmayanı Kabul Edin
Mükemmel yazı diye bir şey yoktur ve ne kadar çabuk bunu kabullenirseniz o kadar iyi olacaktır. Bunu söylemek, özensiz çalışmaları savunmak demek değildir. Sadece, çok çok özenilmiş, uzun araştırmalar yapılmış bir yazının ötesine bile, “daha iyisi” ile geçilebileceğini bilmek durumdasınız. Bu nedenle, yazılarınız konusunda saplantılı olmayın. Elinizdeki gönderiyi olabilecek en iyi haline getirin ve her deneyiminizde bunun üzerine bir şeyler eklemeye çalışın. Korkmayın. Mükemmel olmasanız da, mükemmele yakını başaracaksınız!
On binlerce insanı bir araya getiren, Avrupa’nın en büyük 2. kahve festivali 20-21-22-23 Eylül tarihlerinde Küçük Çiftlik Park’ta
Avrupa‘nın en büyük iki kahve festivalinden biri konumunda olan İstanbul Kahve Festivali, global kahveler, makine üreticisi markalar, kahve kuruluşları, çiftlikler, çiftlik birlikleri, ithalatçılar, tüccarlar, imalatçılar, ekipman üreticileri, kavurucular, perakendeciler, çikolata markaları ve nitelikli küçük esnaf ve ziyaretçileri bir araya getirecek. Elbette kahve severleri de.
Bu yıl festival öncesinde farklı mekanlar, pop up etkinlik alanına çevrilerek alternatif keyif köşeleri yaratıldı. 17–19 Eylül tarihleri arasında düzenlenen “İCF Haftası: Playground” kapsamında mekânlar, farklı etkinlik kurgularıyla kahve severlere özel atmosferler sunuyor.
5. yılını kutlamaya hazırlanan festival de tema, “The Source, The Journey, The People“.
The Source
Bu yıl kahvenin kaynağına odaklanan İstanbul Kahve Festivali, “The Source” başlığı altında ziyaretçiler için seminerler düzenliyor. Kahvenin ortaya çıkışı ve dünyaya yayılmasının öyküsü, en lezzetli kahve çeşitleri ve karakteristikleri, kahve endüstrisinde tarımdan servise kadının rolü ve geleceği, kahve kavurma tekniklerinin kahve çekirdeği türlerine etkisi, ülkelere göre kahve kültürlerinin çeşitliliği gibi birçok konu detaylarıyla ele alınıyor.
The Journey
Festival, ziyaretçileri “The Journey“ başlığı kapsamında farklı deneyimler, atölyeler ve profesyonel kahve demleme teknikleriyle buluşturuyor. Geleneksel, modern ve henüz keşfetmediğimiz değişik yaklaşımlarla ziyaretçinin kahveye bakışını değiştirmeyi hedefliyor.
The People
Festival, farklı aktiviteler ve canlı müzik performanslarıyla dört gün boyunca sürecek. Kahvenin yanında çalınan müzikler ve sahne alacak sürpriz gruplar ile de bir hayli iddialılar. Müzik festivallerini aratmayan bir atmosfer olacağa benziyor. Sürpriz isimler ve gruplara hazır olun. Festivalin “Coffee & More” alanında ise yenilenen konsepti ile bu yıl farklı etkinliklere yer verilecek. Festivalin tarzını yansıtan tasarım ürünler ve yeni lezzetler de bu yıl dikkat çeken merak uyandıran diğer şeylerden biri.
SCA Türkiye (Speciality Coffee Association) üyesi olan İstanbul Kahve Festivali’nde bir yarışma düzenlenecek. Festival alanında kurulan özel alanda SCA Türkiye Şampiyonası’na ev sahipliği yapacak. Şampiyona “En İyi Barista” (espresso yapan, sunan ve bilen kişi), “En İyi Kahve Kavurma”, “En İyi Kahve Demleme”, “En İyi Latte Art” ve “En İyi Cezve/İbrik” olmak üzere beş kategoride düzenlenecek.
Keyifli kahveleriniz olsun. Festivalin yeni tatlarını, keşiflerinizi bize yazmayı unutmayın.
Kış ayları yaklaşırken, evde çocuğunuzla kaliteli zaman geçirmenizi sağlayacak aktiviteler arayışındaysanız size harika haberlerimiz var.
Şimdi öğreneceğiniz yöntemlerle çocuğunuzla eğlenmeye, eğlenirken de öğrenmeye hazır olun. Soğuk kış aylarında üşütüp hasta olmasından endişe ediyorsanız bu oyunlar tam size göre olabilir. Ödevler, okul derken yorulan çocuğunuzu bilgisayar telefon ve televizyonda uzak tutarak birlikte yapabileceğiniz, daha önce aklınıza gelmeyen çok şey var. Çocuğunuzu mutlu edip iletişiminizi güçlendirirken, onun motor becerilerini ve yaratıcılığını arttıracağınız eğlenceli aktiviteler…
1 - 9
KIŞ TEMALI FİLMLER, Dışarda hava soğukken, çocuklar ve hepimiz için evde vakit geçirmenin en güzel yolu, birlikte film izlemek. Çocuğunuzun yaşına uygun animasyon filmlerini araştırın. Hep birlikte özel bir saat belirleyin. Eğer zamanınız yoksa çocuğunuzun okuldan veya mahalleden arkadaşlarını çağırın. İyi seyirler.
HİKAYE ANLATMAK, Çocukların hayal güçleri çok geniştir. Onların hayal güçlerini kullanmaları için onları cesaretlendirin. ‘Bir varmış bir yokmuş’ diyerek oyunu başlatın. Bakalım kim neler anlatacak. Çocuklarınızdan kendi hikayelerini anlatmalarını isteyin. Birbirinizin devamı olan hikayeler de yaratabilirsiniz. Eminiz güzel hikayeleriyle sizi çok şaşırtacaklar.
KÜÇÜK KULÜBELER, Eğer geniş bir karton kutunuz ve bunu bir kulübeye ya da arabaya dönüştürecek biraz malzemeniz bulunuyorsa, işte çocuklara yönelik harika bir aktivite daha buldunuz. Kutuda pencere ve kapı boşluklarını kesebilir, onu istediğiniz renge boyayabilir ve çatısına pamukla küçük kar taneleri ekleyip kış evini dileğiniz gibi süsleyebilirsiniz.
HİKAYE ANLATMAK , Çocukların hayal güçleri çok geniştir. Onların hayal güçlerini kullanmaları için onları cesaretlendirin. ‘Bir varmış bir yokmuş’ diyerek oyunu başlatın. Bakalım kim neler anlatacak. Çocuklarınızdan kendi hikayelerini anlatmalarını isteyin. Birbirinizin devamı olan hikayeler de yaratabilirsiniz. Eminiz güzel hikayeleriyle sizi çok şaşırtacaklar.
KIŞA ÖZEL KURABİYELER, Mutfakta zaman geçirmek, çoğu çocuk için çok eğlencelidir. Sizin veya bir yetişkinin gözetiminde uygun ekipmanlar kullanarak çok şey öğrenebilirler. Kışa özel kardan adam, geyik, çam ağacı gibi özel kurabiye kalıplarını kullanarak değişik tatlarda kurabiyeleri birlikte hazırlayabilirsiniz.
MÜZİK ALETLERİ YAPIN, BİRLİKTE ŞARKI SÖYLEYİN, Ritim duygusunun gelişmesi için çocuğunuza basit müzik aletleri oluşturabilirsiniz. Artık evde ne varsa, size kalmış. Kısa sözlü, hareketli şarkılar ezberletip birlikte söyleyebilirsiniz.
KIŞ TEMALI OYUNLAR, Evde kış temalı oyun ve partiler de çocukların kış günlerinde eğlenmesini sağlayacaktır. Her seferinde bir tema belirlemeye özen gösterin. Kışa özgü şeyler olsun bunlar. Örneğin; geyik, kardan adam, penguen, yağmur gibi. Bu oyuna başkalarını da davet etmek isterseniz gelen çocuklara ve ailelerine özel şapkalar dağıtabilir ve temaya göre kelime bulma oyunları oynayabilirsiniz.
RESİM BOYAMAK, KESME YAPIŞTIRMA YAPMAK, Sulu ve pastel boya kullanarak birlikte eğlenceli resimler yapabilirsiniz. Ayrıca resimlerim içine balonlar, iplikler gibi değişik malzemeleri de yapıştırıp 3 boyutlu hale getirebilirsiniz. Onun için özel bir boya duvarı yapmak, size sıcak bir fikir olarak gelirse, duvarda kendi el izlerini de bırakabilir. Emin olun bu oyunu çok sevecek.
TOMBALA, Tombala ailece, hoşça vakit geçirmek için klasik ama güzel bir tercih. İşi daha eğlenceli hale getirmek için, hazır bir tombala setini kullanmak yerine bunu hep birlikte yapmayı deneyin. Sayıları kağıtlara yazın ve dikkatlice kesmesi için çocuğunuza yardımcı olun. Oyun tamamlandığında kazananlar için küçük sürprizler hazırlamayı unutmayın.
Baby smiling in bed with eyes closed and arms out.
Uyku kalitesinin düşük olması; yaygın bir sorun olmasına rağmen, ciddi sonuçlar doğurabilir. Zayıf uyku, enerjinizi tüketebilir, verimliliğinizi azaltabilir ve yüksek tansiyon ve diyabet gibi hastalık riskini artırabilir.
Melatonin de bu noktada imdadınıza yetişiyor. Melatonin, yatağa yatma zamanı geldiğinde bunu vücudunuza söyleyen bir hormondur. Ayrıca uykuya dalmak için mücadele eden insanlar arasında popüler bir yol olduğu kesin.
Nedir Bu Melatonin?
Melatonin, vücudunuz tarafından doğal olarak üretilen bir hormondur. Beyindeki epifiz bezi tarafından üretilir fakat aynı zamanda gözler, kemik iliği ve bağırsak gibi diğer alanlarda da bulunur. Yüksek seviyeleri uykuya dalmanıza yardımcı olabileceğinden, genellikle “uyku hormonu” olarak adlandırılır. Bununla birlikte, melatonin direkt uyutmaz. Sadece vücudunuzun gece olduğunu bilmesini sağlar, böylece rahatlayabilir ve uykuya dalabilirsiniz.
Melatonin, ayrıca çeşitli başka faydalar sağlayabilen güçlü bir antioksidandır; göz sağlığını desteklemeye yardımcı olabilir, mide ülserlerini ve mide ekşimesini tedavi edebilir, kulak çınlaması semptomlarını hafifletebilir ve hatta erkeklerde büyüme hormonu seviyelerini yükseltebilir.
Kanıtlar, yatmadan önce melatonin almanın uyumanıza yardımcı olabileceğini göstermektedir. Bilim adamları, uyku bozukluğu olan insanlarla ilgili 19 çalışmanın bir analizinde, melatoninin ortalama 7 dakika uykuya dalmak için harcadığı süreyi azaltmaya yardımcı olduğunu bulmuşlardır. Bu çalışmaların çoğunda, insanlar ayrıca daha iyi uyku kalitesini kendileri de bildirdiler.
Ayrıca melatonin geçici bir uyku bozukluğu olan jet lag olayına da yardımcı olabilir. Melatonin takviyeleri insomnia ve jet lag ile mücadele eden insanlar arasında popülerdir. Jet lag, vücudunuzun dahili saatinin yeni saat dilimiyle senkronize olmadığında gerçekleşir. Vardiyalı çalışanlar, normalde uyku için kaydedilen bir süre boyunca çalıştıkları için, jet lag semptomları da yaşayabilirler. Melatonin, dahili saatinizi zaman değişimi ile senkronize ederek jet gecikmesini azaltmaya yardımcı olabilir. Yan etkilerinin minimal düzeyde olması ve tamamen güvenilir olması ile de gönül rahatlığı ile uyku rutininize ekleyebileceğinizi söylemek isteriz.
Yaz ve sonbahar başında bol olan olgun ve yumuşak meyveleri en iyi şekilde, muhteşem kompostolar yapmak için değerlendirebilirsiniz. Nasıl mı?
Öncelikle Komposto Nedir?
Komposto, şeker şurubunda kaynamış meyve (bütün veya parça halinde) bir içecektir. Genellikle farklı tatlar, yanı sıra kurutulmuş meyve ve alkol de eklenir. Yemek yaptıktan sonra lezzetli bir şekilde sıcak servis yapılır ve aynı zamanda birçok farklı meyve kullanmanın ve saklamanın harika bir yoludur. Reçel ve reçellerin aksine, ev yapımı kompostolar buzdolabında sterilize edilmiş kavanozlarda (iki haftaya kadar) saklanmalı veya daha sonra kullanılmak üzere dondurulmalıdır.
Sterilizasyon Kavanozları
Eski reçel kavanozlarını tekrar kullanın, bunları sıcak sabunlu suyla yıkayın, kaynar suyla durulayın, sonra ılık bir fırında kurutun. Sıcak kompostoyu dikkatlice kavanozlara dökün ve sıcakken kapatın. Bazı tatlı reçel kapaklarını kullanırsanız, kavanozlarınız hediye olarak verilecek kadar iyi görünecektir. Buzdolabında 2 haftaya kadar saklanabilirler.
Anason, zencefil ve kakule gibi oryantal lezzetler, meyveler de için erik ve çilek gibi lezzetler oldukça zenginlik katacaktır. Bunlar dışında armut ve şeftali gibi lezzetli aromalı meyveler, vanilya, portakal çiçeği suyu veya gül suyu ile mükemmeldir. Ayrıca yeşil çay, yasemin çayı da denenebilir. İşte, kompostonuza ilham vermek adına birkaç tarif:
Yabanmersini Kompostosu
Malzemeler:
2 su bardağı donmuş yaban mersini
3 yemek kaşığı su
1/4 su bardağı şeker
2 çay kaşığı limon suyu
Küçük bir tencerede 1 bardak yaban mersini, su, şeker ve limon suyunu birleştirin. Yaklaşık 10 dakika boyunca orta ateşte pişirin. Yaban mersini geri kalanını ekleyin ve sık sık karıştırarak 8 dakika daha pişirin. Sıcak servis yapın.
Vişne / Çilek Kompostosu
370 gram dondurulmuş vişne (veya çilek)
1/4 su bardağı esmer şeker
Vişnelerinizi küçük bir tencereye, kahverengi şekerle düşük ateşte koyun ve kaynatın. Meyveleri yumuşayıncaya kadar 20-30 dakika kadar pişirin, daha sonra ısıdan alın ve soğumaya bırakın.
Kurutulmuş Meyve Kompostosu
Malzemeler:
1 bardak kuru erik (veya erik, çekirdeksiz)
1 bardak kuru kayısı
1 bardak altın kuru üzüm
1/2 bardak şekeri
1 limon kabuğu kabuğu
2 bütün karanfil
1/4 çay kaşığı yenibahar
Bir orta tencereye, 1 bardak kuru çekirdeksiz erik veya kuru erik, 1 bardak kuru kayısı ve 1 bardak kuru üzüm yerleştirin. Sadece meyveleri kaplayacak kadar su ekleyin. Isıyı azaltın ve kaynatın, 15 dakika boyunca karıştırın, sonrasında ara ara karıştırmaya devam edin. 1/2 bardak şeker, 1 adet limon kabuğu, 2 adet bütün karanfil ve 1/4 çay kaşığı yenibahar ekleyin. Gerekirse biraz su ilave edin. Isıyı azaltın ve 10 ila 15 dakika kadar ya da meyve yumuşayana ve şurup kalınlaşana kadar hafifçe pişirin. Limon kabuğu ve karanfilleri çıkarın. Servis yapmadan önce birkaç saat soğutun, istenirse kıyılmış cevizlerle süsleyebilirsiniz. Afiyet olsun!
